T24- Prof. Dr. E. Murat Tuzcu, evlilikte gerginlik ve geçimsizliğin kalp sağlığını olumsuz etkilediğini yazdı. Tuzcu, parçalanan ailelerin kalp hastalığı ve kalpten ölüm riskini artırdığı söylerken ayrılıkla sonlanmayan mutsuz evliliklerin de kalp rahatsızlıklarını arttırdığını ileri sürdü.
Tuzcu'nun Milliyet gazetesindek Kalbimizi Dinleyelim köşesinde yayımlanan yazısı (10 Ocak 2011) şöyle:
Evlilik mutsuzsa kalp tehlikede!..
Kötü giden bir evlilik sadece ruhunuzu yaralamıyor, sağlığınızı da tehdit ediyor. Özellikle de kalp hastalığı riskini ciddi oranda yükseltiyor. İlişkide ahenk yoksa stres, endişe, çatışma ağır basıyorsa aşk acısı gibi kalp ağrısı da şiddetleniyor...
Toplumsal ilişkilerimizin uyumlu ve rahat olmasının sağlığımızı olumlu yönde etkilediğine ait birçok kanıt var. Son yarım yüzyılda yapılan araştırmalar işyerinde, dost ve arkadaşlar arasında ve aile üyeleriyle iyi ilişkiler içinde olanlarda kalp hastalığı ve kalpten ölümlerin daha az olduğunu gösterdi. Evli insanların veya sevdikleriyle beraber yaşayanların, yalnız yaşayanlara göre daha sağlıklı olduğu biliniyor. Kalp krizi geçiren veya kalp ameliyatı olan hastalar uzun süre izlenince, iyileşmelerinde yakınlarından gördükleri duygusal desteğin, en az aldıkları ilaçlar kadar etkili olduğu anlaşılıyor. Kısacası sosyal desteğe sahip olmak kalp damar sağlığımız için yararlı.
Aynı konuya bir de tersten yaklaşıp, ‘Sosyal desteğin olmaması aynı ölçüde zararlı mı?’ diye sorabiliriz. Bu sorunun cevabı oldukça şaşırtıcı. Evlilik ilişkilerimizde gerginlik, tatminsizlik, geçimsizlik hâkimse, kalp sağlığımıza verilen zarar, mutlu bir evliliğin olumlu etkisinden çok daha fazla. Bozulan evliliklerin, parçalanan ailelerin kalp hastalığı ve kalpten ölüm riskini artırdığı biliniyor. Mutsuz evlilikler ayrılıkla sonlanmasa da kalbi olumsuz etkiliyor. Eğer ilişkilerimizde ahenk ve rahatlık yoksa endişe, stres ve çatışma ağır basıyorsa kalbimiz tehlikede. Bu konunun üstünde duran önemli araştırmalardan biri 2010 yılı sonunda Danimarkalı bilim insanları tarafından yayımlandı.
Endişe ve stres vuruyor
Bu araştırmaya orta yaşlı Danimarkalıları temsil eden yaklaşık 5 bin kadın ve erkek katıldı. Başlangıçta hiçbirinin bilinen bir kalp veya damar hastalığı yoktu. Çalışmaya sadece evli veya benzer beraberliği olanlar alındı. Altı yıl süren bir izleme süresinde deneklere, aile üyeleriyle olan ilişkilerindeki olumsuzlukları anlamak için bir dizi soru soruldu. Bu sorulardan ikisi günlük hayattaki streslere yönelikti: “Günlük hayatınızda aile üyelerinizin davranış ve hareketleri sizi endişelendiriyor mu?”, “Sizden beklenenlerin çok fazla olduğunu düşünüp strese giriyor musunuz?”
Araştırmanın sonunda, aile içi ilişkilerde aşırı endişeli olanların ve karşılanması güç beklentilerden yakınanların sık olarak kalp ağrıları çektikleri saptandı. Özellikle eşleriyle olan ilişkilerinde endişe ve stres içinde olanlarda sıkıntı daha fazlaydı. Araştırmacılar kalp ağrısının, algılanan stres arttıkça şiddetlendiğini gördü.
Endişe ve aşırı beklenti
Yaklaşık 5 bin kişiye ‘Eşinizin davranışlarından endişeli misiniz?’ ve ‘Sizden çok şey bekleniyor mu?’ diye soruldu. ‘Evet’ diyenlerde göğüs ağrısı riski stres arttıkça yüzde 500’e kadar artıyor.
Kadınlar daha çok etkileniyor
Mutlu bir evliliğin sağlığa olan faydasının daha çok erkeklerin mi yoksa kadınların mı işine yaradığı tartışılan bir konu. Birçok uzman, erkeklerin bu açıdan önde olduğunu düşünüyor. Bekârlara göre evli olan erkeklerin kötü alışkanlıkları daha az, hastalanınca hemen doktora gidiyorlar ve en önemlisi eşleri olunca duygusal destek alma olanakları oluyor. Buna karşılık evli olmasalar da kadınlar sağlıklarına dikkat ediyor. Kadıların arkadaşlarından gördükleri destek de erkeklerinkinden daha fazla.
Erkekler evliliklerinde iki tarafın da eşit ölçüde desteklendiğini düşünse de kadınların birçoğu duygusal destek için arkadaşlarına dayanıyor. Erkeler, “En büyük desteğiniz kim?” diye sorulunca çoğunlukla “Karım” diyor. Ama kadınlar arasında aynı soruya “Kocam” diye cevap verme oranı daha az. Çoğu kadın verdiği desteğin aldığından çok olduğuna inanıyor.Her iki cins de aile içi strese maruz kalınca olumsuz etkileniyor. Lâkin strese maruz kalan daha çok kadınlar. Çoğu zaman eşlerinin çok talep edici olduğunu düşünen ve endişelenenler onlar. Mutsuz bir evliliğin kadınların kalp sağlığı üstünde olumsuz etkisi olduğunu gösteren birçok araştırma var.
Örneğin bunlardan birinde, kalp krizi geçiren kadınlar arasında evliliklerinde gerginlik ve uyumsuzluk olduğunu söyleyenlerin iyileşmelerinin 3 kat daha zor olduğu bulundu.
Yüksek tansiyonu, şeketi tetikliyor ama yetinmiyor!
Stres nasıl yoruyor?
Evli veya uzun süreli beraberlik içinde olan kişilerde kalp damar sağlığının daha iyi olmasının en önde gelen nedenlerinden biri, sağlıklı hayat tarzı ve alışkanlıklar. Zira tehlikeli alışkanlıklardan uzak durma, zamanında tıbbi kontrolden geçme gibi birçok yararlı davranış evli olanlarda daha sık görülüyor. Sadece evli olmak yetmiyor ama... Mutlu ve uyumlu bir evliliğin ayrıca yararı var. Eğer geçimsizlik varsa gerginliğin yarattığı bir dizi biyolojik etki ortaya çıkıyor. Sınırda kan basıncı olan çiftlerde yapılan bir çalışma, geçimsizliğin yoğun olduğu ilişkilerde yüksek tansiyon hastalığının daha kolay yerleştiğini gösterdi. Bir diğer araştırma mutsuz evliliklerde şeker hastalığına rastlanma riskinin iki kat arttığını ortaya koydu. Evlilik stresinin olumsuz etkisi, kan basıncını, nabız sayısını artırmakla sınırlı kalmıyor. Bağışıklık sistemini, stres hormonlarının salgılanmasını da etkiliyor. Endişe içinde uykusuz geçen gecelerin damarları büzen, kanın pıhtılaşmasını kolaylaştıran etkileri biliniyor...
Son söz:En iyi ilaç: Huzur
21. yüzyılda insanlığının baş düşmanı olan kalp damar hastalığından korunmak için alacağımız önlemler arasında mutlu olmak ve mutlu etmek de var. Eşimizi dinleyip, anlamaya çalışmak, birbirimize destek olmak kalbimize gerçekten çok iyi geliyor. Birlikteliği nadide bir çiçek gibi görüp özenle bakmak, suyunun ve ışığının tam olmasına çalışmak sadece mutlu bir evliliğin değil, sağlıklı bir kalbin de anahtarı.