Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı, "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde borç, faiz, kur kıskacından kurtulma yolunda tarihi bir adım atılarak politika faizinin tek hanelere çekilmesi; üretim, ihracat ve istihdam odaklı büyüme sürecinin devam edeceğine olan inancımızı artırmaktadır. Türkiye ekonomisi 2023 yılında en iyi büyüyen ülkelerden biri olacak ve Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında da dünya ortalamasının üzerinde bir büyüme performansı yakalayacaktır" dedi.
MÜSİAD Genişletilmiş Başkanlar Toplantısı, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin katılımıyla MÜSİAD'ın genel merkezinde "2022 Yılı Değerlendirmesi ve 2023 Yılı Beklentileri" başlığıyla yapıldı.
Burada konuşan MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, 2022 yılının küresel ölçekte olağanüstü gelişmelere sahne olduğunu ve Kovid-19 salgını sonrası toparlanma eğilimindeki ekonomileri ciddi anlamda sekteye uğrattığını söyledi. Geçen yılın şubat ayında patlak veren Rusya-Ukrayna Savaşı'nın bölgesel bir risk olma niteliğini kısa sürede aştığını ve küresel ekonomi için büyük bir tehdide dönüştüğünü belirten Asmalı, savaşın üzerinden yaklaşık 1 yıl geçmesine mukabil küresel enerji, küresel gıda ve küresel tedarike yönelik belirsizliklerin devam ettiğini dile getirdi.
ABD ve Euro Bölgesi gibi öncü ekonomilerin tarihlerinin en yüksek enflasyon oranlarıyla yüzleşmek zorunda kaldığını aktaran Asmalı, 2022 yılında bütün ülkelerin fiyat artışlarına karşı hane halkını ve üreticileri destekleme konusunda önemli zorluklarla mücadele ettiğini belirtti. Asmalı, küresel ekonominin savaşın gölgesinde, tarihinin en zorlu süreçlerinden birini yaşarken elbette Türkiye ekonomisinin de önemli bir sınanma yılından geçmiş olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Küresel ekonominin Covid-19 şokuyla sarsılarak yüzde 3 küçüldüğü 2020 yılında, yüzde 1,9 büyüyen, 2021 yılında yüzde 11,4'lük büyüme performansıyla G-20 ülkelerinin zirvesinde yer alan Türkiye ekonomisi 2022 yılında da güçlü büyüme eğilimini sürdürmüş ve oldukça zor geçen 3 yılın yıldızı olmuştur. Yılın ilk 3 çeyreği genelinde yıllık bazda yüzde 6,2 nokta büyüyen Türkiye ekonomisi, son çeyrek vericinin açıklanmasıyla birlikte 2022 yılı genelinde muhtemelen yine OECD ülkeleri arasında ilk 2'de, G-20 ülkeleri arasında da ilk 3'te yer alacaktır.
Söz konusu yüzde 6,2'lik büyümeye en yüksek katkı yüzde 13,4 bandında iç talepten gelmesi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın parasal genişleme politikasıyla, ekonomik aktiviteyi canlı tutma gayretinin piyasada karşılık bulduğuna işaret etmektedir. Türkiye ekonomisi 2022 Ocak- Eylül döneminde iş talep, net dış talep ve yatırımların tamamında pozitif katkı alarak topyekun bir gayrisafi yurtiçi hasıla artışı kaydetmiştir."
Mahmut Asmalı, Türkiye ekonomisi için güçlü büyüme performansının sürdürmesinin elzem olduğunu vurgulayarak, "Bu bağlamda Cumhuriyetimizin 100. seneyi devriyesi olan 2023 yılı hem birçok riski hem de birçok fırsatı barındırması nedeniyle oldukça kritik bir öneme sahiptir" ifadesini kullandı.
Enerji ve gıda fiyatlarının baskısıyla son 50 yılın en yüksek seviyelerine ulaşan küresel üretici ve tüketici fiyatlarındaki artışın birçok ülkenin daraltıcı para politikasına geçiş yapmasıyla sonuçlandığına dikkati çeken Asmalı, şöyle devam etti:
"Amerika, Avrupa Birliği ve İngiltere gibi öncü ekonomilerin enflasyonu dizginlemek adına aldıkları faiz artışı kararları küresel resesyon riskini yüksek bir olasılık olarak gündemimize sokmuştur. Küresel ölçekte gözlenecek bir ekonomik küçülmenin başta dış ticaret hacimleri ve iş gücü piyasalarının daralması olmak üzere birçok negatif etkisi olacaktır.
Türkiye mevcut imalat potansiyeli, esnek üretim kapasitesi ve büyük piyasalara yakınlığı sayesinde 2023 yılında da pozitif ayrışmayı inşallah başaracaktır. Önümüzdeki aylarda enflasyonun inişe geçmesiyle birlikte, tesis edilecek fiyat istikrarı Türkiye'nin uzun vadeli ekonomik hedeflerine ulaşmasına da destek olacaktır."
Asmalı, ihracat ve istihdamda tarihi rekor seviyelere ulaşılması, enerji dışı cari dengenin pozitif seyri ve sanayi üretimindeki artışların hız kesmeden sürmesinin Türkiye'nin güçlü makro ekonomik altyapısının birer ispatı niteliğinde olduğunu ifade ederek, hem çalışanların hem de işverenlerin beklentilerini karşılayan yeni asgari ücret ve EYT düzenlemesiyle birlikte iş gücü piyasalarına yönelik belirsizlikler azaltıldığını ve böylece reel sektörün önünü daha iyi görmesinin sağlandığını söyledi.
Asmalı, "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde borç, faiz, kur kıskacından kurtulma yolunda tarihi bir adım atılarak politika faizinin tek hanelere çekilmesi; üretim, ihracat ve istihdam odaklı büyüme sürecinin devam edeceğine olan inancımızı artırmaktadır. İnanıyoruz ki Türkiye ekonomisi 2023 yılında da en iyi büyüyen ülkelerden biri olacak ve Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında da dünya ortalamasının üzerinde bir büyüme performansı yakalayacaktır. Bu vesileyle MÜSİAD olarak bizler, Türkiye Yüzyılı iddiasının adına yaraşır bir şekilde başlangıç yapması için her zaman olduğu gibi elimizi taşın altına koymaya hazır olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum" ifadelerini kullandı.