Kilise öğretilerinin ve Hıristiyan inancına ilişkin bilgilerin aktarıldığı altı aylık eğitimin ardından, son olarak 12 Dersimli daha, toplu vaftiz ayiniyle Hıristiyanlığa adım attı. 9 Mayıs Cumartesi günü Yeşilköy Surp Istepanos Kilisesi’nde düzenlenen vaftiz töreninin ardından Hıristiyan olan Dersimliler arasında yer alan iki evli çift için dinî nikâh töreni de yapıldı.
Müslümanlaştırılmış Ermenilerin, son yıllarda ‘kimliğe dönüş’ için verdiği çaba yoğunlaşarak devam ediyor. Bu yönde bir irade sergileyenler, mahallede, okulda, iş yerinde saklamak zorunda kaldıkları kimliklerini artık açık açık yaşamak, kimi zaman aynı aile içinde dahi rastlanan, kimliklerin bölünmüşlüğü durumuna son vermek istiyorlar.
Miran Manukyan'ın Agos gazetesin yayımlanan haberine göre, Dersimli Ermeniler de, bu amaçla, son dönemde, Ermeni kiliselerinde toplu vaftizlerle Hıristiyan olan gruplar arasında yer alıyor. Kilise öğretilerinin ve Hıristiyan inancına ilişkin bilgilerin aktarıldığı altı aylık eğitimin ardından, son olarak 12 Dersimli daha, toplu vaftiz ayiniyle Hıristiyanlığa adım attı. 9 Mayıs Cumartesi günü Yeşilköy Surp Istepanos Kilisesi’nde düzenlenen vaftiz töreninin ardından Hıristiyan olan Dersimliler arasında yer alan iki evli çift için dinî nikâh töreni de yapıldı.
Yeni yaşam
Peder Dırtad Uzunyan’ın yönettiği vaftiz ayinine Başepiskopos Aram Ateşyan riyaset etti. Hıristiyan olmaya karar veren Dersimlilerin vaftiz babalığını ise Nazar Binatlı, Pakrat Estukyan, Boğos Çolak, Kamer Karataylı ve Hagop Altınkaya üstlendi. 12 Dersimli, ‘kutsal müron yağı’yla meshedildi ve Karin, Derev, Naira, Lia, Arev, Arşaluys, Kristin, Hovnan, Rupen, Hovannes Minas, Lusin Mane ve Minas adlarıyla yeni yaşamlarına ilk adımlarını attı. Boğos-Sırpuhi Çolak ve Hovannes-Lusin Çolak çiftleri, vaftizin ardından yapılan dinî nikâh töreninde, Kilise huzurunda yemin ederek evlilik bağlarını pekiştirdi. Düğünde, çiftlere Yervant Dink ve Kamer Karataylı sağdıçlık etti.
“Bize hakaret edenlere karşı kendimi savunabilmenin özgürlüğünü yaşıyorum. Bugün dünyanın en mutlu insanıyım. Yıllarca, çalıştığım iş yerinde Ermenilere çok büyük hakaretler edildi, işten atılma korkusuyla sesimi çıkaramadım. Bundan sonra haçımı boynuma asacağım. Çocukluğumuzdan beri bugünün hayalini kuruyorduk. Artık özümüze kavuşuyoruz.”
“Benim için çok mutlu bir gün. Hem vaftiz oldum, hem de dinî nikâhım yapıldı. Bu mutluluk tarif edilemez. Biz hiçbir zaman dinimizi unutmadık. Artık özgürce yaşayacağız. Anneme ve babama bir sözüm vardı, onları Ermeni mezarlığına gömecektim, o sözümü de tutabildim. Vaftiz olmak için yola çıktığımızda üç kişiydik, sonra sayı 12’ye çıktı. Çok mutluyuz.”
“Çok heyecanlıyım. Hıristiyan olmak için hepimiz eğitim aldık. Başepiskopos Aram Ateşyan’la tanışmak da güzeldi. Bize Patrikhane tarafından hediye olarak verilen haç da çok anlamlı, bu haçı bir ömür boyu boynumda taşıyacağım. Önceden bu konuda kendimi savunamazdım, şimdi savunabileceğim. Artık çok daha özgürüm, herkese özgürce kimliğimi açıklayabileceğim.”
“Kendimi harika hissediyorum. Uzun zamandır bugünü bekliyordum. Artık kimliğimi gizlemek zorunda değilim. Özgürce ‘Ben Hıristiyan’ım’ diyebilirim. Ermeni toplumunda da arkadaş çevremde, vaftiz olmadığım için zaman zaman dışlandığımı hissediyordum ama bu özgürleşme, yaşadığım bu eksikliği de ortadan kaldıracak.”