Gazeteci-yazar Murat Yetkin, ABD ile Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde bir güvenli bölge kurulması için anlaşmasının ve 120 saatlik ateşkes ilân edilmesinin ardından konu ile ilgili sorularını aktardığı bir yazı kaleme aldı.
Yetkin'in sorularından bazıları şöyle:
- Erdoğan 20 Ekim’de Güvenli Bölgeyi Cerablus’tan Irak sınırına dek 44 kilometre olarak tekrar etti. ABD’nin YPG/PKK’dan arındırmayı taahhüt ettiği 32 kilometre derinlikteki alanın uzunluğu, 9 Ekim’de başlayıp 17 Ekim’de “ara verilen” Barış Pınarı harekâtının kapsadığı Tel Abyad ile Resulayn arasındaki 120 kilometre mi, 440 km mi? ABD 120’ye 32 km alanı temizlediğinde anlaşma koşulları sağlanmış olacak, harekât duracak mı?
- ABD 120 km uzunluğunda ve 32 km derinliğindeki bu bölgedeki YPG/PKK güçlerini 22 Ekim gece yarısına dek dışarı çıkarabilecek mi? PKK, Amerikan ordusunun sözünü dinleyecek mi? YPG/PKK’lıların –eğer vereceklerse- ağır silahları, kime nasıl teslim edeceği ve bunu kimin denetleyeceği belli mi?
- İki NATO müttefiki Türkiye ile ABD arasında anlaşmaya varılmasında NATO’nun hasmı Rusya’nın kilit rolü oldu mu? Olduysa bu rol neydi?
- Erdoğan 16 Ekim’de Pence ile görüşmeyeceğini, herkesin muhatabıyla görüşeceğini söylerken, 17 Ekim’de Pence ile 1 saat 20 dakika baş başa görüşmeyi neden kabul etti? Heyetler arası görüşme yapılırken neden Pence ile eşit statüde masa başını paylaşırken (Türk basınının alınmadığı çekimde) fotoğraf verdi?
Yetkin'in "Güvenli Bölge üzerine 13 güvensiz soru" başlıklı yazısının tamamına buradan ulaşabilirsiniz