Gazeteci - yazar Murat Yetkin, "İstanbul ve Ankara başta olmak üzere belediyeleri CHP’ye kaptıran Erdoğan, çıkar kapıları kapanan ve ayrıca, Erdoğan’ın oy tabanının eridiğini saptayan İslâmcı tarikat ve cemaatlerin oy şantajı altına girdi." düşüncesini dile getirdi.
Koronavirüs vakalarındaki artışın ardından yetkilere güvenin azaldığını ve ekonomide de sıkıntılar yaşandığını kaydeden Yetkin, "Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan her ne kadar işlerin yolunda olduğunu, söylese de işler kontrolünden çıkmak eğilimi gösteriyor." yorumunu yaptı.
Yetkin, "Kadına şiddete karşı İstanbul Sözleşmesinin iptali talebinden, hilafet taleplerine dek bu kesim, para vermeden susmayan Kumkapı zurnacıları misali Erdoğan’ın başını ağrıtmaya başladı. Bu tarikatlardan bazılarının sefih bir insâni çürümüşlük içinde oldukları dahi görmezden gelinmeye, üstü örtülmeye, normal gösterilmeye çalışılıyor. Üstelik işi açıkça Atatürk’e, Cumhuriyet’e, kadın haklarına, kadınlara hakarete vardıran bu gerici şımarıklık, Erdoğan’ın seçim ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli’yi de, AK Parti içinde haklarının bilincinde, şehirli, eğitimli kadınları da rahatsız etmeye başladı. Bir de bunun üzerine Diyanet İşlerinin -adeta 1980’lerde, 1990’larda Genelkurmay’ın olduğu gibi- “devlet içinde devlet” görüntüsü ortaya çıktı. Diyanet İşleri Başkanının Ayasofya açılışında elinde kılıçla verdiği pozun, belki radikal bir kitleyi çok memnun ettiği ama toplumun çoğunluğunu rahatsız ettiği dahi bu ideolojik körleşme içinde görülemiyor." ifadesini kullandı.
Yazının devamı için tıklayın