Yerel seçimde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na geri döndüğü CHP'nin adayı olarak giren ancak kazanamayan Mustafa Sarıgül'ün, son günlerde Ankara'da yaptığı temaslar, CHP kulislerinde, "Sarıgül CHP'den kopuyor mu? Yeni bir parti mi kuracak?" sorularına neden oldu.
Eski Şişli Belediye Başkanı Sarıgül, seçimden önce eski partisine geri dönmüş ve CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak gösterilmişti. Seçimi kazanamayan Sarıgül'ün son bir ay içinde Ankara'ya sık sık yaptığı ziyaretler dikkat çekici hale geldi. Sarıgül'ün, Ankara'nın seçkin sitelerinden biri olan Angora Evleri'nde bir villası bulunuyor. Sarıgül, Ankara'ya geldiğinde bu villasını, hem ev hem de çalışma ofisi olarak kullanıyor. Sarıgül, son bir ay içinde Ankara'daki evinde, Türkiye Değişim Hareketi'nin bölge sorumluları ile ayrı ayrı toplantılar yaptı.
Türkiye Değişim Hareketi İç Anadolu Bölge Sorumlusu Erol Erdem, Milliyet'ten Aydın Hasan’a şu açıklamalarda bulundu:
"TDH kadrolarının Sayın Sarıgül üzerinde çok fazla baskısı var. Sayın Sarıgül bu baskılara artık daha fazla dayanamıyor. Eylül-Ekim gibi partimizi kuruyoruz.
2010 yılında parti binamızı satın almış, tüm il ve ilçelerde teşkilatlanmamızı bitirmiş ve il, ilçe binalarımızı tutmuştuk. Tam partimizi kuracağımız bir anda Sayın Kılıçdaroğlu CHP’nin başına geldi. CHP’yi bölmemek ve Kılıçdaroğlu’na bir şans vermek için yıllarca emek verdiğimiz partimizi kurmaktan vazgeçtik. Ancak aradan yıllar geçmesine rağmen bir teşekkür bile etmediler.
2014 yılında halkın yoğun baskısı nedeniyle İstanbul’dan Sayın Sarıgül’ün adaylığına tüm teşkilatımız tam destek verdi. Adaylık açıklamasından hemen sonra Türkiye’nin tüm illerinden teşkilatlarımız İstanbul’a giderek yoğun bir çalışma yaptılar. Ancak bazı CHP’lilerin sırf Sarıgül kazanmasın diye yoğun çaba harcadıklarını gördük. Sarıgül’ün afişlerini asmadılar, broşürlerini dağıtmadılar.
Daha önce Genel Merkezin de uygun gördüğü 1. ve 3. sıradaki meclis üyeliklerini Sarıgül’e vermelerine rağmen, son gece saat 03.00 da listelerden sildiler. Belediye meclis üyeliği listelerinin YSK’ya verilmesine bir hafta kala başta İstanbul olmak üzere bazı illerin listelerinin Genel Merkezde yapılacağını bir genelge ile bildirdiler. Bunun üzerine tüm ilçelerin listeleri Genel Merkeze gönderildi. Son gece saat 03.00 da Sarıgül kontenjanından yazılan isimler çıkartılarak, yerine Genel Merkeze yakın isimler konarak listeler hazırlandı. Son uçakla İstanbul’a gönderildi ve ilçe başkanlarını belli merkezlere çağırmak suretiyle, (Anadolu yakası için Kartal Adliyesinin önünde) listeler saat 15.00 gibi verildi. Maksatları listelere itiraz süresi için zaman kalmasını önlemekti. Hatta Beşiktaş ilçe başkanı genel merkezden gelen liste yerine kendi listesini verdiği için görevden alındı. Sarıyer ilçe Başkanı zaman azlığından dolayı listeyi İlçe Seçim Kuruluna yetiştirmekte geç kaldı. Seçim kurulu anlayışlı olmasaydı Sarıyer'de seçime belki girilemeyecekti...
Seçimden hemen sonra Sarıgül ve TDH kadrolarının CHP’ye girmesini önlemek için Parti Meclisi değiştirildi. Amaç Sarıgül’e yakın isimlerin etkin görevlerde olmasını önlemekti. Ayrıca yine 2014 yılında yapılması gereken CHP olağan kongresini bir yıl erteleyerek 2015 yılı Genel Seçimlerinden sonraya bırakıldı. Buradaki amaç TDH kadrolarından CHP yönetimine kimseyi almamaktı. Amaçları birleşip iktidar olmak değil, koltuklarını korumaktı. TDH ve Sarıgül’den korktukları için bu erteleme yapıldı.
Parlamento’da mevcut partilerden ve genel başkanlarından halk iyiden iyiye sıkılmıştır. Yaptıkları siyaset kin, nefret, öfke ve ayrıştırma siyasetidir. Tüm konuşmalarında bu temaları işleyip halkı ayrıştırıp saflarını sıklaştırmışlardır. Sayın Adil Gür’ün yaptığı son araştırmada halkın yüzde 82’si mevcut genel başkanlarından ve siyasetlerinden memnun olmadığını ve yüzde 47,7’sinin yeni bir parti istediklerini söylemiştir. Ülkemizdeki bu ayrıştırmalara ve Ortadoğu’da ki son gelişmelere bakarak yeni bir partiye ve anlayışa acil ihtiyacı olduğunu düşünmekteyiz. Bu anlayış Türkiye Değişim Hareketi’dir.
İnsanları asla ayrıştırmayan kin, nefret, öfke ve ayrıştırma siyasetinin yerine halkın yüzde yüzünü kucaklayan hoşgörü ve projelerinin hâkim olduğu partimizi Allah’ın izniyle Eylül-Ekim aylarında kuracağız. Bu konudaki bölge toplantılarımız tamamlanmış, projelerimizle ilgili toplantılarımız devam etmektedir.
Halkın gündemi pahalılık, işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk, terör ve çaresizlik olmasına rağmen, mevcut partilerin tek derdi ise koltuk sevdasıdır."