Nagehan Alçı’dan Erdoğan’a İstanbul Sözleşmesi tepkisi: O imzayı atmamalıydınız, içinize sindi mi gerçekten?

Nagehan Alçı - Erdoğan

HaberTürk gazetesi yazarı Nagehan Alçı, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi için Cumhurbaşkanı Kararı yayımlayan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirdi. Alçı, “O imzayı atmamalıydınız, içinize sindi mi gerçekten?” düşüncesini dile getirdi.

"İkinci adım olarak nafaka sisteminin değiştirilmesi için harekete geçecek aynı lobi"

Alçı yazısında, "Sevgili kadınlar,’ kırılgan maskülenite sendromu’ dolayısıyla yaşayacağımız daha çok saldırı olacak... İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırttılar. İkinci adım olarak nafaka sisteminin değiştirilmesi için harekete geçecek aynı lobi. Ardından şiddetçi erkeğin evden uzaklaştırılması yasasını kaldırmak isteyecekler. Dördüncü adım olarak ev içi şiddete yargının karışmasını engelleyecek çabalara girişecekler.. İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesini sağlayan imza işte tüm bu yolu açıyor." değerlendirmesini yaptı. 

"Tayyip Bey’in o imzayı canı gönülden destekleyerek attığına inanmıyorum"

Alçı yazısında şunları kaydetti:

"Şimdi yeniden sormak istiyorum... O imzayı atmak içinize sindi mi gerçekten Sayın Cumhurbaşkanım? Ben Tayyip Bey’in o imzayı canı gönülden destekleyerek attığına inanmıyorum.

"Saadet kökenli tabanın radikal bölümünün yoğun talepleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bu imzayı attırdı"

Emine Hanım’ın, Sümeyye Hanım’ın ve Esra Hanım’ın da bu sözleşmeden çekildiğimiz için mutlu olduğunu düşünmüyorum. Özellikle Milli Görüş kökenli, Saadet kökenli tabanın radikal bölümünün yoğun talepleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bu imzayı attırdı.

Bence yanlış yaptı Tayyip Bey. Her türlü iddiaya varım ki, eğer İstanbul Sözleşmesi referanduma gitse en az yüzde 70 sözleşmeden yana destek oyu çıkacaktı.

Milletin kahir ekseriyeti bu sözleşmeden yana. Cumhur İttifakı’nın diğer mensubu MHP İstanbul Sözleşmesi’ni savunuyor bildiğiniz gibi. Bu konuda dik duruşu için de Sayın Devlet Bahçeli’ye teşekkür ediyorum. Yazık, çok yazık…

"İstanbul Sözleşmesi cinayetleri önleyemedi diyenler bundan sonra olacaklardan bizatihi sorumlu"

Avrupa Konseyi’nde onlarca ülkeye örnek olarak İstanbul’da hazırlanan ve önyargısız okuyan herkesin destekleyeceği bir metin olan İstanbul Sözleşmesi’nin erkek siyasetinin bir parçası haline gelip, kadınlara sorulma gereği dahi duyulmadan elimizden alınması çok ama çok yazık!

Kadınların hayatta kalma mücadelesinin erkeklerin siyaset hesaplarında yalnızca bir başlık haline gelmesi çok acı… İstanbul Sözleşmesi cinayetleri önleyemedi diyenler bundan sonra olacaklardan bizatihi sorumludur… Bu bir hava meselesi sevgili okurlar…

"Bu sözleşmeyi kadınların ellerinden almayın"

Bunca cinayetin işlendiği, kadına şiddetin rutin hale geldiği bu ülkede kadını güçlendiren uluslararası bir anlaşmadan çekilmenin yaratacağı atmosferin bedelini kolajın üzerinde birer noktaya dönüşen, her gün evlerinde şiddete maruz kalan kadınlar ödeyecek. Bu hak mıdır? İstanbul Sözleşmesi’nin ayırt etmeksizin dezavantajlı gruplara yönelik şiddetin önlenmesini amaçlıyor. Ev içi şiddet tanımı yapıyor. Dilden dile dolaşan propagandaya itibar etmeyiniz..

Herkesin inancı ve tercihleriyle özgürce yaşayabildiği bir ülke de mi yoksa ‘makbul vatandaş’ tanımı yapılan ve bu tanımın dışına çıkanların yaşama hakkı olmayan bir ülkede mi yaşamak istiyoruz?

İkincisinden en çok mütedeyyin vatandaşlarımız, AK Parti ve Milli Görüş çizgisi çekmedi mi? O kadınları geleneklerimiz ve göreneklerimiz korumaya yetmedi… İstanbul Sözleşmesi en azından sizin çok büyük mücadele verdiğiniz kadına karşı şiddete yönelik kararlılığı gösteren önemli bir niyet beyanı idi. Bu sözleşmeyi kadınların ellerinden almayın…"