Gazeteci-yazar Murat Yetkin, İdlib'de 33 askerin şehit olduğu saldırının ardından NATO'daki olağanüstü toplantıya ilişkin diplomatik kaynaklardan aldığı bilgileri paylaştı. Yetkin, "Bazı üyeler, NATO Genel Sekreteri tarafından açıklanan Türkiye'ye siyaseten 'tam destek' kararına katılmakla birlikte askeri destek için Birleşmiş Milletler kararı gerekeceğini söyledi. Bu çekincede NATO'nun Rusya ile askeri olarak karşı karşıya gelmekte acele etmemesi, diplomasiye zaman tanıma eğiliminin de payı var ki, Türkiye de halihazırda bu çizgide görünüyor" diye yazdı.
Yetkin, gelişmelerin Rusya'nın geri adım atmayacağının göstergesi olduğunu belirtirken, "Rusya'nın gelişmiş elektronik harp ve füze sistemleriyle donatılmış iki savaş gemisini Suriye rotasıyla Boğazlar yoluyla Karadeniz'den Ege'ye geçirmesi de Doğu Akdeniz'deki NATO varlığına karşı gövde gösterisi olarak kabul ediliyor" dedi.
Yetkin'in kişisel blogunda yayımladığı yazısının ilgili bölümleri şöyle:
"NATO'dan resmen uçuşa yasaklı bölge çıkmadı. Diplomatik kaynaklara göre, bazı üyeler, NATO Genel Sekreteri tarafından açıklanan Türkiye'ye siyaseten "tam destek" kararına katılmakla birlikte askeri destek için Birleşmiş Milletler kararı gerekeceğini söyledi. Ama toplantıda bazı etkili ülkeler Suriye sahasında Rusya'ya karşı Türkiye'ye "gereken en kısa zamanda" askeri destek olma taahhüdünde de bulundular. Bu çekincede NATO'nun Rusya ile askeri olarak karşı karşıya gelmekte acele etmemesi, diplomasiye zaman tanıma eğiliminin de payı var ki, Türkiye de halihazırda bu çizgide görünüyor.
"Vaat edilen destek sözleri tutulduğu ve uygulandığı takdirde resmen uçuşa yasaklı bölge ilan edilmese de Hatay-Gaziantep-Kilis hattının Suriye tarafındaki Rusya-Suriye hava üstünlüğünü fiilen kullanılmaz hale getirme kapasitesi taşıdığı diplomatik kaynaklarca ifade ediliyor.
"ABD'nin Almanya'daki Rammstein hava üssündeki Patriot bataryalarından bir ya da ikisini Türkiye'nin Suriye sınırına yakın bölgelere sevk etme ihtimali masada. Ayrıca Akdeniz'deki 6'ıncı Filoya ait (biri halen Karadeniz'de bulunan iki füzeatar gemiyi ve Rusya'nın hava savunma sistemini karartabilecek kapasitede gelişmiş elektronik harp sistemlerini devreye alabileceği öne sürülüyor.
...
"Bu gelişmelere karşın, Putin'in çıkışı, Rusya'nın şu aşamada geri adım atmayacağının göstergesi olarak kabul ediliyor.
"İngiltere'nin İdlib gündemiyle BM Güvenlik Konseyini acilen toplantıya çağırması, şimdiye dek Suriye konusundaki 14 karar tasarısını Çin ile birlikte veto eden Rusya'nın tutumunda değişikliğe yol açması pek beklenmiyor. Bu gelişmeler devam ederken Rusya'nın gelişmiş elektronik harp ve füze sistemleriyle donatılmış iki savaş gemisini Suriye rotasıyla Boğazlar yoluyla Karadeniz'den Ege'ye geçirmesi de Doğu Akdeniz'deki NATO varlığına karşı gövde gösterisi olarak kabul ediliyor.
"Öte yandan, akşam saatlerinde Kremlin'den yapılan açıklamada, Putin'in Erdoğan ile 5 ya da 6 Mart'ta yüz yüze görüşebileceği belirtildi. Oysa daha bir gün önce 27 Şubat'ta, henüz Türk askerlerine saldırılmamışken, Kremlin Erdoğan'ı yalanlarcasına "Görüşme olmayacak" demişti. Bu gelişmeler, gerilim tırmansa da hâlâ diplomatik çözüm imkanlarının tükenmediğini gösteriyor."