Gazeteci, yazar Murat Yetkin, organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddiaları konusunda AKP'nin tutumununu değerlendirirken, "İddialar karşısında sessiz kalıp geçirtirmek siyaseten sürdürülebilir olsa, AK Parti yönetiminin sessiz kalma taktiği geçerli sayılabilir, ama sürdürülebilir değil. Hukuk devleti mekanizmaları işletilmeli" dedi.
Yetkin, AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan'ın Peker konusunda dün yaptığı açıklamayı hatırlatarak,"AK Parti Grup Başkan Vekili Bülent Turan’a düştü sessizliği bozmak ama AK partinin bundan da pişman olma ihtimali yüksek. Sanki konu Peker ile irtibatmış gibi Turan zamanında Peker’in muhalif siyasilerle de irtibatı olduğunu o zaman medyanın neden şimdi Soylu ve Binali Yıldırım’ı işlediği gibi onları da işlememiş olduğunu anlatmaya başladı; kırk yıllık 'Tencere dibin kara, seninki benden kara' taktiğiydi. Ancak iş hassas konuya gelince öyle bir söz etti ki, ucunun hem Soylu hem AK Parti hem de Erdoğan’a dokunması ihtimali vardı. 'Hukukun gereği yapılmalı, 10 bin dolar ya da başka bir şey, elde ne varsa ortaya koyulmalı' dedi" ifadesini kullandı.
Yetkin, şöyle devam etti:
"Şimdi TBMM araştırma önergesi AK Parti ve MHP oylarıyla reddedilmişken, Peker’den para alan AK Partiler hakkında 'elde ne varsa ortaya' koyulsa bir türlü, koyulmasa başka türlü.
Bu sessizlik siyaseten sürdürülebilir olsa, belki de AK Parti yönetimi haklı, sessiz kalmak taktiği en iyisi.Ama sürdürülebilir görünmüyor. O nedenle 'Zararın neresinden dönülse kârdır' deyip, bir an önce yargı ve Meclis’in bağımsız soruşturması önündeki görünmeyen engeller kaldırılmalı. Siyasi gündemin Sedat Peker tarafından belirlenmesinden rahatsız oluyorsanız, en iyi çare hukuk devleti kurallarını işletmeye başlamaktır."