HaberTürk gazetesi yazarı Nagehan Alçı, “2018’de devlet arazisi olan bu alanı devlet Milli Emlak’tan Diyanet’e devrediyor. Diyanet 2019’da ‘200 dönüm bize çok fazla’ deyip 140 dönümünü Milli Emlak’a iade ediyor. Günlerdir tartışılan, önünde balkon ve üzerinde yataklar olan hastane ana binasının bulunduğu bölüm böylece Diyanet’in elinden çıkmış oluyor. Yani günlerdir kıyamet kopan bina Diyanet arazisi değilmiş sevgili okurlar!" düşüncesini dile getirdi.
Alçı, "Diyanet arazisi olan 60 dönümde birkaç yıkılmış ek bina yer alıyormuş. Diyanet’in basın müşaviri Burak Orhan’a sordum… 'Diyanet’in bu arsayla ilgili belli bir projesi var mı? Söylendiği gibi bir eğitim merkezi mi kurulacak buraya? ‘Hayır, bir proje yok. Söz olarak eğitim merkezi kurma fikri vardı, ancak son dönemde somutlaşmış bir şey yok, bir takvim de yok. Üstelik Sağlık Bakanlığı burayı pandemi hastanesi yapmak istiyoruz derse biz hemen devrederiz.’ dedi. Sonuç: Her konu ülkeyi esir almış Laikçi-İslamcı kutuplaşması arasında tost olup meze ediliyor. Günlerdir tartışılan binanın olduğu arazi Diyanet’in arazisi bile değilmiş!" ifadesini kullandı.
Yazının devamı için tıklayın
Deniz ve çam ağaçlarının olumlu etkisiyle uzun yıllar verem, tüberküloz gibi hastalara şifa olan Heybeliada Sanatoryumu, 2005 yılında Sağlık Bakanlığı'nca kapatılmıştı. 200 dönümlük arazisiyle birlikte Diyanet İşleri Başkanlığı'na devredilmesinin ortaya çıkmasının ardından, karar kamuoyunda tepkiyle karşılanmıştı.
TIKLAYIN: Türkiye’nin ilk pandemi hastanesinin arazisi Diyanet'e devredildi
TIKLAYIN: İstanbul Tabip Odası'ndan Heybeliada Sanatoryumu'nun Diyanet'e devredilmesine tepki
TIKLAYIN: Diyanet'ten Heybeliada'daki pandemi hastanesiyle ilgili açıklama: İade etmeye hazırız