Deneyimli diplomat Ümit Pamir, salı günü yapılacak NATO toplantısından askeri bir karar beklemiyor: “NATO husumet olduğuna dair kanıtlar ister. Bekleyip görmeyi tercih eder.”
Ümit Pamir Milliyet gazetesinden Pınar Ersoy'a Suriye'de düşürülen uçakla ilgili olarak değerlendirmede bulundu işte Pamir'in değerlendirmesi:
* Türkiye NATO’yu 4. madde kapsamında toplantıya çağırdı. Bu 5. maddeyi (askeri operasyon) kullanmak için bir adım mı?
Türkiye, 4. madde kapsamında düzenlenen toplantıda uluslararası hava sahası içinde saldırıya uğradığını kanıtlamaya çalışacak. Ancak bunu kanıtlayabilirse, üye ülkeleri buna ikna edebilirse, 5. maddeyi gündeme getirebilir.
* Türkiye daha önce 2003 yılında 4. maddeyi kullanmıştı...
Türkiye Irak Savaşı gerekçesiyle 4. maddeyi kullandığında birçok ülke toplantıya bile itiraz etmiş, direkt destek verilmesini de veto etmişti. Türkiye’nin güvenliğinin tehlikede olduğuna dair kesin kanıtlar olmadığını söylemişlerdi. Suriye ile ilgili toplantıda da kanıtları görmek isteyecekler.
* İkna olduklarını varsayalım...
NATO ülkelerinin, Türkiye’ye uluslararası hava sahasında saldırıldığına ikna olmaları halinde bile harekete geçeceklerini zannetmiyorum. Benim tahminim gelişmeleri endişeyle izlediklerini, kınadıklarını açıklayacaklar ancak bu saldırının bir yanlışlık ya da izole bir olay olduğunu söyleyerek harekete geçmek için biraz daha beklemek isteyecekler.
* Batı dünyası bu olayı uluslararası müdahale için bahane olarak kullanır mı?
Bu çok zor. Uluslararası müdahale için BM Güvenlik?Konseyi’nde (BMGK) Çin ve Rusya’yı ikna etmek lazım. Çin geleneksel olarak dış müdahaleye karşı çıkıyor, Rusya da hala Suriye’nin yanında yer alıyor. BM nezdinde bir müdahale kararı çıkması için bu iki ülkenin izni şart.
* BMGK devredışı bırakılamaz mı?
Kosova ya da Bosna’da olduğu gibi, BM dışında ortak hareket etmek isteyen bazı ülkeler toplanabilir. Ama uluslararası camiada öyle bir irade görmüyorum. ABD seçimlere hazırlanıyor, Irak’tan çekiliyor, Afganistan’daki gelişmeler malum... Avrupa Birliği’nde ekonomik kriz var, ‘soul searching’ yapıyorlar. Böyle bir dönemde Arap dünyasında antipati uyandırmak istemezler.
* Türk uçağının düşürülmesi Rusya ya da Çin’in yumuşamasını sağlar mı?
Eğer Türkiye olayın uluslararası hava sahasında gerçekleştiğini tartışma götürmez şekilde kanıtlayabilirse Rusya da yumuşayabilir. Çünkü kendi bölgesinde olup bitenleri tamamen görmezden gelemez.
* Rusya, Türkiye’yi Suriye’ye tercih eder mi?
Rusya Ortadoğu’da Sovyetler Birliği döneminde kaybettiği etkiyi yeniden kurmak istiyor. Devlet Başkanı Vladimir Putin de bu konuda etkin politikalar izlenmesinden yana tavır koyuyor. Suriye bu politikanın önemli bir parçası. Moskova, buradaki etkisini kaybetmek istemeyecektir. Ancak olayların büyümesi halinde Beşar Esad’a “Beni zor durumda bırakıyorsun, uluslararası camiada yalnız kaldım” diyerek baskı yapabilir ve kendi içinde değişmeye zorlayabilir.
* NATO 5. maddeyi yürürlüğe sokarak BMGK kararı olmadan hareket edebilir mi?
Elbette. 5. madde zaten NATO ülkelerinin bir üyeye saldırı halinde ortak hareket etmesini öngörüyor. Eğer üye ülkeler ikna olur ve operasyona karar verirse BMGK kararına gerek kalmaz. Ama Türkiye, NATO’yu uluslararası sularda, kötü niyetli bir saldırıya uğradığına ikna edebilirse BMGK’ya zaten gider.
* Sizce Türkiye böyle bir adım atacak mı?
Türkiye’nin yalnızca bu olay nedeniyle savaşa gideceğini düşünmüyorum. Daha önce de benzer olaylar yaşandı. Atina büyükelçisi olduğum dönemde Yunanistan’la it dalaşı yapılıyordu, benzer olaylar yaşandı. Yunanistan’daki sürekli ve kontrollü bir gerginlikti. Suriye ile tabii bambaşka bir durum yaşıyoruz. Kendi halkını öldüren, zulüm eden bir komşu ülke sözkonusu.
* 5. madde üye ülkelerden birine saldırılmasını öngörüyor. Bu durumda Türkiye’nin uçağının düşürülmesi 5. madde kapsamına girer mi?
Eğer uçak vurulduğu anda uluslararası hava sahasında ise 5. madde kapsamına girer. Ancak eğer Suriye hava sahasındaysa girmez. Şunu unutmamak lazım. 5. maddenin kullanılması için saldırı uluslararası alanda bile olsa ilişkileri kötüleştirmeyi amaçlayan, husumet içeren bir davranış olmalı. İzole bir olay yeterli değildir. NATO ülkeleri olayın devamının gelip gelmeyeceğine, hasmane olup olmadığına bakmak için beklemek ister.
* Sizce izole bir olay mı?
Ben öyle düşünüyorum. Böyle bir dönemde Türkiye’ye saldırmak Esad’ın işine gelmez. Çok yanlış bir adım olur.
* O halde ne oldu? Esad, Türkiye ve Batı’ya mesaj vermek istemiş olabilir. Büyük ihtimalle “Ben Irak ya da Libya değilim, aktif bir ordum var. Bana saldırmak o kadar kolay değil. Karşılık veririm” demek istedi.
Madde-4
Taraflardan herhangi biri, Taraflardan birinin toprak bütünlüğü, siyasi bağımsızlığı ya da güvenliğinin tehdit edildiğini düşündüğü zaman, tüm taraflar birlikte danışmalarda bulunacaklardır.
Madde-5
Taraflar, Kuzey Amerika’da veya Avrupa’da içlerinden bir veya daha çoğuna yöneltilecek silahlı bir saldırının hepsine yöneltilmiş bir saldırı olarak değerlendirileceği ve eğer böyle bir saldırı olursa BM Yasası’nın 51. Maddesinde tanınan bireysel ya da toplu öz savunma hakkını kullanarak, Kuzey Atlantik bölgesinde güvenliği sağlamak ve korumak için bireysel olarak ve diğerler ile birlikte, silahlı kuvvet kullanımı da dahil olmak üzere gerekli görülen eylemlerde bulunarak saldırıya uğrayan Taraf ya da Taraflara yardımcı olacakları konusunda anlaşmışlardır. Böylesi herhangi bir saldırı ve bunun sonucu olarak alınan bütün önlemler derhal Güven Konseyi’ne bildirilecektir. Güvenlik Konseyi, uluslararası barış ve güvenliği sağlamak ve korumak için gerekli önlemleri aldığı zaman, bu önlemlere son verilecektifr.
Ümit PamirÜmit Pamir kimdir?
Ümit Pamir (70) Mülkiye’yi bitirdi. Dışişleri Bakanlığı’na 1965’te girdi. Gümülcine Konsolosluğu’nda ve Ortadoğu Masası’nda görev yaptı. Atina Büyükelçisi’yken Kardak krizi çıktı; Ecevit’in dış politika başdanışmanıyken Abdullah Öcalan yakalandı; BM Daimi Temsilcisi’yken 11 Eylül saldırısı düzenlendi. Fahri Korutürk döneminde Köşk’ün Özel Kalemi, bir dönem de Mesut Yılmaz’ın dış politika başdanışmanlığı görevlerini üstlendi.