Myanmar'da darbe karşıtları sosyal medyayı nasıl kullanıyor?

Myanmar'da darbe karşıtları sosyal medyayı nasıl kullanıyor?

Yangon kent merkezinde omuz omuza durmuş genç bir grup gösterici, yolu kesmiş. Kimisinin başında beyaz inşaat miğferleri, kimisi de bisiklet miğferleri takmış. Kendilerini korumak için kalkanlar, maskeler, dalgıç gözlükleri kullanıyorlar. Ama en önemli savunma araçları cep telefonları!

1 Şubat'ta gerçekleştirilen askeri darbeden bu yana dünya Myanmar'da protestocuların başına gelenleri dehşet içinde izliyor.

Geçen Çarşamba günü 38 göstericinin öldürüldüğü olayları Birleşmiş Milletler (BM) askerin yönetime el koymasından bu yana yaşanan en kanlı gün diye niteledi.

Darbe yapan ordu, seçimi geçersiz saymış, seçilmiş lider Aung San Suu Kyi ile onun liderliğindeki Ulusal Demokrasi Partisi'nin ileri gelenleri de dahil yüzlerce insanı gözaltına almıştı.

'Gizli video çekimleri'

Güvenlik güçleri darbe karşıtı gösterileri bastırmaya çalışırken, Yangon'da bir kamyondan bakan askerlerin videosu (28 Şubat 2021)

Myanmar'da, olanları dünyanın görmesini isteyenlerin çektiği milyonlarca video sosyal medya üzerinden paylaşıldı.

Bazıları evlerinin pencerelerinden gizlice sokağı çekmenin yollarını buldu.

Kimileri ise her şeyi göze alıp sokakta olan biteni yerinde çekti.

'Sıradan insanın' sesini büyütmek

https://twitter.com/the_ayeminthant/status/1366270118909661184

Genellikle gösteriler anı anına izlenebiliyor. Facebook üzerinden canlı yayınlar yapılıyor ya da bir kaç dakikalık gecikmeyle Twitter'a konuyor.

Genç bir kız derme çatma bir barikatın arkasından, öbür taraftaki subaya haykırıyor: "Korkmuyor muyum? Evet korkuyorum. Fakat özgürlüğümüzü kazanmak için mücadele edeceğiz."

"Öldürülenler nedeniyle sizi asla affetmeyeceğim. Ölene kadar sizi affetmeyeceğim" diye ekliyor göz yaşlarına hakim olmaya çalışarak.

23 yaşındaki bir kadın ile bir subay arasında geçen bu etkileyici konuşma yerel gazeteci Aye Min Thant tarafından çekildi ve sosyal medyada paylaşıldı.

Bu kısacak klibin onbinlerce kez izlenmiş olması Myanmar'ın 'sıradan insanlarının' sesini büyütmekte sosyal medyanın ne kadar hayati bir rol oynadığını gösteriyor.

Çok riskli

Myanmar'ın seçilmiş lideri Aung San Suu Kyi'nin serbest bırakılması çağrısında bulunan protestocular, gösterilere katılmak için hayatlarını riske atıyorlar, ancak

Fakat bunu yani vatandaş gazeteciliğini yürütmek Myanmar'da çok tehlikeli bir şey.

Orduyla ilgili çekim yaparken yakalanan biri dayak, tutuklama hatta hayatını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya.

Ama göstericiler bu riski almak gerektiğini söylüyorlar.

Videolar askerlerin halka karşı nasıl hakiki mermi, gaz bombası kullandığını, yakaladıklarını nasıl vahşice dövdüğünü sergiliyor.

Süregiden insan hakları ihlalleri ve insanlık suçlarının kanıtları toplanıyor.

https://twitter.com/bbcturkce/status/1367450016764354562

Gençler arasında, dijital aktivizmin bir şekilde BM ve uluslararası platformlarda etki yaratması ve Myanmar yönetimini ele geçiren darbeci askerlere müdahale edilmesi umudu var.

Fakat bir yandan da aslında olan bitenin kimsenin umurunda olmadığı, cep telefonlarıyla kaydettikleri kaosun kulak ardı edildiği korkusu da var.

'Bu kuşakla uğraşmayacaktınız'

Protestocular, güvenlik güçleriyle yüzleşmeye hazırlanırken genellikle koruyucu ekipman giyiyor ve baret takıyor

Myanmar daha önce de toplumsal hareketlenmeler ve iniş çıkışlar yaşanan bir ülke ama ilk kez sosyal medya bu şekilde kullanılıyor.

Ülkenin Y ve Z kuşakları teknolojiye hakim ve internet erişimini hareketlenmek ve farkındalık yaratmak için sonuna kadar kullanıyorlar.

"Bu kuşakla uğraşmayacaktınız" bir direniş yöntemi olarak dijital araçları kullananların ürettiği ve sokaklarda, barikatların arkasında üç parmak ile direniş selamı veren protestocuların sıkça tekrarladığı bir slogan.

Fakat gençler arasında yaygın bir kaygı sahte haberlerin yayılması.

Sahte haberler ve internet engellemeleri

Ortam öyle ki videolar ve fotoğraflar çoğunlukla içeriğinin gerçek, bilginin doğru olup olmadığı kontrol edilmeden anında paylaşılabiliyor.

Bir başka sıkıntı ise, ordunun emriyle başlatılan ve halen uygulanan sabaha karşı 01.00 ile sabah 9.00 arasındaki internet kesintisi.

İnternetteki gece karartması ülke çapında büyük tepki topluyor, korku yaratıyor.

Orduyu bu saatleri tutuklamalar ve ihlaller için fırsat olarak kullanmakla suçlayanlar çok.

Kesintiler nedeniyle gerçekten geceleri ülke tam bir sessizliğe bürünüyor.

Fakat sabah internet yeniden gelir gelmez, yurttaş gazeteciler ve bütün diğer kullanıcılar seslerini duyurmak için her günkü çabalarına geri dönüyor.