NASIL OLUR DA TÜRKİYE'Yİ İDARE EDECEK? TBMM (A.A)

-NASIL OLUR DA TÜRKİYE'Yİ İDARE EDECEK? TBMM (A.A) - 22.02.2011 - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürlüğü döneminde kurumun açık verdiğini, zarar ettiğini ifade ederek, ''Bir genel müdürlüğü idare edemeyen, nasıl olur da Türkiye'yi idare edecek?'' diye sordu. Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, ABD, Japonya, Avrupa gibi büyük ekonomilerin küresel kriz karşısında ağır bedeller öderken, Türkiye'nin krizi başarıyla atlattığını ifade ederek, ''Ne dolar yükseldi ne faizler yükseldi ne de tek bir banka fona devredildi. Gücümüz burada işte'' dedi. Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: ''Bunu gördük, hakkı teslim ettik ama işte anamuhalefet Genel Başkanı aile sigortası olayında konuşurken, 'biz her aileye 600 lira, bin 200 lira vereceğiz' diyorsa, kuru sıkı atarsa, bu ülke ayağa kalkar mı? Öyle bir hale gelirsin ki alın teri sahibinin ücretini dahi ödeyemezsin. Sen SSK'da genel müdürlük yaptın. Senden önceki genel müdür artı değer devrederken, senin genel müdürlüğünün tamamında açık verdi ya hep zararla kapattın ya. Bir genel müdürlüğü idare edemeyen, nasıl olur da Türkiye'yi idare edecek? Ondan sonra çıkıyor, oraya buraya bunu dağıtıyor, dürüst ol dürüst. Ne aldanan olacağız dedik ne de aldatan. Çünkü aldatmak suretiyle gelen oyu biz şanımıza, şerefimize yakıştırmayız. 2002 sonunda 28 milyar dolar olarak devraldığımız... Kimden aldık bunu 'milliyetçiyim' diyen MHP'nin içinde olduğu koalisyon hükümetinden aldık. 28 milyar dolar Merkez Bankamızın döviz rezervi. Şimdi altın hariç 82 milyar dolara çıktı. Buna altını da ilave edersek 90'ı bulur. Bu, ekonomik gücün ifadesidir. MHP-DSP-ANAP Hükümeti, gitti IMF'den 30 milyar dolar borç aldı. 23,5 milyar dolarla da bize devretti. Onlar borçlandı biz bunu 5,5 milyar dolara düşürdük. Siz borçlandınız, biz ödedik.  Geçen gün bir dostumla konuşuyorum, 'Sincan'dan bakanlıklara eskiden 15 dakikada gelirdim ama şimdi 45 dakikada geliyorum' diyor. 'Hayırdır, niçin?' dedim. 'Başbakanım, artık araç sayısı ciddi oranda arttı, önüne gelen araç almış' dedi. Artık her ailede bu sayı artıyor ama ben yine de toplu taşıma araçlarını tavsiye ederim.'' -''MİLLETİN ENSESİNDE BOZA PİŞİRDİ''- Milletin 10 yıl önce 21 Şubatta başlayan krizi unutmadığını ve unutmasının da mümkün olmadığını ifade eden Erdoğan, AK Parti olarak millete de unutturmayacaklarını kaydetti. Başbakan Erdoğan, ''On yıllarca bu ülkede hep unuttura unuttura bazıları geldi, ne yazık ki iktidarların ensesinde değil, milletin ensesinde boza pişirdi ama biz buna müsaade etmedik, etmeyeceğiz'' dedi. Erdoğan, CHP ne zaman iktidar ortağı olduysa ülkede ekonomik kriz yaşandığını ifade ederek, ''Demokratikleşme diye bir gayreti olmayanların, bu ülkeye ev satacakları manzara aynı manzara olacaktır. Mafyalardan, çetelerden rahatsızlık duymayanların, bizim çetelerle mücadelemiz önünde set oluşturanların Türkiye'nin ekonomisine yaşatacakları tablo inanın aynı geçmişteki o tablo olacaktır'' diye konuştu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, ''Nerede Ergenekon gösterin, üye olacağım'' dediğini belirten Başbakan Erdoğan, ''İllegal örgütün, örgütlenmenin adresi olduğunu kim öğretti, bu Sayın Kılıçdaroğlu'na? Ama ben yine de bir adres verdim kendisine'' dedi.  Kılıçdaroğlu'nun, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olduğu zaman ''bol keseden attığını'' söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti: ''O zaman adaydın. şimdi genel başkan oldun. Antalya, İzmir, Mersin sizde. Hadi gel buralarda bu dediklerini uygulamaya koy, dürüstlüğünü, samimiyetini görelim. Oralarda yaşayan vatandaşım da bu güzellikleri görsün. Yapamaz çünkü İstanbul'a aday olduğu zaman bekardı, bekara karı boşamak kolaydır ama şimdi evli. Siyasi evlilik öyle kolay değildir. Madem yaptın bu siyasi evliliği, hadi bakalım yap bunları. CHP ve MHP bizi eleştirmeden, iğneyi bize batırmadan önce kendi özeleştirilerini yapsınlar, çuvaldızı kendilerine batırsınlar, geçmişte millete yaşattıklarının hesabını versinler, eğer vicdanları el veriyorsa, buyursunlar ondan sonra da bizi...'' -''UMUT SİMSARLIĞI''- Başbakan Erdoğan, muhalefetin seçime 110 gün kala, yoksulları, emeklileri, gençleri, işsizleri görmeye ya da görür gibi yapmaya, 22 Temmuz akşamı sandık kapanınca görmedikleri, görmezden geldikleri meseleleri, nihayet hatırlamaya başladığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ama hatırlamadıkları bir şey var. Aile sigortası olayının farklı bir olayını bir gerçekçi olarak yapıyoruz. Genel sağlık sigortası ile bir adım attık. Biz işi tam manasıyla faydalı bir şekilde yaparız. Yani adalet anlayışını da ortadan kaldırmayacağız. Bütün üniversite öğrencilerine 240 lira burs veriyoruz ve 150 lira da kredi yurtlarda kalıyorsa beslenme yardımı veriyoruz. Bütün bunlar adeta bir sigorta kapsamı içinde olabilecek şeyler. Bunlar proje adı altında bunu açıklıyor ama bu ne getiriyor, ne götürüyor... Önce 'kaynak Kemal' dedi. Böyle basit yaklaşımlar olabilir mi? Bunlar çok çirkin. Ekonomide, tahsil hayatında böyle bir şey gördün mü? Yani ekonominin babası olanlarının hiçbirisi kalkıp da 'kaynak Smith' demedi, 'kaynak Keynes' demedi. Böyle bir şey yok. Adamlar bilgilerini verdi, neyi nasıl yapacağını ortaya koydu. Büyük proje dedikleri, 'hesabımızı kitabımızı yaptık' dedikleri bir projeyi bile, yalan yanlış rakamlarla, yanlış hesaplamalarla, dört işlem hatalarıyla açıkladılar. Bizim projeleri kendi yeni projeleri gibi açıklama yoluna gidiyorlar.'' Başbakan Erdoğan, yakında seçim beyannamesini açıklayacaklarını ve bu beyannamenin Cumhuriyetin 100. yılını hedefleyen bir beyanname olacağını söylediğini ifade ederek, muhalefetin bu beyannamelerini sahiplendiğini söyledi. Erdoğan, ''lafla peynir gemisinin yürümeyeceğini'' dile getirerek, yaptıklarını konuşacaklarını, yaptıklarının da yapacaklarının teminatı olacağını söyledi. Muhalefetin bir yandan önemli proje açıklarken, bir yandan da verilerde, hesaplamalarda çok ciddi yanlışlar yaptığını belirten Erdoğan, ''Seçimin öncesinde alelacele açıklanan bu proje, umut simsarlığıdır, popülizmdir, halkın duygularını aleni şekilde istismar etmektir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayıyken, yoksullara maaş bağlayacağınızı söylediniz, buyurun 3 büyükşehir belediyesi sizde, CHP Genel Başkanı olarak çık bunları o illerimizde uygula. Her mikrofon uzatıldığında 'Benim adım Kemal, ben söz verirsem tutarım' diyorsunuz, o zaman bu sözünü de tut diyorum. Ne sorarsanız sorun, ilgili, ilgisiz 'Ben yürekten adamım' diyor. Tamam kabul ediyorum, yüreksiz olman mümkün değil zaten siz yürekli adamsınız, sözünüzü tutarsınız. Öyle ise hodri meydan, İstanbul'a adayken verdiğin sözleri tut'' diye konuştu. ''Şimdi Eskişehir de onlara katıldı, hadi 4'üncüsü de o'' diyen Erdoğan, salondan gelen bazı sözler üzerine ''Katılmadı mı; öyle mi, vaz mı geçti? Anlaşamadı mı, Genel Başkanlık mı istedi?'' dedi. Başbakan Erdoğan'ın sözlerini salonda bulunanlar gülerek karşıladı. -''SÖZÜM ONA PROJELERİN MASKESİNİ DÜŞÜRECEĞİZ''- Vatandaşın, SSK hastanelerinin eski halini, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Genel Müdürlüğü dönemini iyi bildiğini ifade eden Erdoğan, o zamanlar bir SSK'lı olarak, bu hastanelerin kuyruklarında çok çile çektiğini söyledi. Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: ''1991'de 128 bin lira kar eden SSK, 1992 sonunda 2 milyon 556 bin lira, 1998 sonunda ise 447 milyon lira açık verdi. CHP Genel Başkanı, SSK Genel Müdürüyken SSK hastanelerinin durumu neydi, bugün ne? Sabah 5'ten itibaren hastane önlerinde nasıl kuyruklarda beklediğimizi hatırlıyorsunuz değil mi? Bunların döneminde 37,5 milyon SSK'lı toplam 370 hastanede hizmet alıyordu, bugün 2 bin 522 hastaneden hizmet alıyor. Sayın Genel Başkan, sen neyi konuşuyorsun? Ben rakamlarla konuşuyorum ve bütün listeyi önüne koyuyorum. SSK hastanelerinde yatış için aylar sonrasına gün veriliyordu, bugün SSK'lılar diğer sigortalılarla birlikte 150 bin yataktan istifade ediyor. Adeta koğuşlarda yatar gibi 6-8-10 kişilik koğuşlarda hastalar yatırılıyor, odalarda tuvalet yok, koridorda bir tuvalet var, sağlam girersen hasta çıkarsın... Böyle bir ortamda insanımıza işkence yapıldı. Şimdi 1-2-3 kişilik odalar var. Benim vatandaşım artık SSK'da, eczanede kuyruğa girmiyor. İstediği eczaneye gidiyor, ilaçlarının tamamını alıyor. Biz boş vaatlerin, umut simsarlarının takipçisi olacağız. Yalan, yanlış rakamlarla, çarpıtmalarla, ortaya konan sözüm ona projelerin maskesini düşüreceğiz. Siyasette popülizm, bol keseden savurma, Kaf Dağı'nın ardındakini vadetme dönemi, AK Parti ile birlikte bir daha açılmamak üzere kapanmıştır.''