HaberTürk yazarı Nagehan Alçı, Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) lideri Fethullah Gülen'e "2011'de savaş açılsaydı AK Parti tavanında ve tabanında hiç kimse ikna olmazdı" dedi. Alçı, "Kimse kusura bakmasın, 27 Mayıs’ta başbakan idam etmiş askeri vesayet rejimi dimdik ayakta dururken elbette Erdoğan, 'Askeri vesayeti bırakalım, Gülenistlere bakalım' diyemezdi" ifadesini kullandı.
Şimdi bunları söyleyince Erdoğan muhalifleri “E o zaman niye 2011’de Gülen’e savaş açılmadı?” gibi sorular soracak" diyen Alçı'nın "Üç intihar, üç başbakan..." başlığıyla (18 Aralık 2017) yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:
Biliyorsunuz CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Enerji Bakanı BeratAlbayrak’ın Gülen okullarından mezun olduğunu TBMM gündemine taşıdı ve Albayrak’a FETÖ ile yakınlık ithamında bulundu. Enerji Bakanı da bu iddiaya “Evet, o okulda okudum ama hiçbir zaman ben aklımı kiraya vermedim” diye cevap verdi.
Bu olay vesilesiyle ben de konuyla ilgili bir tanıklığımı aktarmak isterim. Hem Berat Albayrak’ı hem de Berat Bey’in 5 yaş büyük ağabeyi Sabah-ATV Medya Grup Başkanı Serhat Albayrak’ı 2011’den beri tanırım. Albayrak kardeşler, 7 Şubat 2012 krizinden önce de Gülenistlerin tıpkı eski rejimdeki TSK gibi yeni bir vesayetçi odak olma ihtimali üzerinde çok duran iki insandı. AK Parti cenahında o zaman bu analizleri yapan pek yoktu. Bırakın 2012 Şubat’ını, bugün tam 4. yılı dolan 17-25 Aralık darbe teşebbüsünde bile Erdoğan’ı en güvendiği isimler yalnız bırakmıştı.
Hiç unutmuyorum, 2011’in Eylül ayında Serhat Bey’in odasında o zaman bir holdingin CEO’su olan Berat Albayrak, bana ve Rasim’e Gülenistlerin askeri vesayetten sonra yeni tehdit olabilme ihtimalini somut örneklerle uzun uzun anlatmıştı. Yani o okulda tahsil görmeleri bilakis Gülenizmin amaçlarını daha isabetli analiz etmelerini sağlıyordu. İtiraf edeyim o dönem ben bu analizleri abartılı bulmuş ve duyduklarıma şaşırmıştım. Ama Serhat ve Berat Albayrak’ın tespitlerinin haklı olduğu zaman içinde herkes tarafından anlaşıldı. Kısacası Berat Albayrak CHP’nin iddiasının aksine, FETÖ konusundaki en duyarlı ve en çetin mücadele vermiş insanlardan biridir.
Şimdi bunları söyleyince Erdoğan muhalifleri “E o zaman niye 2011’de Gülen’e savaş açılmadı?” gibi sorular soracak. Kimse kusura bakmasın, 27 Mayıs’ta başbakan idam etmiş askeri vesayet rejimi dimdik ayakta dururken elbette Erdoğan, “Askeri vesayeti bırakalım, Gülenistlere bakalım” diyemezdi. Ayrıca 2011-12’de Gülen’e savaş açılsaydı AK Parti tavanında ve tabanında hiç kimse ikna olmazdı.
Elbette önce 27 Mayıs kalıntısı rejim bitirildi sonra Gülenistlerle soğuk savaş başladı ve 17 Aralık 2013 saldırısıyla beraber fiili savaşa geçildi.
4 sene önce bugünlerde başlayan FETÖ ile savaş sırasında çoğu AK Partili de maalesef korktu ve geri çekildi. Birçok Gülen-karşıtı bilinen solcu hatta Kemalist kimi isim ise o süreçte FETÖ’yü desteklediler. Çünkü bu örgütün Erdoğan’ı darbeyle devirip ailesiyle beraber hapse tıkılmasını onlar da istiyorlardı. Maalesef gerçek manzara budur.