Mustafa Destici: Deprem, siyasi istismar konusu yapılıyor

Mustafa Destici: Deprem, siyasi istismar konusu yapılıyor

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, "Deprem, adeta siyasi istismar konusu yapılıyor. İnsanlarımız henüz enkaz altındayken, benzer hadiselerden ve benzer davranışlardan sabıkalı bazı çevrelerin, 'Buradan nasıl siyasi sonuç çıkarırız' endişesine düştüklerini tıpkı yağmacılara ait görüntüleri izlerken duyduğumuz iğrenme, nefret ve utanç duygularıyla izlemek zorunda kaldık" dedi. Desici, partilere yapılan Hazine yardımlarının ise depremzedelere bağışlanması gerektiğini söyledi.

Destici, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, deprem riski taşıyan tüm illerde tedbir almanın ve hazırlık yapmanın gerekliliğine dikkati çekti. Deprem bölgesinde demografik yapının korunmasına yönelik endişeler olduğunu vurgulayan Destici, CHP ve İyi Parti temsilcilerinin yabancılara ev satılmaması çağrılarına ilişkin, "Buna müsaade edilmeyeceğini bizzat Cumhurbaşkanımız açıklamış olmasına rağmen bazı siyasilerin bu konuyu malzeme etmemeleri lazım" diye konuştu.

Partilere yapılan Hazine yardımlarının depremzedelere bağışlanması; yıkılan binalarla ilgili hatası, kusuru, ihmali olanların muhakkak tespit edilmesi, sorumluların yargı önüne çıkarılması gerektiğini kaydeden Destici, "Türkiye genelinde büyük bir kentsel dönüşüm seferberliğinin başlatılması gerekir. Kentsel dönüşüm için ikna edici ve kolaylaştırıcı tedbirlerin alınması lazım" dedi.

"Önce yargı sonra Meclis gereğini yapmalı"

Muhalefete yönelik eleştirilerde de bulunan Destici, şunları söyledi:

"Deprem, adeta siyasi istismar konusu yapılıyor. İnsanlarımız henüz enkaz altındayken, benzer hadiselerden ve benzer davranışlardan sabıkalı bazı çevrelerin 'Buradan nasıl siyasi sonuç çıkarırız' endişesine düştüklerini; yine devletimize, milletimize ve değerlerimize düşmanlık etmeyi alışkanlık haline getirmiş siyasetçi görünümlü hainlerin, kan kokusu almış sırtlanlar gibi deprem konusuna dahil olmaya uğraştıklarını, tıpkı yağmacılara ait görüntüleri izlerken duyduğumuz iğrenme, nefret ve utanç duygularıyla izlemek zorunda kaldık. Terör örgütlerinin, mensuplarını, destekçilerini, sempatizanlarını Meclis'e taşımalarına karşı gereken zamanda gerekli tedbirleri almadığımız için sonrasında insanlık tarihinin en büyük felaketlerinden birini yaşarken, taşıdıkları milletvekili sıfatıyla devlete düşmanlıklarını ilan edip, insanları devlete düşmanlık etmeye çağıranların ihanetlerine şahit oluyoruz. Yargı bu duruma hiçbir şekilde seyirci kalmamalıdır. Önce yargı sonra Meclis gereğini yapmalı."