Dört aydır tedavisi süren ünlü sanatçı Müslüm Gürses’in sağlık durumu ağırlaştı. Sosyal medyada çıkan “öldü” iddialarını yalanlayan Gürses’in doktoru Deniz Şener, “Kol ve bacaklarını oynatabiliyor, bilinci yerinde değil. Durumu iyi değil, kendisini kaybedebiliriz” dedi. Geçirdiği by-pass ameliyatının ardından Memorial Hastanesi'nde tedavi altına alınan Müslüm Gürses'ten kötü haber var.
Dört aydır yoğun bakımda bulunan Gürses’in sağlık durumu, bu sabah saatlerinde ağırlaştı.
Birçok internet sitesi ile sosyal medyada ünlü sanatçının yaşamını yitirdiğine yönelik haberler çıkmaya başladı.
Haberler üzerine ntvmsnbc’ye açıklama yapan hastane kaynakları, sanatçının öldüğü iddialarını yalanladı. Gürses'in hayranları, bu haberle umutlandı.
İddialara son noktayı ise Müslüm Gürses’in doktoru Kardiyoloji Uzmanı Deniz Şener koydu.
Basın mensuplarına açıklama yapan Deniz Şener, sanatçının durumunun iyi olmadığını söyledi.
Şener, “Makine desteğiyle hayatını sürdürmekte. Genel durumu iyi değil, kaybedebiliriz. Beyin ölümü gerçekleşmiş değil. Genel durum itibariyle geçen süreci de düşünürsek, durumunun iyi olmadığını, özellikle son günlerde, iyiye gitmediğini görüyoruz. Kaybedebiliriz, bu risk oldukça yüksek'' diye konuştu.
Sanatçının tedavisinin yoğun bakımda sürdüğünü belirten Şener, "Akciğer makinesiyle solunum desteği yapıyoruz. Kanını oksijenlendirerek, bu özel bir makine, onun sayesinde akciğerlerin görevini makineyle sürdürüyoruz. Kolunu, bacağını oynatıyor, ancak bilinci yerinde değil. Solunum desteğini sürdürüyoruz. Tedavisi yoğun bakım şartlarında devam etmekte'' dedi.
Beyin ölümünün gerçekleşmediğini vurgulayan Şener, "Genel durumunun kötü olması, kötüye gidiyor olması nedeniyle böyle bir algılama, değerlendirme yapılmış olabilir'' şeklinde konuştu.
Tedavi sürecinde pek çok komplikasyonla uğraştıklarını hatırlatan Şener, şu ifadeleri kullandı:
''Böbrek yetersizliği, karaciğer yetersizliği, akciğerlerindeki sorunlar, uzun sürecin getirdiği enfeksiyonlar, vücut direnci nedeniyle uygulanan tedaviye rağmen bir problemi çözdük, bir başkası çıktı. Tıbbi tedavi ve teknik imkan olarak yapılması gereken her şey sonuna kadar yapıldı. Ama tedaviler ve uyguladığınız yöntemler, kişinin direnci ve vücudun verdiği cevapla da ilişkili. Maalesef arzu ettiğimiz iyileşmeyi sağlayamadık.”
Bu arada, Müslüm Gürses'in eşi Muhterem Nur ile bazı sanatçı dostları da hastaneye geldi. Nur, hastaneye girerken gazetecilerin sorularını yanıtsız bıraktı.
Öte yandan, bazı bakanlar da sanatçının yaşamını yitirdiğine yönelik açıklamalar yaptı.
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Twitter'daki hesabında “Müslüm Gürses'i kaybettik. Çok üzgünüm, başımız sağolsun. Ailesi ve yakınlarına başsağlığı diliyorum” ifadelerini kullandı.
Yazdığı tweet’i bir süre sonra kaldıran Müezzinoğlu, yaptığı ikinci açıklamada, ''Sanki ölüm haberleri geldi ama düzeltilmesi gereken bir bilgi. Durumu, dün 02.00'den beri kritik, daha riskli, yoğun bakım koşullarından daha olağanüstü koşullara gitti. Sanatçı Müslüm Gürses, şu anda daha nefes alıp veriyor. Dolayısıyla vefat ya da basında geçen ölüm haberini düzeltmiş olalım'' diye konuştu.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de, Twitter'daki hesabında Gürses'in ardından şunları yazdı:
'İlkokulu bitirdim. Gerisi yok'... Bunu diyen Müslüm Gürses milyonların kalbine taht kurdu. Mütevazı, derinlik sahibi, mahcup ve sakindi. Yine milyonların kalbinden uğurlanacak, elbette unutulmayacak, hayırlı yad edilecek. Mekanı cennet olsun, Allah rahmet etsin. Müslüm Baba!.. Mekanın cennet olsun Nur içinde yat. Seni unutmayacağız.
Müslüm Gürses, 18 Kasım'da Memorial Hastanesi’nde by-pass ameliyatı geçirmişti.
Ameliyat sonrasında sanatçıda karaciğer, böbrek yetmezliğinin yanı sıra bağırsak ve akciğer sorunları baş göstermişti.
Sanatçı Gürses’in tedavisi 4 aydır yoğun bakımda devam ediyordu.
Gerçek adı Müslüm Akbaş olan Müslüm Gürses 7 Mayıs 1953'de Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesi'nin Fıstıközü köyünde kerpiç bir evde dünyaya geldi. Şarkıcılığa 1965 yilinda, kücük yaşta Adana'da bir çay bahçesinde şarkılar söyleyerek başlayan sanatçı, ayni zamanda Halkevine de gitti. Terzi çıraklığı ve kunduracılık yaptı, o yıllarda bir gazinoda sahneye çıktı.
1967 yilinda Adana Aile Çay Bahçesi’nde düzenlenen yarışmaya katıldı ve birinci oldu. Sesiyle küçük yaşlarda dikkat çeken Gürses kendisiyle yapılan bir röportajda o dönemle ilgili olarak şunları söylemiştir: "İlkokulu bitirdim. Gerisi yok. Adana'da damda yatarken uzun hava okudum. Arkadaşım Halkevine gidiyordu. Ben de gittim. Derken Çukurova Radyosu'nda sanatçı oldum".
1967 yılından itibaren TRT-Adana-Çukurova Radyosunda da her hafta Cumartesi günü canlı olarak türküler söyledi. 1968 yılından itibaren piyasaya ilk 45'likleri çıkarmaya başladı. İlk plağı 1968 tarihli "Emmioğlu/Ovada Taşa Basma" plağıdır ve Ömür Plak , Adana basımıdır. Ömür Plak ile toplam 4 adet 45'lik yaptı.
İstanbul'a gelen Gürses, Selahattin Sarıkaya 'nın sahibi oldugu Sarıkaya Plak ile 2 adet 45'lik Plak yaptı: "Giyin Kusan Selvi Boylum/Hayatımı Sen Mahvettin" ile "Gitme Gel Gel/Haram Aşk".
Daha sonra 1969 yılında yine İstanbul'da Palandöken firması ile çıkış parçası olan "Sevda Yüklü Kervanlar"ı içeren "Sevda Yüklü Kervanlar/Vurma Güzel Vurma" isimli 45'lik Plağı çıktı. Bu plak tam 300.000 adet satarak rekor kırmıştır.
Gürses, bu plaktan sonra askerliğini yaptı, tekrar İstanbul'a gelerek aynı firmada plaklarını çıkarmaya devam etti. Palandöken firması ile tam 13, sonra Bestefon firmasi ile tam 4, daha sonra Hülya Plak ile tam 15 ve nihayet Çın Çın Plak ile tam 2 adet 45'lik plak yaptı.