Musa Anter ve JİTEM ana davasında gizli belgelerin istenmesi kararı verildi
Musa Anter ve JİTEM ana davasının 7. duruşması Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görüldü. Kürt aydın ve yazar Musa Anter'in 1992'de öldürülmesi ve AKP Mardin MilletvekiliOrhan Miroğlu'nun yaralanmasına ilişkin, "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım'ın da arasında olduğu 4 sanığın yargılandığı dosya ile birleştirilen 16 sanıklı JİTEM davasının 7. duruşması bugün Ankara 6. Ağır ceza Mahkemesi’nde görüldü. Tutuklu sanık Hamit Yıldırım ve diğer sanıklardan Savaş Gevrekçi de duruşma salonunda hazır bulunduğu duruşmada Yıldırım, faili meçhul cinayetler için PKK'yı suçladı. Mahkeme Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’a ilişkin gönderilen ve ‘devlet sırrı’ olarak kabul edilip paylaşılmayan belgelerin istenip incelenmesine karar verdi. Anter ailesinin avukatları Meral Akşener'in tanık olarak dinlenmesini talep etti. Ancak mahkeme bu talebi reddetti. Mahkeme davayı 26 Eylül'de saat 10.30'a erteledi. Tanık olması beklenen emekli Tuğgeneral Veli Küçük yine duruşmaya katılmadı. Küçük'ün avukatları SEGBİS'le dinlenmesi için dilekçe vermişti. Ancak Anter ailesinin avukatları Küçük’ün Bilecik'te askeri törene katıldığını ve sağlıklı göründüğünü belirtip SEGBİS'le değil huzurda dinlenmesini ve Abdülkadir Aygan'ın ifadesinin görüntü kaydının mahkemede izlenmesini, Diyarbakır Jandarma İstihbarat Komutanı Cahit Aydın'ın adresinin tespitini talep etti.
Anter ailesinin avukatı Selim Okçuoğlu ayrıca Sinan Yerlikaya'nın ve dönemin OHAL Valisi Ünal Erkan'ın tanık olarak dinlenmesini talep etti.
Bu isimlerden ikisi de Yeşil'e ve faili meçhullere ilişkin bilgi sahibi olduğundan avukatların soru sormasına izin verilmesi gerektiğini belirten Okçuoğlu, SEGBİS yöntemiyle değil mahkeme huzurunda ifade vermelerinin sağlanmasını talep etti. Sanık avukatları da Abdulkadir Aygan'ın ifadesi alınırken bizzat hazır bulunmak istediklerini belirtti.
Musa Anter ve JİTEM duruşmasına eski Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür de katıldı. Eymür daha önceki beyanlarını ve Aydınlık'taki yazılarını içeren bir flash belleği mahkemeye sundu. Avukatlar incelenmesi için süre istedi.
“Faili meçhullerin sorumlusu PKK’dır!”
Tutuklu sanık Hamit Yıldırım savunmasında, "Ben Türk bayrağını seven bir insanım, benim kardeşimi şehit ettiler. Faili meçhullerin sorumlusu PKK'dır. Şimdi de Güneydoğu'yu ne hale getirdiler görüyorsunuz. Mağdurum, tahliyemi istiyorum” dedi.
Savcı mütalaasında: Hamit Yıldırım'ın tutukluluğunun devamını, Abdulkadir Aygan'ın Sabah gazetesine verdiği röportajın kaydının duruşmada izlenmesi talebinin kabulüne karar verilmesini, Abdulkadir Aygan'ın İsveç'te ifadesinin alınması için naip hâkim görevlendirilmesi talebinin kabulüne karar verilmesini talep etti.
“Meral Akşener tanık olarak dinlensin”
Anter ailesinin avukatları, Meral Akşener’in yakın zamanda Akşam gazetesine röportajında "Vatan için gereken her şeyi yaptım, yaptıklarımın arkasındayım" beyanını hatırlatarak 1996-97 arası İçişleri Bakanlığı yapan Akşener'in tanık olarak dinlenmesini talep etti. Ancak bu talep mahkeme tarafından reddedildi.
Verilen aranın ardından Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi ara kararlarını açıkladı. İsveç’te bulunan sanık Aziz Turan’ın savunmasının alınması için Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’ne yazılan yazının beklenmesine karar veren Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Aziz Turan’ın ifadesinin alınması için naip hâkim görevlendirilmesine ilişkin talep hakkında daha önceden ret kararı verildiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına hükmetti. Tanık Veli Küçük’ün mazeretinin kabulüne karar veren ve SEGBİS ile ifadesinin alınması için bulunduğu yer mahkemesine yazı yazılmasına hükmeden Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklu sanık Hamit Yıldırım’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Dava 26 Eylül'de saat 10.30'a ertelendi.
Ne olmuştu?
1999 yılında düzenlenen iddianamelerle yargılanan 11 sanıklı ve 2005 tarihli iddianameyle yargılanan 5 sanıklı davaların 2010 yılında birleşmesiyle, süren dava JİTEM ana davası olarak anılmaya başlandı. Gazeteci yazar Musa Anter’in 20 Eylül 1992’de öldürülmesiyle ilgili, eski JİTEM'ci Abdülkadir Aygan’ın fail olarak işaret ettiği Hamit Yıldırım 29 Haziran 2012’de gözaltına alındı. Yıldırım’ın 2 Temmuz 2012’de tutuklanmasıyla dava zamanaşımından kurtuldu.
Başlatılan soruşturma sonucu hazırlanan 25 Haziran 2013 tarihli iddianame 5 Temmuz 2013’te Diyarbakır 7. ACM tarafından kabul edildi. 2014 yılında Musa Anter Davası’nın, JİTEM Ana Davası’yla birleştirilmesi talebi, davanın sürdüğü Diyarbakır 1. ACM tarafından kabul edildi. 2015 yılında Musa Anter Davası güvenlik gerekçesiyle Ankara’ya nakledildi.
Ankara 6. ACM birleştirme kararına itiraz etti. Ankara 6. ACM’nin itirazını değerlendiren Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin 29 Ocak 2016 tarihli kararıyla iki davanın birleşmesi kesinleşti. 14 Mart 2016 tarihli duruşmada MİT Kontrterör Dairesi eski Başkanı Mehmet Eymür ve dönemin Ankara Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar tanık olarak dinlendi. Mahkeme, bir sonraki duruşmada emekli Jandarma Tuğgeneral Veli Küçük ve dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Hüseyin Özbilgin’in tanık olarak dinlenmesine karar verdi; hem sanık hem müşteki avukatlarının, dosyaların ayrı ayrı görülmesi talebini reddetti. 25 Nisan 2016 tarihli bir sonraki duruşmada tanık olarak dinlenmesi beklenen Veli Küçük mazeret bildirerek gelmedi, duruşmada hazır bulunan Hüseyin Özbilgin tanık olarak ifade verdi.
Musa Anter cinayeti olayında yaralanan Orhan Miroğlu da avukatlarıyla duruşmaya katıldı. Mahkeme, Veli Küçük’ün tanık olarak dinlenmesi için yeniden çağrı kâğıdı çıkarılmasına, Mehmet Eymür’ün bir önceki duruşmada tanık olarak beyanında belirtmiş olduğu Mahmut Yıldırım’ın sorgusuna ilişkin belgeleri mahkemeye ibrazı için çağrı kağıdı çıkarılmasına karar verdi. Bir sonraki duruşma 20 Haziran 2016’ya ertelendi.
Aygan: Musa Anter'i biz öldürdük
JİTEM adına çalıştığı ileri sürülen Abdülkadir Aygan, Musa Anter cinayeti için “en büyük eylemimizdi” demişti.
2005 yılında yazdığı kitapla Musa Anter cinayetini anlatan Aygan, PKK’dan kaçarak 5 yıl cezaevinde geçirdiği süre sonunda,Cem Ersever'in girişimiyle JİTEM içinde çalışmalarda bulunduğunu açıklamıştı.
Miroğlu: Dicle Anter, bana saçma sapan sorular soracağına babasını JİTEM'e veren ismin peşine düşsün