MZ: Parasal yardımlar Suriyelinin kaderini değiştirmiyor

MZ: Parasal yardımlar Suriyelinin kaderini değiştirmiyor

Dünya Sağlık Örgütü, Suriye’nin İdlib vilayetinde ‘kimyasal gaz’ kullanıldığı iddia edilen saldırıda, sinir gazı kullanıldığını tahmin ediyor. Der Tagesspiegel gazetesinin yorumunda şu satırları okuyoruz:

"Suriye'de olan bitenler müdahale yapılmasını gerektiriyor. Ama ne ABD ne de Çin buna hazır. Suriye konusunda son sözü söyleyecek olanlar Rusya ile Türkiye. Onların tavrının ise değerler ve sorumlulukla bir ilgisi yok. ABD burada müdahil olmadı ve bunun sonuçları feci oldu. Eski yıllarda ABD’nin müdahalelerinin olumsuz sonuçlarına ilişkin şikâyetler ile şimdiki durum arasında düşündürücü bir tezat yatıyor.”

Lübecker Nachrichten gazetesi ise Brüksel'de düzenlenen Suriye’ye maddi yardım konferansı kapsamında Suriye konusunda Avrupa’nın sorumluluğuna işaret ediyor:

"Avrupa Suriye’deki savaşın sonlandırılmasına ilişkin çok fazla bir şey yapacak durumda değil. Onun yerine Suriye’nin etrafındaki bölgelerde yaşanan acıların dindirilebilmesi için girişimlerde bulunmalı. Donör ülkeler de geçen yıl Londra’da, önceki gün de Brüksel’de bölgedeki mülteciler için taahhüt edilen parasal kaynakların artık nihayet komşu ülkelere gönderilmesi konusunda samimi olmalı. Ve donör ülkeler izledikleri mülteci politikalarının savundukları değerler ile uyum içinde olup olmadığını da kendilerini sormak zorundalar.”

Mitteldeutsche Zeitung'un yorumu da aynı konuda:

"Ne Batı’nın ne de ABD’nin Suriye Devlet Başkanı Esad’a etki edecek diplomatik imkânları mevcut. Washington, Brüksel ve diğer Avrupa hükümetleri kendilerini Moskova’dan izole ettikleri için en azından Rusya üzerinden savaşın sona erdirilmesi yönünde baskı yapmak için siyasi mekanizmaları da mevcut değil. Ancak Suriye’de inanılmaz gaddarlık devam ettiği sürece BM’nin yardımları sadece ülkeyi terk edebilmiş olanlara yarıyor. Bu maddi yardımlar gerçekten de azımsanamaz. Ancak bu parasal kaynaklar halen Suriye’de bulunan ve sağ kalma ihtimali zayıf olan yaklaşık 13,5 milyon insanın kaderini değiştirmiyor.”

Almanya'nın Bonn kentinde yeni siber ordunun tanıtımı yapıldı. Siber saldırılardan koruma görevi siber savunma kuvvetlerine verilecek. Frankfurter Rundschau gazetesi bu konuda şu görüşlere yer veriyor:

"Savunma Bakanı Ursula von der Leyen ‘internet savaş alanında’ bilişimci birliklerin sadece saldırılara karşı kendini savunmakla kalmayacağını, karşı atağa da geçebileceğini söylüyor. Burada kullanılan terminoloji, düşman birtakım ülkelerin saldırılarda bulunmalarını çağrıştırıyor. Gerçekte suç şebekeleri de aktif faaliyette. Saldırı söz konusu olduğunda savunma bakanı ve Alman ordusu güvensiz bir ortama adımını atmış oluyor. Çünkü sonuçta internet üzerinden yapılacak saldırılar er ya da geç dış ülkelere de yönelecek. Ama bu tür operasyonlara Federal Meclis’in izin vermesi gerekiyor. Bakan elbette bu izni alacakları vaadinde bulunuyor. Buna inanmak isteriz. Ancak federal kabinedeki Hristiyan Birlik partili bakanlar Alman askerlerinin yurt içinde de operasyonlara katılmalarını isteyerek sınırları delmeye çalışmışlardı. Bu yüzden milletvekillerinin Alman ordusunun ne yaptığına tam olarak bakması gerekecektir.”

©Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar