İstanbul Valiliği tarafından hazırlanan İstanbul İl Afet ve Risk Azaltma Planı'nı (İRAP) değerlendiren Naci Görür, "İlk kez resmi bir planda devlet kurumlarına görev veriliyor. Bu görevleri yerine getirmeyen kurumların hukuki ve yasal sorumlulukları var. Vatandaşlar, zamanı geldiğinde bu planı mahkemelerde delil olarak kullanıp maddi ve manevi tazminat ve ceza davaları açabilirler" görüşlerini paylaştı.
Türkiye Afet Müdahale Planı kapsamında İstanbul’da afet risklerinin azaltılmasına yönelik valilik tarafından İstanbul İl Afet ve Risk Azaltma Planı (İRAP) hazırlanmıştı. 138 kurum ve kuruluşun, büyükşehir ve ilçe belediyelerinin, akademisyenlerin ve alanında uzman 550 teknik personelin destekleriyle 2 çalıştay ve 102 toplantı gerçekleştirilmiş, 38 afet türü masaya yatırılmış, İstanbul'u için öngörülen en önemli 9 tehlikeye karşı harekete geçilmişti.
Yer bilimci Prof Dr. Naci Görür, valilik tarafından hazırlanan planı inceledi. Görür, şu görüşleri paylaştı:
“İRAP'ın açılımı İl Afet Risk Azaltma Planı. Ben bu planın deprem ile ilgili kısmını size aktaracağım. Plan gelmekte olan depremi ciddiye alıp ildeki ilgili resmi kurumlara olası depremde zarar azaltma çalışmalarını yapma görevini veriyor.
Sadece görev vermekle kalmıyor, bu işleri ne zaman ve nasıl yapacağını da söylüyor. Bu işler için finansal kaynak ve denetim mekanizmaları da kuruyor. Ben burada görev verilen tüm kurumlardan ve neler yapacaklarından bahsetmeyeceğim. Sadece örnek olarak belediyeleri vereceğim. İlçe belediyelerine depremdeki riskli yapıların tespiti, gerekenlerin yıkılması, güçlendirilmesi veya yeniden yapılmasını belirtip takvime bağlıyor. Arkadaşlar, bu çok önemli. İlk kez resmi bir planda devlet kurumlarına görev veriliyor.
Bu görevleri yerine getirmeyen kurumların hukuki ve yasal sorumlulukları var. Vatandaşlar, zamanı geldiğinde bu planı mahkemelerde delil olarak kullanıp maddi ve manevi tazminat ve ceza davaları açabilirler. İstanbul Valiliğini kutluyorum.”