Murat Yetkin: Belki de Dilipak gibilerinin saldırganlığı sayesinde İstanbul Sözleşmesi kurtulacak

Fotoğraf: Kurtuluş Arı

Gazeteci-yazar Murat Yetkin, Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak'ın İstanbul Sözleşmesi'ne yönelik sözlerinin ardından KADEM'in İstanbul Sözleşmesi'ne sahip çıktığını belirtti. Yetkin, "Anlaşılan Dilipak, bu tepkileri KADEM’i de kendine getirdi. Belki de Dilipak gibilerinin saldırganlığı sayesinde Sözleşme kurtulacak." düşüncesini dile getirdi. 

Yetkin, "Yıllardır AK Parti iktidarında şımartılan kadın düşmanı saldırganlar şimdi AK Partili kadınları hem de ağır hakaretlerle hedef almaya başladı. Kadın yöneticiye, kadınların toplumda görünür halde olmasına tahammül edemiyorlar. İşin bir ucunda bu da var. İstanbul Sözleşmesine ilk bayrak açanlar arasında Yeni Şafak gazetesi yazarı Yusuf Kaplan ile Akit yazarı Dilipak bulunuyordu. İmza topladılar, topu topu 70 bin. Ama her azgın azınlık grubu gibi sesleri gür çıkıyor. 'İhanet' söylemi ve din sömürüsü ile AK Parti çevrelerine korku saldılar." görüşünü savundu. 

Yetkin, "Bunun sonucunda, KADEM İstanbul Sözleşmesinden dönüş işaretleri verdi. Oysa 2011 yılında kadına şiddetle mücadelede dünyadaki bu ilk örnek olan Avrupa Konseyi Sözleşmesine İstanbul Sözleşmesi denmesini sağlayan, ilk imzayı koyan başbakan olarak Erdoğan idi. Onay için TBMM’ye sunulurken bunun Türkiye’nin itibarını artıracağını söylüyordu ve doğruydu. Ancak bu gerici saldırganlığı yumuşatabilecekleri yanılgısıyla KADEM büyük bir taviz verdi: kadın ve erkeğin hukuk önünde 'eşitliğinin' yerine 'adaleti' koydular. Eşitlik hakkından feragat edip erkek egemen ideolojiden adalet bekleyerek bu şımarıklığa son vereceklerini sandılar. Yanıldılar." değerlendirmesinde bulundu. 

Yetkin, "Hatta 2019 belediye seçimlerinden sonra siyasi zemin kaybı içinde olduğu görülen AK Parti’ye oy şantajı yapan İsmailağa Camii grubu tarikat ve cemaat örgütlenmeleri de bu kervana katılınca, KADEM çark etti. İstanbul Sözleşmesinde eşcinselliğe kapı açan, aile değerlerini yıpratan bölümlerden filan söz etmeye başladı. Avrupa’daki ayrımcı-katolik partileri kendisine örnek alan düzeltmeleri öne sürmeye başladı." yorumunu yaptı. 

Yetkin, "Ancak öyle anlaşılıyor ki, artık alenen hakaret edilmesi AK Parti hâlâ bu kadın düşmanı saldırganlara dava açma “hazırlığını” sürdüredursun, KADEM tutumunu değiştirdi. 31 Temmuz Cuma, yani Kurban Bayramının birinci günü İnternet sitelerine koydukları uzun bir açıklama ile sadece İstanbul Sözleşmesini değil, bu saldırgan şımarıklığın asıl hedefi olan 6284 sayılı kanunu da savundular. Bu önemli bir gelişme sayılmalı. Daha önce İstanbul Sözleşmesi tartışmalarının AK Parti içindeki şehirli, eğitimli kadınların sessiz tepkisine yol açtığını duyurmuştuk. Instagram üzerinden siyah-beyaz fotoğraf paylaşımı furyası, bazı önemli isimlerin kendilerini açığa vurmasını bu yolla sağlamıştı. Anlaşılan Dilipak, bu tepkileri KADEM’i de kendine getirdi. Belki de Dilipak gibilerinin saldırganlığı sayesinde Sözleşme kurtulacak." ifadesini kullandı. 

Yazının devamı için tıklayın

Ne olmuştu?

Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, 27 Temmuzda yayımlanan İstanbul Sözleşmesi'ni hedef aldığı 'AKP'nin papatyaları' başlıklı yazısında kullandığı ifadelerden dolayı  AK Parti dava hazırlığında olduğunu duyurdu. Dilipak, İstanbul Sözleşmesi'ni savunanlar için 'fahişe' kelimesini kullandı. 

AKP Sözcüsü Ömer Çelik de isim vermeden Dilipak’ı eleştirdi.

TIKLAYIN - Dilipak'ın "AKP'nin papatyaları" başlıklı yazısında kullandığı 'fahişe' kelimesi için AKP'den dava hazırlığı

TIKLAYIN - AKP kurucularından Ayşe Böhürler'den Dilipak'ın "AKP'nin papatyaları" başlıklı yazısında kullandığı 'fahişe' kelimesine tepki: Ayıp ki ne ayıp!