Nagehan Alçı: Aksaray’daki velilerin tepkisi insanlık dışı, Millî Eğitim Bakanı Selçuk’un açıklaması lafta kalmamalı
HaberTürk yazarı Nagehan Alçı, Aksaray'da bulunan Merkez Mehmetçik İlkokulu'nda velilerin, okulda eğitim gören otizmli öğrencilerin sınıflarının kapatılmasını talep ettiği ve öğrencileri yuhaladığı iddialarını bugünkü köşesine taşıdı. Velilerin tavrının insanlık dışı olduğunu dile getiren Alçı, Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un açıklaması çok doğru ama bu lafta kalmamalı derhal gereğini de yapmalı" dedi.
TIKLAYIN - "Aksaray'da özel eğitim sınıflarının kapatılmasını isteyen veliler otizmli öğrencileri yuhaladı!"
Otizmin bir hastalık değil, bir farklılık olduğunun altını çizen Alçı, "Bu farklılığın toplumda kendine yer bulabilmesi için doğru eğitim en temel kriter. Yani iyi bir eğitim ile belli bir düzeydeki otistik çocuklar gündelik hayatın içinde yaşayabiliyor hatta toplumda çok başarılı, sivrilen bireyler haline gelebiliyorlar" diye yazdı.
TIKLAYIN - Aksaray Valiliği'nden 'otizmli çocukların yuhalandığı' iddiaları hakkında açıklama
Alçı yazısında şu ifadeleri kullandı:
"Elbette o okuldaki uygulamalar korkunç! Velilerin tepkisi insanlık dışı! Hele bu çocukların sınıflarının ayrı bir bölümde ‘Otistik Sınıfları’ olarak damgalanması bir insanlık suçu! Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un açıklaması çok doğru ama bu lafta kalmamalı derhal gereğini de yapmalı.
Peki ama tüm bu sorunları sanki yalnızca bu okulda çıkmış gibi görerek ‘Bütün çocuklar birlikte olmalı’ cümlesi ile geçiştirmek doğru mu?
Hakikatler şunlar: Otizmli çocukların yalnızca küçük bir kısmı eğitim imkanına sahip. Bunların içinde maddi gücü olanlar özel eğitim alıyorlar.
HALK ARASINDA ‘ALT SINIFLAR’ DENİYOR
Yalnızca maddi gücü çok zayıf olan çocukların bir kısmı devlet okullarındaki sınıflara devam ediyorlar. O sınıflara da halk arasında ‘Alt sınıflar’ deniyor. Bu başlı başına toplumdaki zihniyetin ne kadar yanlış olduğunu gösteren bir kanıt zaten!
Alt sınıf ne demek? ‘Alt sınıf’a giden bir çocuğun okulun geri kalanı ile kaynaşması zaten beklenemez!
Üstelik devlet okullarında kaç öğretmen otizm ile ilgili bilgi sahibi? Bu çocuklara nasıl yaklaşılması gerektiğini kaçı biliyor? Neredeyse hiçbiri…
Uzun yıllardır tanıdığım bir aile var. Çocukları ileri derecede otistik. Hendek’in bir köyünde yaşıyorlar. Çocuğu Hendek devlet okuluna veremediler çünkü tuvalete gitmeyi ve yemek yemeyi beceremiyor. Ancak bu durumdaki bir çocuğa bile okul ‘Alamayız’ demedi. Aile ‘Tamam’ dese okul alacak… Peki okul bu çocuğa bakabilecek mi? Tabii ki hayır!
Kısacası sorun sadece Aksaray’daki o okul ve otizmli çocukları okulda istemeyen vicdansız veliler ile sınırlı değil. Sırf onlara yüklenerek catharsis yaşayıp vicdan kuaförlüğü yapıp rahatlamak sorunu çözmüyor.
Bu çocuklara toplumdaki genel bakış ortada. Mesele tek bir okul değil ki! Halk arasında otistik çocukların sınıflarına ‘Alt sınıf’ deniyorken bu çok boyutlu toplumsal sorunu nasıl aşacağız? Esas mesele bu"
Yazının devamı için tıklayın