Nafaka Hakkı Kadın Platformu, İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanması için siyasi partilerle görüşüyor

Nafaka Hakkı Kadın Platformu, kadınların nafaka hakkına dokunulmaması ve İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması için siyasi partilerin kapısını çalıyor. Platform, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları, İyi Parti yetkilileri ve Saadet Partisi Kadın Kolları ile görüştü.

Platform 19 Haziran 2019 tarihinde İyi Parti Kadın Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sibel Yanıkömeroğlu ile görüşmelerinin sonunda da kimi milletvekillerinin İyi Parti ile kadın hareketi arasındaki iletişim eksikliği nedeniyle kadın hareketinin talepleriyle çelişen girişimlerde bulunmasının önlenmesi için daha güçlü bir iletişim kurulması temennisi ve Genel Başkan Meral Akşener ile de bir randevu talep ettikleri dile getirilmişti.

Nafaka Hakkı Kadın Platformu 22 Ağustos 2019 tarihinde Ankara’da CHP Kadın Kolları Başkanı Fatma Köse’yle görüştü. Kadınların nafaka hakkına yönelik sınırlandırma girişimleri, İstanbul Sözleşmesi’ne ve 6284 sayılı yasaya saldırılar başta olmak üzere kadın haklarına yönelik saldırılara karşı Kadın Kollarıyla kadın hareketinin daha yakın bir şekilde çalışmasının da önerildiği görüşmede Kadın Kolları Başkanı Fatma Köse Platform temsilcilerinin taleplerini dinledi ve bu taleplerin parti içerisinde politik bir mesele olarak ele alınarak, bir plan ve program içinde gündemleştirilmesi ve  Kadın Kolları’nın 81 ildeki teşkilatlarında ortak açıklamalar ve eylemlilikle sahiplenmesi konusunda çalışacaklarını belirtti.

26 Ağustos 2019 tarihinde İstanbul’da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yapılan görüşmeye, Kadın Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bursa Milletvekili Lale Karabıyık ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu katıldı. Emine Bulut cinayetinin duyulmasının hemen ardından gerçekleşen görüşmede platform temsilcileri, yukarıdaki taleplerini dile getirmelerinin yanı sıra kadına karşı şiddeti önleme gerekçesiyle hadım ve idam gibi kendileri şiddet oluşturan yaptırımların gündeme getirilmesine karşı olduklarının altını çizdiler. Platformun nafaka konusundaki görüşlerine katıldığını söyleyen Kılıçdaroğlu, CHP’nin önerdiği aile sigortasının tüm dar gelirli aileler için çok önemli bir destek olacağını belirtti. Kadın haklarıyla ilgili konularda kadın hareketinin taleplerini dikkate alarak yol alacaklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, Platformla daha yakın iletişimde olacaklarını ve çalışacaklarını belirtti. Kemal Kılıçdaroğlu ayrıca TBMM açılmadan ilgili milletvekillerinin ve platform yetkililerinin de katılacağı daha geniş bir çalışma toplantısı düzenleyeceklerini söyledi.

27 Ağustos'ta  ise Saadet Partisi Kadın Kolları Başkanı Ebru Asil Türk ile görüşen Platform temsilcileri yukarıdaki taleplerini dile getirirken, kadınların nafaka hakkı başta olmak üzere Medeni Kanunda tanımlı ekonomik haklarına, 6284 sayılı yasaya ve İstanbul Sözleşmesi’ne dönük saldırılara karşı birlikte hareket edilmesi gerektiğini vurguladılar. Başta kadın cinayetleri olmak üzere, kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi için atılması gereken acil adımlarla ilgili görüş ve taleplerini dile getirdiler. Tüm siyasi partilerin kadın kolları ve genel başkanlarıyla bir araya gelmek istediklerini belirten Platform temsilcileri, Saadet Partisi Kadın Kollarıyla yaptıkları görüşmede Temel Karamollaoğlu’ndan da en yakın zamanda randevu talep ettiklerini söylediler.

Platform temsilcileri siyasi partilerle yaptıkları temaslarda kadınların nafaka hakkının sınırlandırılması girişimlerinin, çocukların velayeti, yasal mal rejimi, kadının boşanma ve miras hakkı, kadını şiddetten koruyan 6284 sayılı yasa, İstanbul Sözleşmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği kavramına yapılan saldırılardan bağımsız düşünülemeyeceğinin altını çizerek, partilerden toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması konusunda siyasi kararlılık göstermelerini talep ettiler. Medeni Kanun’a, 6284 sayılı yasaya ve İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik saldırıların, kadınların kazanılmış tüm haklarının ortadan kaldırılması ve şiddetle baş başa bırakılmaları planının bir parçası olduğunu vurgulayan Platform temsilcileri, Türkiye’deki yasaların ve cezaların kadına yönelik şiddeti önleme konusunda yeterli ve cezaların yeterince yüksek olduğuna, ancak kanunların uygulanmadığına dikkat çektiler.

Kadın örgütlerinin görüşmelerde gündeme getirdikleri taleplerden bazıları:

Boşanan kadınlara bağlanan yoksulluk nafakasının 1-5 yıl süreyle ya da herhangi bir yöntemle sınırlandırılmasının milyonlarca ev kadınını mağdur edeceğinin siyasi partiler tarafından altının çizilmesi ve bu yöndeki girişimlerden derhal vazgeçilmesi.

“Mağdur genç evlilerin mağduriyetini giderme” adı altında çocuklarla cinsel ilişki ve evlilik yaşının düşürülmesi ve tecavüzcüyle evlendirme maddesinin geri getirilmesi girişimlerine son verilmesi.

Kadına yönelik sistematik şiddetin 1 Haziran 2005 yılından beri yürürlükte olan ancak uygulanmayan Türk Ceza Kanunu’nun 96. Maddesi uyarınca işkence kapsamında cezalandırılması.

Kadın cinayetlerini önlemek için ulusal bir mekanizma/birim kurulması, bu birimin önleyici politikalar geliştirme ve uygulamanın koordinasyonu dışında acil durumlarda olaylara müdahale görev/yetki ve örgütlenmesinin olması.

Her gün en az 3 kadının öldürüldüğü ülkemizde, kadın cinayetleri için bir gün ulusal yas günü ilan edilmesi.

Mecliste kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet konulu özel bir oturum yapılması ve bu oturuma kadın örgütlerinin davet edilmesi.

Belediyelerin kadın hakları ve eşitlik konusunda politikalar geliştirmeleri; sığınak, kadın danışma merkezi, cinsel şiddet kriz merkezleri, kreşler gibi destek kurumları açmaya öncelik vermeleri.

Partilerin karar organlarında nafaka hakkı, kadın cinayetleri gibi konuların gündemleştirilmesi.

Kadın hareketinin taleplerinin aksine yasa teklifleri verilmemesi için parti içerisinde farkındalık yaratacak toplumsal cinsiyet eğitimlerinin düzenlenmesi

Kadın haklarına yönelik saldırı ve tehditler konusunda Nafaka Hakkı Kadın Platformu’nun desteklenmesi.

Platform temsilcileri diğer partilerin yanı sıra Adalet Bakanlığı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan da bir an evvel talep ettikleri randevulara geri dönmelerini ve Meclis açılmadan bir araya gelmek istediklerini belirttiler.