Müyesser Yıldız: Başbakan'ın sözleri mahkemeye talimat mı?

Müyesser Yıldız: Başbakan'ın sözleri mahkemeye talimat mı?

 T24 - Oda TV davasının  Çağlayan Adliyesi’nde devam eden bugünkü duruşması gergin başladı.  Tutuksuz sanıklardan İklim Bayraktar'ın ifadesi öncesi diğer sanıkların tamamı mahkeme salonundan dışarı çıkarıldı. Hakim, kararına gerekçe olarak Bayraktar'ın ağlamasını gösterdi.  Tutuklu sanıklardan Müyesser Yıldız, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Oda tv davasından bir gün önce tutuklu gazetecilerle ilgili yaptığı açıklamayı eleştirdi. Yıldız, "Bu açıklamayı nasıl değerlendirmeliyiz. Yargıya müdahale mi? Adil yargılamayı etkilemek mi? Mahkemeye bir talimat mı? Acaba sayın savcı veya savcılar sayın Başbakan hakkında bir fezleke düzenleyebilecek mi? İzninizle sayın Başbakana ‘one minute’ demek istiyorum. Tecavüzcü değilim. Polis asker katili değilim. Terörist- darbeci değilim. Sadece ve sadece gazeteciyim" dedi. 

Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda faaliyet gösteren özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve saat 10.00’da başlaması gereken duruşma tutuklu sanıkların Silivri Cezaevi’nden gelişi yoğun kar yağışı nedeniyle gecikince bir saat rötarlı başladı.

Mahkeme BaşkanıMehmet Ekinci, tutuklu sanık Doğan Yurdakul’un Adli Tıp Kurumu’ndan sağlık durumuna ilişkin raporun geldiğini belirtti. Başkan Ekinci, raporda Yurdakul’un anjiyo olması ve bazı tahliller yaptırması gerektiğinin belirtildiğini kaydetti. Başkan Ekinci, bununla ilgili ara karar alacaklarını ifade etti. Başkan Ekinci ayrıca dava dosyasında bulunan ve sanıklar tarafından virüslü olduğu iddia edilen dijital belgelerle ilgili TUBİTAK’ın 5 kişilik bilirkişi listesini gönderdiğini belirtti.

"SONUNA KADAR GİDECEĞİZ"

Duruşmada söz alan tutuklu sanık Yalçın Küçük, 23 Ocak’taki duruşmada Nedim Şener ve Hanefi Avcı’nın kendisi hakkında ağır suçlamalarda bulunduğunu öne sürerek bu konuya ilişkin cevap niteliğindeki yazısını mahkemeye sundu. Hanefi Avcı da söz alarak virüslü olduğu iddia edilen belgelerle ilgili mahkemeden gerekenin yapılmasın istedi. Başkan Ekinci ise, İddia edildiği gibi görevi kötüye kullanma ve komplo varsa biz sonuna kadar gideceğiz. İlgili belgeleri sizin üniversitelerden aldığınız birlikte TÜBİTAK’a göndereceğiz. Gelen rapora göre kararımızı vereceğiz" diye konuştu.

"BAŞBAKAN DAVAYA MÜDAHİL EDİLSİN" TALEBİ

Davanın tutuklu sanığı Müyesser Yıldız söz isteyerek Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Oda tv davasından bir gün önce tutuklu gazetecilerle ilgili yaptığı açıklamayı eleştirdi. Yıldız, heyete Başbakan’ ın açıklamalarının ardından ne hissettiklerini ve etkilenip etkilenmediklerini sordu. Yıldız "Bu açıklamayı nasıl değerlendirmeliyiz. Yargıya müdahale mi? Adil yargılamayı etkilemek mi? Mahkemeye bir talimat mı? Acaba sayın savcı veya savcılar sayın Başbakan hakkında bir fezleke düzenleyebilecek mi? İzninizle sayın Başbakana ‘one minute’ demek istiyorum. Tecavüzcü değilim. Polis asker katili değilim. Terörist- darbeci değilim. Sadece ve sadece gazeteciyim" dedi. Yıldız, Babakan ile ilgili eleştirilerini, "Sayın Başbakan’a sormak lazım kendisi bu davanın gerçek savcısı mıdır? Öyleyse buraya gelip iddialarını ispatlamakla mükelleftir" diye sürdürdü. Başbakan’ın davanın gerçek ve gizli davacısı olduğunu da ileri sürdü. Yıldız, Başbakan’ın davaya müdahil edilmesini de talep etti. Yıldız konuşmasını mahkemeden üyesi oldukları iddia edilen örgütün numarasını ve adresinin verilmesini isteyerek, "Mektupla üyelik başvurusu yapıp, parlemento muhabirleri derneğinden sonra buraya da üye olacağım. Böylece hem terörist gazeteci suçlamasını hak edeceğim, hem de yattığıma değsin. Zira olmayan bir örgüt yüzünden bunca aydır yatmak ciddi şekilde onuruma dokunuyor" dedi.

İki dakika olması beklenen ancak 25 dakika süren aranın ardından kürsüye İklim Bayraktar çıktı. Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 200'üncü maddesi doğrultusunda, Bayraktar'ın ifadesi için diğer sanıklar ve izleyiciler salondan çıkarıldı. Ancak izleyiciler yeniden içeri alındı.

Konuyla ilgili yasa şöyle: "Sanığın yüzüne karşı suç ortaklarından birinin veya bir tanığın gerçeği söylemeyeceğinden endişe edilirse, mahkeme, sorgu ve dinleme sırasında o sanığın mahkeme salonundan çıkarılmasına karar verebilir. Sanık tekrar getirildiğinde, tutanaklar okunur ve gerektiğinde içeriği anlatılır."