Hayatı birçok filme ve diziye konu olan, 1993'te hayatını kaybeden uyuşturucu baronu Pablo Escobar’ı Netflix’in sevilen dizisi “Narcos”ta canlandıran Brezilyalı oyuncu Wagner Moura, "Çekimler bittikten sonra bile üzerimden Pablo gömleğini çıkaramadım. Vücudumda Pablo’yu taşıyan bir enerji ile mücadele ediyorum. Karakter gerçekten beynimin ve vücudumun içine saplandı" dedi.
Hürriyet'ten Barbaros Tapan'a konuşan Wagner Moura'nın açıklamaları şöyle:
Kısa zamanda büyük bir üne kavuştunuz. Önce sizi tanıyalım, ne dersiniz? Kimdir Wagner Moura?
- 15 yaşımdan beri oyunculuk yapıyorum. Bu meslek benim çocukluk hayalimdi. Üniversite yıllarına geldiğimde tiyatro okumak istedim, babam pek sıcak bakmadı. Ben de gazetecilik okumaya karar verdim. Üniversite yıllarımda yakın arkadaşlarımla bir müzik grubu kurduk. Yani sanattan kopamadım. Mesleğimi yapmaya da devam ettim. Oyunculuğu çok seviyorum. Ses getirecek projelerde oynamak hayalimdi, “Narcos” ile bunu yakaladım. Amacım, böyle kaliteli işlerle devam etmek. Gelelim Pablo Escobar macerasına... Dizi İspanyolca çekiliyor. Bu projeden önce tek kelime İspanyolca konuşmuyordunuz değil mi?
- Bu rol geldiğinde gerçekten çok şaşırdım çünkü fiziksel olarak Pablo Escobar görüntüsünde bir oyuncu değilim. Bir de bunun üzerine dizinin İspanyolca çekileceğini duydum, kendi kendime “çıldırmış olmalı bu insanlar” dedim. İngilizce olsa en azından aksanlı konuşabilirim. Ama “hayatında tek kelime İspanyolca bilmeyen biri bunun altından nasıl kalkar” diye düşünmeye başladım.
Peki İspanyolca’yı nasıl öğrendiniz...
- Hemen Medellin’e uçup iyi bir üniversitenin İspanyolca kursuna yazıldım. Bütün günümü İspanyolca öğrenmek için harcamaya başladım. Karakter gereği kilo almam da gerekiyordu. 4-5 ay boyunca sadece yemek yiyip ders çalıştım. Sonunda 30 kilo aldım ve İspanyolca’yı çözdüm. Hem zayıf olmanız hem de İspanyolca’yı bilmemenize rağmen sizce neden sizi seçtiler bu role?
- Filmin yönetmeni ile daha önce iki politik film çekmiştik. Filmlerden biri ile Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı ödülünü kazandık. Bu filmlerde iyi bir oyuncu-yönetmen ilişkisi yakalamıştık. Jose Padilha bu projenin yönetmeni olunca her şeye rağmen benim bu rolün altından kalkabileceğimi düşünmüş. Ben de kendisini yanıltmamak için elimden geleni ortaya koyuyorum.
Hiç araştırma yaptınız mı peki Pablo Escobar hakkında?
- Kolombiya tarihi ve Pablo hakkında çok kitap okudum. Pablo’yu sadece vurulduğu günkü televizyon görüntülerinden hatırlıyorum. Karakteri öğrendikçe daha da bağlanmaya başladım. Çekimler bittikten sonra bile üzerimden Pablo gömleğini çıkaramadım. Vücudumda Pablo’yu taşıyan bir enerji ile mücadele ediyorum. Karakter gerçekten beynimin ve vücudumun içine saplandı. Çekimleri Kolombiya’da yapıyorsunuz. İnsanlar sizi sokakta görünce tepkileri ne oluyor?
- Bu çok hassas bir konu Kolombiyalılar için. Yeniden Pablo Escobar’ı karşılarında görmek onları çok heyecanlandırıyor. Sokakta “Pablo” diye bağıranlarla sürekli karşılaşıyorum. Unutmayın, adam bir uyuşturucu kaçakçısı ama Kolombiya halkı tarafından çok seviliyor ve onların kahramanı. Yeri gelmişken söylemeden edemeyeceğim “Shakira, üzgünüm ama dünyanın en ünlü Kolombiyalısı sen değilsin, Pablo Escobar.” (gülüyor)
"Çok iyi bir baba ama öldürüldü"
- Bu konu ile ilgili kendime ait farklı düşüncelerim var. Bence uyuşturucu yasallaştırılmalı, uyuşturucu piyasası devletin elinde olmalı. Nasıl alkol, sigara yasal ise, kontrollü satılıyorsa uyuşturucu da kontrollü satılmalı. O da sağlık problemi olarak görülmeli.
- Pablo yüzünden sadece Kolombiya değil Amerika da karıştı. Bu adam ülkesi için çok fazla faydalı işler yapmış. Çok iyi bir baba ama öldürüldü. Bu gidişle çok daha fazla insan hayatını kaybedecek. Bu sistem çalışmıyor. Çok büyük bir piyasadan bahsediyoruz. Devletler artık farklı çözümler bulmalı.
Pablo’nun iyi bir baba olduğunu söylediniz. Sizin çocuklarınızla aranız nasıl?
- Pablo ailesi için öldü. Ailesini Kolombiya’dan kaçırmaya çalışıyordu. İstese tek başına çok rahat kaçabilirdi. Oğlu ile konuşurken yakalandı. Hangi kitabı okusam iyi bir aile babası olduğunu ve çocuklarına düşkünlüğünü yazıyor. Benim içinde ailem ve çocuklarım her şeyden önce geliyor. Onlar için yaşıyorum.
Pablo dünyanın en zengin adamlarından biriydi. Sizin para ile aranız nasıl?
- Şimdiye kadar yaptığım işleri para için değil, rolü sevdiğim için yaptım. Fakir bir aileden geliyorum. Pablo dünyanın en yardımsever adamlarından biriydi. Onun karakterinin derinliklerine inip bilinmeyenleri çıkarmak beni de etkiliyor. Para önemli tabii ki ama hayatımın merkezi değil.