HaberTürk yazarı Nagehan Alçı, "Sakarya’da baba ve oğulun Kürtçe konuştuğu için silahlı saldırıya uğradığı" iddiası üzerine bir yazı kaleme aldı. Alçı, "Cinayetin detaylarını sormak için manav, bakkal, kimin numarası varsa hepsini aradım" diyerek olayın detaylarına dair bilgi verdi.
Alçı'nın "Sakarya’da işlenen korkunç cinayet ve değişmesi gereken gelenek" başlığıyla (24 Aralık 2018) yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:
Dün internette dolanırken tesadüfen gördüğüm bir haberdi: Sakarya’da bir baba ve oğluna “Kürt müsünüz, Suriyeli mi?” diye soran bir kişi “Kürt’üz” cevabını alınca cebindeki silahı çekmiş ve ateş etmiş. Baba ölmüş, oğul hastanede yaşam savaşı veriyor.
Bu kan dondurucu, apaçık bir şekilde ırkçı cinayet olarak görünen saldırı ile beynimden vurulmuşa döndüm. Suriyelilere yönelik belli yerlerde düşmanca tavırların arttığını biliyorum ancak iş bu noktaya mı geldi? Aleni ırkçılık Kürtlere de mi yönelmeye başladı? Hem de silah çekip vurmaya kadar mı gitti?
Cinayetin Hendek ilçesinde işlendiğini öğrenince şaşkınlığım bir kat daha arttı. Hendek yalnızca Gaffar Okkan’ın memleketi olması dolayısıyla bildiğim bir yer değil. Babamın, bir köyünde öğretmen olarak askerlik yaptığı, daha sonra ise bir kır evi inşa ettiği, yıllardır gidip geldiğimiz ilçe. Esnafın çoğunu tanırım. Cinayetin detaylarını sormak için manav, bakkal, kimin numarası varsa hepsini aradım.
Meğer olay şöyle olmuş: Önceki akşam, bir baba cebine silah koyuyor ve bir tartışma yaşadığı tekel bayiini vurmak için yanına oğlunu da alıp yola çıkıyor. İkisi de alkollü. Adam tekele doğru yönleniyor, oğul ise yanındaki kahveye girip, avaz avaz Suriyelilere ve Kürtlere küfretmeye başlıyor.
O kahvenin bulunduğu yer Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bir mahallede. Irkçı küfürler üzerine kahvede oturan bir genç ayağa kalkıyor ve bir tartışma başlıyor. Tam o sırada belinde silahla tekel bayiini vurmaya giden baba, aradığı kişiyi bulamayıp oğlunu almak için içeri giriyor. O sırada tartışma itişmeye dönmüş. Silahını çekiyor, içeri girip küfreden oğlu ile tartışan çocuğun babası bunu görüp oğlunu kurtarmak için üzerine kapanıyor ve kurşunların hedefi olup ölüyor. Çocuk ise yaralı kurtuluyor.
Ölen baba ve yaralı oğlu aslen Muşlu ama doğma-büyüme Hendeklilermiş. Hendek’te yaşayan ciddi bir Kürt nüfus var. Çocukluğumdan beri gider gelirim, herhangi bir sorun işitmedim. Suriyelilerle ilgili geçen yıl bir problem yaşanmıştı ama bu sene yansıyan bir olumsuzluk yok.
Ancak bu korkunç cinayette bir çok vahim nokta var: Öncelikle silah meselesi. Cebinde tabanca ile dolaşmak bu kadar rutin ve kolay mı? Buna karşı ciddi önlemlerin alınması gerekir. O bölgede silah atmak hâlâ son derece doğal karşılanıyor. Düğünlerde, bayramlarda özellikle köylerde her evden silah sesleri geliyor. Bu da silahı, ateş etmeyi olağanlaştırıyor. Bunun önüne geçmek, yasal tedbirler almak şart. Silah atmak da ne demek? Bu kadar ilkel ve tehlikeli bir şeye gelenek diyerek göz yummak kabul edilemez! Silah atmak ya-sak-la-na-cak! Bunun başka yolu yok.
Öte yandan hem Suriyeli mülteciler hem de bu topraklarda yüzyıllardır beraber yaşadığımız Kürtlere yönelik artan bir ırkçılık olduğu açık. Hem nefret söylemine karşı yargının hem de fiili saldırılara karşı İçişleri Bakanlığının daha sert tedbirler alması gerekiyor. Irkçılık kabul edilemez! Bu hepimizin ayıbı…
Sakarya Valiliği'nden konuyla ilgili şu açıklama yapılmıştı:
Kimi basın organlarında ve sosyal medya hesaplarında; İlimiz Hendek ilçesinde 16.12.2018 günü meydana gelen cinayet olayının sebebinin çarpıtılarak “etnik bir nedenden kaynaklanmış gibi algı yaratılmaya çalışılmasının” gerçekle hiçbir alakası yoktur. Olayda her iki tarafın da önceden birbirlerini kesinlikle tanımadıkları, alkollü olan ve pek çok suçtan sabıkası bulunan zanlının yüksek sesle ve küfürlü konuşması üzerine ikaz edildiği için çıkan tartışmaya bağlı olarak bu müessif hadisenin yaşandığı tanık beyanlarından açıkça anlaşılmıştır. Cinayet faili olaydan sonra güvenlik görevlilerimizin ısrarlı takibi sonucunda Bursa ilinde yakalanarak tutuklanmıştır. Sosyal medyada yer aldığı şekilde tahkikatın hiçbir aşamasında belirtilen türden bir ifade mevcut değildir. Toplumu ayrıştırmaya ve kutuplaştırmaya yönelik bu tür maksatlı ve asılsız haber ve beyanlara itibar edilmemesini Kamuoyuna saygıyla duyururuz.