Habertürk yazarı Nagehan Alçı, 11 ve 16 yaşlarındaki iki kız kardeşi evinde alıkoyduğu iddiasıyla ifade veren Nihat Doğan için "Sapık zihniyet" ifadesini kullandı.
Doğan, hakkındaki alıkoyma iddialarını yalanlamış, çocukların anne-babası da karakola giderek şikâyetlerinden vazgeçmişti.
Alçı'nın "Bir sapık zihniyetin portresi" başlığıyla yayımlanan yazısı aynen şöyle:
Özgecan Aslan’ı hatırladınız mı? Gelmiş geçmiş en vahşi cinayete kurban gitmiş, pırıl pırıl gencecik bir kızdı. Hani bindiği minibüsün şoförü olan yaratık tarafından korkunç bir şekilde tecavüze uğrayıp katledilmişti 3,5 yıl önce…
İşte o, hepimizi kahreden tecavüz ve cinayetten sonra şu twiti atan biri vardı: ‘Siz de mini eteği giyip soyunup laik sistemin ahlaksızlaştırdığı sapıklar tarafından tacize uğrayınca da bas bas bağırmayacaksın!’ Nihat Doğan’dı bu mide bulandırıcı cümleleri yazan…
Ortalık ayağa kalkınca korkaklıktan mesajı silmiş, sonra verdiği röportajda ise bu iğrenç twiti şu sözlerle savunmaya devam etmişti: ‘ Zerre-i miskal kadar pişman değilim. ‘Ben sokağa mini etekle çıkacağım’ diyen birine ‘Bacım sokağa mini etekle çıkarsan seni taciz ederler’ demişim. Bunda ne var?’
Bu rezil, bu apaçık kadın düşmanı ve cinsiyetçi kafa hiçbir şekilde bedel ödemedi. Aksine erkek tahakkümü düzeni tarafından ödüllendirildi. Sözde kadın haklarına çok duyarlı görünen ünlü erkek televizyoncuların programlarında yarışmacı da oldu, bu sapık zihniyetiyle televizyonda programlar da yaptı…
Bütün kadın okurlarıma ve kadın köşe yazarlarına buradan bir kez daha sesleniyorum: Bu erkek tahakkümü rejimini ya hep beraber devireceğiz ya da Özgecan Aslanlara tecavüz edip katleden zihniyet yine galip gelecek.
Bu kriminal eyleme ve daha nicelerine geçit veren erkek egemen sistem maalesef apaçık bir suç olan ‘evde çocuk alıkoymayı’da aklamayı deneyebilir şimdi. Ama bari bu kez kadınlar olarak buna izin vermeyelim!
***
Bu konuda hem Aile Bakanlığı, hem de Adalet Bakanlığı gerçekten duyarlı gözüküyor. Her iki bakanlığın da üst düzey iki yetkilisi ile dün görüştüm. İki kızın en başta çok sert çıkış yapan ailesinin, şüpheli biçimde şikayetini geri çekme sürecinin de soruşturulduğunu söylediler.
Aile Bakanlığının görüşü, iki kıza hiç dokunmasa bile, bir erkeğin iki kız çocuğunu, ailelerinin haberi dahi olmadan evine alma eyleminin kesinlikle suç olduğu yönünde. Adalet Bakanlığı yetkilisi ise şikayetin geri çekilmesinin önemi olmadığını, bu olayın artık kamusal bir meseleye dönüştüğünü ifade ediyor.
***
İşin saç baş yolduran bir boyutu da Nihat Doğan’ın Ak Partili olmayı ya da Başkan Erdoğan’ı sevmeyi suçlarını örten bir şey zannetmesi. Sanıyor ki, ‘ben iktidara yakınım’ diyerek yaptıklarını savuşturabilecek… İstersen ölümüne Erdoğancı ol, bizleri salak, bu ülkeyi haydutlar ülkesi mi zannettin? Kaldı ki, öyle de değilsin! Bunun konuyla hiç bir alakası da önemi de yok ama işin ironik yanı, bu adam ne Erdoğancı, ne de Ak partili!
***
Konuştuğum Adalet Bakanlığı yetkilisinden öğrendiğime göre Doğan, zamanında FETÖ ile cesur mücadelesiyle tanınan dönemin Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek’e ağır bir saldırıda bulunmuş. Ancak birileri buna rağmen onu korumaya kalkmış ve Bakanlıktaki herkes bundan çok rahatsız olmuş.
Sadece o kadar da değil. 17-25 Aralık darbe teşebbüsünü açıkça destekleyen ve Başkan Erdoğan ile ailesine iftiralar atan öyle twitlerini ilettiler ki, hayretler içinde kaldım. Örnek isteyen arşive bakabilir.
Bırakın Erdoğancı olmayı, bu Nihat Doğan apaçık azılı bir Erdoğan düşmanı. Bu twitlerin çok daha azını atanlar şu an hapiste. 17-25 Aralık 2013 darbesine karşı verilen mücadelede net biçimde FETÖ’nün safında olan bu adamı kim ya da kimler koruyor? İnanılmaz bir hadise bu!
***
Bu arada bu haberi ortaya çıkararak büyük başarıya imza atan Kanal D Haber’e ve özellikle Buket Aydın’a sesleniyorum: Neyse bildiğiniz, savcılıkla paylaşın! Tamam ekranlarda bazı şeyler söylenemeyebilir ama Buket Aydın bizzat savcılığa gidip bu gerçekleri anlatabilir ve bana göre de anlatmak zorundadır.
Aynı şekilde Ece Erken’e de çağrı yapıyorum: ‘Bizim de onunla ilgili bildiğimiz çok şey var. Televizyonda onu savunan konuşmayı özgür irademle yapmadım.’ diye uzun bir açıklama yaptın. Lütfen ne biliyorsan kamuoyuna anlat. Talat Bulut skandalında çok doğru bir tavır aldın. Bu onurlu duruşunu burada da devam ettir.
Dünyanın her uygar ülkesinde çok ciddi bedeli olacak bu suça göz yumulmasın! Yoksa bu utanç hepimizin olur…