Bir işbirliği anlaşmasının ardından konuşan Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz, gündemi değerlendirdi. Fenerbahçe derbisiyle ilgili açıklamalarda bulunan Cengiz, "Yenilgiyi sindirebilmek de asalet gerektirir'' ifadelerini kullandı.
Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz, Fenerbahçe derbisinde sahaya alınan seyirciler, TFF'nin verdiği cezalar ve İrfan Can transferi konularında görüşlerini dile getirdi. Cengiz'in ifadelerinden öne çıkanlar şöyle:
"Fenerbahçe ile bir maç yaptık. Kaç kaç bitti? Bizim taraftarda öyle bir hava var ki sanki yenildik, dayak yedik? Biz maalesef pusu kültüründen geldik. Alanya bizi yendi, helal olsun. Ama 5 dakika daha olsa ne olurdu? Verilen penaltıyı gördük, verilmeyeni de gördük. Ama biz bunları gündeme ve öne almadık. Biz günlerce hakem konuşan bir camia değiliz. Söyleriz ve geçeriz. Rakibimiz aylardır yenilgiyi örttü, golümüz verilmedi diyor. Hakemlerden en çok zarar gören biziz. 17 kulüpler adına diyerek karşı olunan tek kulüp biziz. Bizim açıklamamıza ithafen 'hakemler de insandır' diye açıklama yaptılar. Ali Koç, bunu sen yazdırdın! Hakemler hata yapabilir, biz bunu biliyoruz.''
''Türk futbolu ya hep birlikte kalkınır ya da hep birlikte batar. Ben maç sonu taraftarıma ve yöneticilerime çok teşekkür ediyorum. Çünkü benim de duymadığım, görmediğim şeyler olmuş. Yenilgiyi sindirebilmek de bir asalet gerektirir. Rakip takımın başkanının stat amiri gibi hareket etmesi hoşumuza gitmedi. Orada emniyet var. Biz orada rakip takımın sahasındayız. Hiçbir saygısızlık olmadı alkışlandı. Bundan rahatsız olmuşlar. Siz bizim sahamızda kazandığınız voleybol maçında alkışladınız bizim de alkışlamamızı istediniz. Bu nasıl bir mentalite. Bu kafa yapısıyla hiçbir yere ulaşamayız. Şampiyon olabilirsin ama kalite ve kalibre olarak hiçbir yere ulaşamazsın. Böyle bir kalitesizlik olmaz. Bir tarafın üzülmesini istemem o da taraftarım. Onların desteğiyle buradayız."
''İrfan Can Kahveci transferinde kimseyi suçlamadım. Ne oyuncuyu ne de kulüpleri... Sadece soru sordum, yine soruyorum; Bana 10 milyon dedin, 7 milyon açıkladın. Bana 'arada uçurum var' dedin. Eğer 7 milyon euro ise demek ki uçurum yokmuş, neden bizimle pazarlık etmedin o zaman?''
"Arda Turan bu görüntüleri kendi hesabından mı yayınladı? Arda Turan nasıl sevk edildi? Daha önce Beşiktaş olayı var, ceza veremediler? Kim bunu sevk ediyor? Çok acı arkadaşlar. Arda'nın olayı yanlış ya da doğru ama sevk edilmemeliydi.
"Eğer bu cezaların öznesi farklı olsaydı kararlar sizce nasıl olurdu?" sorusuna cevap veren Cengiz, "Kesinlikle farklı kararlar çıkardı. Adınız gibi emin olun. Maça girdik, adam bize durun dedi. Durdum ama sol tarafa bakıyorum. Çoluk çocuk, genç, yüzlerce araba. Bunlar kim dedim ya. Biz daha önce istihbarat aldık. Konuştuklarımız bildiklerimizin yüzde 5’i. Kavga çıksın istemiyoruz. Taraftarımız şiddetli tepki versin istemiyoruz. Bunlar kim sağlık görevlisi mi dedim? Benim kanaatim Federasyon'dan bir yetkili rakip kulübe sözlü olarak 150 kişi sağlık çalışanı alabilirsiniz dedi. Duydum mu? Hayır. Onlarca yazışmam var Federasyon'la. Benim çıkardığım özet bu. Kontrol edemediler, 150 kişi oldu 2500 kişi. Aktarılan 3000 kişi. Sadece 1907 değil yan ve alt localar da var. Çocukça savunmalar yapmasınlar. Mertçe desinler ki biz aldık şifre de "1907"ydi. Biz aptal değiliz. Federasyon da sevki seyirciden yapmadı. Oradan yapsaydı 6222’den hapis cezası var ve yöneticilikleri bitecekti. 72 bin lira ceza verdiler. Ben şahsen öderim 2500 kişi girsin derim.
"Bu çok ayıp arkadaşlar. Ben TFF istifa desem ne olur ki. PFDK, önüne gelen gözlemci ve temsilciden geleni yargılıyor. Ben burada Galatasaray Spor Kulübü Başkanı olarak konuşmuyorum. Hukuktan az çok anlayan biri olarak konuşuyorum. Gün gelir hesap döner. Bunu yapmayın. Ben TFF’den bunu sevk etmemesini beklerdim. Arda o gerginlik içinde bir şeyler diyebilir. Arda da bunu onaylamaz. Ben de etmiyorum. Hiç küfretmeyen adam var mı aranızda? Bunu TFF Hukuk Kurulu'na söylüyorum. Yaptığınız ayıp, ayıp ötesi. Böyle hukukçuluk olmaz. Böyle TFF yönetilmez. Verin bana cezayı. Biz Başakşehir maçında bir açıklama yaptık diye 50 bin bana 100 bin kulübüme verdiler. Ayıp."
"Bir kere dediğiniz dosya hazırlanıyor. Biz başvuracağız. Onu söyleyeyim. Herkes ne yaptığının ne dediğinin bilincinde olmalı. Ben öfkeyle söylediğimin de bilincindeyim.