Galatasaray Kulübü Başkanı Mustafa Cengiz, Olağanüstü Mali Genel Kurul öncesi kulüp televizyonuna açıklamalarda bulundu. Fatih Terim'den medyadaki haberlere, Galatasaray Adası'ndan kulübün mali durumuna kadar her konuda açıklamalarda bulunan Cengiz kulüpten destek istedi.
Başkanlık görevi sonunda Galatasaray'ı nerede görmek istediği sorusuna Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz, "Sevgili Fatih Terim, 'Benim bir hayalim var' dedi. Bu aslında Martin Luther King'in sözüdür. Adam öldürüldü, katledildi ama hayali gerçek oldu, Amerika'da siyahi bir insan başkan oldu. Benim hayalim Galatasaray'ı borçsuz hale getirmek ve Avrupa'nın zirvesine çıkarmak. Bu, Fatih Terim'in hayalleriyle örtüşüyor. Galatasaray buna ulaşacak cüsse ve cesamete sahip. Galatasaray'ın dünya çapındaki bilinirliği kabul edilirliği çok yüksek. İnşallah benim hayalim hocamın hayaliyle örtüşür ve Galatasaray, Avrupa'nın ve dünyanın tepesine oturur. Orada oturan 3-4 kulüpten biri olur" yanıtını vererek hayallerini dile getirdi.
Başkanlık dönemindeki zorluklar yaşayıp yaşamadığı konusunda da duygularını paylaşan Cengiz şöyle konuştu:
"Bazen oğlum evrakları kulübe getirdiğinde rahatsız oluyorum. Buna şahit olan bir çok mesai arkadaşım var. Çocuk da şaşırmış durumda. Gece gündüz çalışıyorlar. Çok az uyuyabiliyoruz. Fiziki bir yorgunluğum olabiliyor. Sabah gidiyorum, gece dönüyorum. 4 günlük bayram tatili bana zehir oldu. Hanımla tartıştık. Gönül verdiğiniz bir şeye bağlandığınızda kalıyorsunuz. Spor yöneticiliği herkesin yapabileceği kolay bir iş değil. En küçük yenilgide küfürler duyuyorsunuz. Siz duymazsanız yakınlarınız duyar. Sabah çok erken kalktığım zamanlarda, 'Torun var torba var, çoluk çocuk... Rahat mı battı ulan sana?' dediğim anlar oluyor. İdam mahkumlarını idama alacakaranlıkta götürürmüş. Bütün ordular kuşatma yapacaksa alacakaranlıkta yaparmış. Bunu merak ettim. Öğrendim ki insanın yaşama bağlandığı en zayıf anlar alacakaranlık anlarıymış. Ancak Kalkıp eliizi yüzümüzü yıkadıktan sonra Galatasaray'ın genetik kodlarına bürünüyoruz. Ondan sonrasını gözümüz görmüyor"
Transfer döneminde istenen bazı isimlerin alınamadığının hatırlatılması üzerine ise Mustatfa Cengiz, "Transferde insanlar duymak istemiyorlar, vayyy UEFA... Yapmayın etmeyin, ben buna mecburum. Galatasaray başkanı, kalkıp ülke ülke gezmez. Oynanan maça bakıp 'Merkez aksıyor, pivot santrfor lazım' demez. Bizde forvet çok var ama pivot santrafor yok. "Forvet yok" demeyin diğer çocuklar üzülüyor. Galatasaray TV'de üç yıldır maaş alamayan kameraman var. "Burada asgari ücretle çalışan kameramanlar var. Futbolcumuz Ozan Kabak yılda 200 bin TL alıyor. Aylık 10-15 bin TL. Bazı şeyleri parayla ölçemezsiniz. Başka yerde olsa ayrılırsınız." ifadelerini kullandı.
"UEFA standartlari gereği sıkıntılarımız vardı ama kiralık oyuncu bulma anlamında zorlandık, olmadı" diyen Cengiz şöyle devam etti, "Modeste de sorununu çözemedi. Fatih Hoca'm da iyi bir Galatasaraylı. Tespit edilen 100'lerce oyuncudan bazıları alınamayabilir. Bu külübe "UEFA'ya giderseniz kesin men alacaksınız" dendi. Bizi tekrar incelemeye aldılar. Transfer konusunda taraftar ne derse haklı. Şunu bilsinler ki teknik heyet, yönetim elinden geleni yapmıştır. Ama bazen şartlar bunu gerektirmiştir. Bu şartlarda hala şampiyon olursa, o kadrodan sadece Gomis gitti. Gomis'in, Allah bahtını ve yolunu açık etsin. Kesinlikle gitmek istiyordu. Aldığı para 3 yıl için 150 milyon TL (21 milyon Euro). 150 milyon TL'ye stat yaparsınız. Bu parayı alacak. Allah yolunu açık etsin. İnşallah penaltıları da kaçırmaz" açıklamalarını yaptı.
Fatih Terim'in sözleşmesinin sezon sonunda biteceğinin hatırlatılması üzerine de Cengiz, "Hocam çok enterasan bir insan. Hocanın önüne bir teklif koymak da güç. Biz de boş kağıdı uzatabiliriz. Hocamla bütün görev sürecimde birlikte olurum. Akhisar maçından sonra üzüntüsünü gördüm. Sosyal medyadaki saldırıları gördüm: Bir yenilgiyle yere düşmez, bir galibiyetle tepeye çıkmayız. 100 yılı aşkın tarihimizde sadece futbolda 95'i aşkın kupamız var. 3 binden fazla kupayı yer yoktu, müzeye koyamadık. Seyirci sayısında Juventus'u yakaladık" sözleriyle tecrübeli teknik adama duyduğu güveni dile getirdi.
Duygun Yarsuvat'ın Divan Kurulu'nda, "Galatasaray'ın daha fazla yara almasına müsade etmeyin. Sizlerle yola devam etmek istiyoruz ama mecbur bırakırsanız istemediğimiz şeyleri yapmak zorunda kalırız" sözlerini değerlendiren Mustafa Cengiz, "24 Ocak'ta seçime üç hafta kala seçime girdik. Genel kurul bize teveccüh gösterdi, seçildik. Göreve geldiğimizde sermaye artışı ve mali sorunlarla uğraşıyorduk. Nagatomo'yu kiralarken 24 saat içinde yapmak zorundaydık. Bizim mutlaka yeni yönetim olarak yetki almamız gerekiyor. Biz Derneklek Kanunu'na tabiyiz. O dört aylık dönemde bunu yapamadık. Dört ay içinde hem sermaye artışı yaptık, hem de bize kesin söylenen men cezasını engelledik. Galatasaray bir iniş durumundan kalkış durumuna geçti. Bunu UEFA'ya kanıtladık. UEFA, çok açık, samimi ve dürüst bir şekilde bizi değerlendirdi. Asla hesaplarımızda tek bir hata yoktu. Bunlarla boğuşurken, konuşuyorlar. Bütçeyi de alelacele yaptık. Galatasaray Spor Kulübü içerisindeki amatör şubelerde basketbolda transfer yasağı vardı. Cebimizden 50-100 milyon dolar koymadık. Bize en büyük desteği taraftar verdi. Camia bizi göreve getirdi. Şimdi torba yasa diyorlar. Çok üzülüyorum" dedi.
Cengiz, "Almamız gereken yetkiler 4 ay ötelendi. Mayıs'ta geldik. Tekrar UEFA'ya dilekçeler gitti. Başkanlıktan ayrıldığımda, gerekiyorsa, bunları anlatırım. Gerçi bizim devlet, siyaset ve spor adamlarımız hikayelerini anlatmaz. Alacağımız yetkiler birikti. Yıkılmış adayı kucağımızda bulduk. Ada yetkisini istemez zorundayım. Çünkü adayı yıkmışsınız. Acı olan müstecil olan orada işletmeci. 3 yıllık dönemimde adayı yeniden alacağız. Devlete bu bağlamda çok teşekkür ediyorum. Devlet her zaman Galatasaray camiasının yanında. Benim kara kaşıma, kara gözüme veya aksanıma vermiyor. Bizim temsil ettiğimiz kitleye yönelik veriyor. Adayı da inşallah halledeceğiz. 20 Ocak'ta görev geldik. Tahliye için 25 Ocak'ta dava açtım" açıklamalarını yaptı.
Yaptıkları çalışmalardan üstü kapalı olarak eski başkan Dursun Özbek ve yönetiminin rahatsız olduğunu ima eden Mustafa Cengiz eleştirilerini şöyle sürdürdü, "Belli bir kesim var müthiş rahatsız. Belki rövanşist duygularla hareket ediyorlar. Dünyanın en büyük keman virtiözlerinden biri için bir deney yapılıyor. Washington metrosunda 45 dakika Bach'ın eserlerini icra ediyor. Adam milyarlık kemanıyla resital yapıyor. Bir saat içinde 35 dolar toplayabiliyor. Bir hafta sonra konserine gitmek için biletleri kara borsaya düşüyor ve en ucuz bileti 100 dolara satılıyor. İnsan kulağı duymak istemezse anlatamazsınız. Siz istediğiniz kadar eser icra edin, karşıdaki kişinin kulakları size kapalı ise istediğiniz kadar söyleyin. İnsanın gözü görmek istediğini görür, kulağı duymak istediğini duyar, ağız bölümüne geçmiyorum. Onlara seslenmiyorum. Galatasaray menfaatlerini düşünen kitleye sesleniyorum. Lütfen 29 Eylül Cumartesi günü orada olun" çağrısında bulundu.
"Ali Sami Yen konusunda 1 gecede aldığımız arazilerinin nasıl gittiğini gördük. Likör fabrikasi arazisi elimizden gitti" diyen Cengiz şöyle devam etti, "İçimiz yanıyor o konuda fazla konuşmayalım. Şimdi Kalamış'a, Ada'ya da başvuracağız. Kemerburgaz için başvuracağız. Hem idari hem de yeni imar yasası ile fazlalık ve eksiklerin affedilmesi için başvuracağız. Yeni imar yasası çıktı. Ona göre hareket edeceğiz. Ada'yı biz yıktırmadık. Ada yıkıldı, Dursun Bey'den sonra devraldım. Kucağımızda bulduk problemi. Yıkan ben değilim, yıkılmasını isteyen de ben değilim. Geldiğimizde Taç Spor'un yıkılması vardı, engel olduk. Kasada ₺1M varmış, alacağız, paraya ihtiyacımız var. Ada konusunda, dava bizim bir parsele açıldığı söyleniyor. Bizim parsele değil diğer 2 parsele açılıyor. Bir parselin tapusu bizde. Böyle bir haber çıktı. Arkasından da 'ha tamam, vurup ellerinden alacaklar' diyorlar. Böyle komplo teorilerini Hollywood'da yapmazlar. İstanbul Büyükşehir Belediyesi 8 yıl sonra geldi, çalışmalar yaptı. Son Moskova maçında metronun kapasitesini artırdılar. Yüzde 50 arttı. Taraftarlar kısa sürede stadı boşalttı. Bunlar hep yeni. Şu anda yapıyorlar. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve onların görevlilerine çok teşekkür ediyorum"
Ada konusunda camiadaki rahatsızlığa vurgu yapan Galatasaray Başkanı Mustafa Ceginiz, "Ada'da yetkiler çok önemli. Arkadaşlar, ecri misil ödüyoruz. Yani kira bedeli ödüyoruz. Hazine ecri misili buraya bize verdi. İskeleye başvurduk. Bunlar için çalışıyoruz. Er ya da geç, şu ya da bu şekilde bu davayı kazanacağız. Galatasaray Ada'sı bizim. Asla satmayacağız. İrtifak için çalışıyoruz. İrtifak çıplak mülkiyettir. Ada'da imar yapmamız gerekiyor. Bu plan ve projeyi irtifak hakkı olunca rahatlıkla yaparız. "Sermaye artırımı" dedim. "Kayafı yedi" dediler. UEFA tarihinde bunu görmedi. Onlara savunmamızı Milan da kullandı, kurtardı. Galatasaray - Lokomotiv Moskova maçının başlama düdüğü çalana kadar UEFA konusunda rahat değildim. Gece uyuyamıyordum. Genel kurul çok haklı selim ama; "Florya, Riva gitti" diyorlar. İnsanlar haklı. Elimizde bir Ada var. Mecidiyeköy Oteli var. Otel için satış yetkisi bile istemedim. Bizim en büyük gücümüz taraftarımız. 1 kişinin verdiği €100M mu desen, 1 milyon kişinin verdiği €100M mu desen ikinciyi tercih ederim. Böyle camia olursun, diğer türlü şirket olursun" açıklamalarını yaptı.
Medyaya da eleştiriler yönelten Mustafa Cengiz, "Medyada güvenlik kamerasına bile demeç verdiğim söyleniyor. Ben de güvenlik kamerası görünce bakıyorum demeç veriyorum mu diye, vermiyorum. Algı her şeydir. Açıkça ilan ettim. İnsanlar maçı kazanınca sevinçle, üzüntüyle yanlış konuşabilirler. Bizde Abdürrahim Albayrak konuşuyor. Sanırım ona da eleştiriler geldi ve üzüntüden konuşamıyor. Gece belli bir vakitten sonra evde ne var ne yok okuyorum. Bazen dedikodu haberlerini bile okuyorum, gündemi takip etmeye çalışıyorum" dedi. Eleştirilerine devam eden Cengiz, "Basında arkadaşlar "Maaşlar ödenmiyor, Florya'da sıkıntı, TC pasaportlu oyuncuların maaşları ödenmedi, diğerleri ödendi" diye yazmış. Taraftarlarımız şunu bilmişki daha dün itibariyle yaklaşık 75 milyon TL ödeme yaptık. 15 milyon Euro'yu aşkın ödeme yaptık. Gecikme faizlerini de ödedik. Ağustos sonu itibariyle bütün futbolculara sıfır borcumuz var. Bunu nereden çıkarmışlar. Herhalde espriden mi çıktı. Ben de medyayı eleştiriyorum. Onlar bizi eleştiriyor. Saygı da duyuyorum. Genel kurulda bazı şeyleri tam anlatamadığımı anladım. Transferde olduğu gibi" ifadelerini kullandı.
Divan Kurulu'nda "Yanlış yaptıysam edebimle geri çekilirim" şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine, "2500 kişinin oyuyla geldim. O insanlar bizden görev bekliyor. Biz hizmetkarız. Biz onların güveni için geldik. Onları asla yanlız bırakmayız. Buraya gönüllü geldik. Söylemek istediğim şu, teveccüh olmazsa çekiliriz. Üst üste başarısız olursun, şampiyon olamazsan, UEFA'dan ceza alırsan, doğal gazın, telefonun kesilirse çekiliriz. Ben yetki istemiyorum. Hukuksal bir düzenleme zorunluluğu. Bunu benim profesyonellerim istiyor. Yeni krediler, arsalar (isim arz edemeyeceğim), tek tek açıklayacağım. Hiçbir art niyet, dolambaç, riya, sahtekarlık, Bizans yok. Biz Galatasaray'ız. Galatasaray'ın genetik kodlarında şeffaflık vardır. Böyle olmak gerekir. Galatasaray Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri bir şey söylüyorsa doğrudur. Biç herhangi bir ikbal, siyaset peşinde değiliz. Bu armanın peşinde nasıl insanlar kar, çamur demeden geliyorsa, biz de onlara en iyi şekilde yanıt vermek zorundayız. Sizi istemeyen bir eşle nasıl birlikte olursunuz, bu anlamda. Genel kurul karar verir, olur veya olmaz" ifadelerini kullandı.