NATO’dan kritik Ankara ziyareti

NATO’dan kritik Ankara ziyareti

NATO 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ittifakta Amerikan ordusundan sonra en büyük ikinci ordu olarak gösterilen Türk ordusundaki yeniden yapılanmayı yakından izledi. Bu yüzden NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Türk hükümeti ve halkıyla dayanışmayı sergilemek, Türk ordusunun NATO içindeki önemine yeniden vurgu yapmak için Ankara’ya geliyor.

Darbe girişiminin ardından Cerablus’taki IŞİD tehdidini yok etmek için Fırat Kalkanı harekatı da düzenleyen Ankara için de Stoltenberg’in ziyaretinin önemi büyük.

“Moral aşılayacak”

Peki Stoltenberg’in ziyareti Ankara-NATO ilişkileri açısından ne ifade ediyor? Fırat Kalkanı harekatının geleceğinde NATO’yla işbirliğinin önemi ne zaman ortaya çıkacak? DW Türkçe'nin sorularını yanıtlayan ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Prof. Hüseyin Bağcı, 15 Temmuz darbe girişimiyle birlikte Türk ordusunun ‘ciddi bir prestij kaybı’ yaşadığını söyledi ve bu durumun NATO’da kaygıyla karşılandığına işaret etti.

“NATO’nun ikinci büyük gibi görünse de en büyük ordusu Türk ordusudur. Kabiliyet yeteneği Türk ordusunda neler olduğu, neler olacağı NATO’nun gündemindedir” diyen Bağcı, Türkiye’nin NATO üyeliğinden ayrılıp ayrılmayacağına ilişkin tartışmaların da NATO’daki endişeleri artırdığını anlattı. Bağcı, “İşte bu yüzden Stoltenberg gelip; Türk ordusunda nasıl bir yapılanma oluyor onları öğrenecek. Türk ordusuna moral aşılayacak. Türk ordusunun NATO’nun ayrılmaz bir parçası olduğuna dikkat çekecek” dedi.

Bağcı’ya göre Stoltenberg’in ziyaretiyle birlikte Fırat Kalkanı harekatının da dünya kamuoyundaki algısı güçlenecek. ABD ile Türkiye’nin mevcut durumda ikili anlaşmalar doğrultusunda IŞİD’e karşı işbirliğine gittiğini hatırlatan Bağcı, “NATO’nun bu noktada Türkiye sınırının aslında kendi sınırı olduğunu söylemesi ve korunması gerektiğine dikkat çekmesi ittifak içindeki hareketlenmeyi artıracaktır. NATO’nun sınıra ilişkin henüz aldığı bir karar yok ancak Stoltenberg’in ziyaretiyle NATO’nun da sınırda etkin olduğu, olabileceği algısı güçlenecektir” yorumu yaptı. Türkiye’nin bir yandan ABD ile işbirliği yaparken, bir yandan da Rusya’yla işbirliğini güçlendirdiğini de hatırlatan Bağcı’ya göre; NATO-Rusya geriliminde Türkiye’nin ‘yumuşatıcı güç’ olarak önümüzdeki dönemde etkin olabileceği ihtimalinin yükseldiğini de söyledi. Bağcı’ya göre aslında tüm bunlar Türkiye’nin Batı’dan kopacağı, NATO’dan uzaklaşacağı tartışmalarını bertaraf edecek. Bağcı, “Ankara, bu ziyareti çok iyi değerlendirmeli. Bölgedeki konumunu güçlendirmeli” önerisini de getirdi.

“Güçlü Türk ordusu isteyecek”

Terör uzmanı, stratejist Nihat Ali Özcan da NATO Genel Sekreteri Stoltenberg'in ziyaretinin taraflar için ne anlama geldiğini DW Türkçe'ye değerlendirdi. Özcan da Türk ordusunun NATO’nun en güçlü ordusu olduğuna dikkat çekerken, darbe girişimiyle bu orduda neler olduğu, sonrasında neler yapıldığına ilişkin değerlendirmelerin ittifakın gündeminde ön sıralara yükseldiğini söyledi. “TSK’dan toplu ihraçlar oluyor, emir-komuta zincirinde değişikliklere gidiliyor. Askerler tutuklanıyor. Bu gelişmeler de NATO’yu endişelendiriyor, meraklandırıyor” diyen Özcan, Türk ordusunun kapasitesinin NATO için de çok önemli olduğunu zaten herkesin bildiğine vurgu yaptı. Özcan, “Bu yüzden Stoltenberg, güçlü Türk ordusuna ihtiyaç olduğunu dile getirecektir. Türk ordusunun NATO için de kritik önemde olduğunu anlatacaktır. Beklentilerini dile getirecektir” dedi.

NATO’nun gündeminde Türkiye sınırıyla ilgili bir kararın olmadığını, kararların 28 üyenin oybirliğiyle alındığını hatırlatan Özcan, Stoltenberg’in Ankara ile NATO-Rusya gerilimini konuşma ihtimalinin daha güçlü olduğunu dile getirdi. Çünkü Özcan’a göre Ankara’nın Rusya’yla yakınlaşması NATO’nun ‘yakın takibinde’. “Elbette ki terörle mücadelede neler yapıldığı, neler yapılamadığı değerlendirilecektir ve IŞİD’e karşı strateji değerlendirmesi yapılacaktır” görüşündeki Özcan, ittifak üyeleri Fransa, Almanya, İngiltere gibi ülkelerin Suriye konusunda kendi milli politikaları doğrultusunda hareket ettiğine, henüz NATO çatısı altında bir uygulamanın sözkonusu olmadığına dikkat çekti.

NATO’nun strateji geliştirmek için Türkiye’nin de görüşlerini alacağını ve bu görüşleri ittifakın gündemine taşıyabileceğini anlatan Özcan, “NATO’dan hızlı bir karar beklemek doğru olmaz ancak Fırat Kalkanı harekatında NATO’nun Türkiye’yi ziyaret etmesi, dayanışma göstermesi taraflar açısından kuvvetli diyaloga işarettir. Bu diyalogun sonuçlarını da hep birlikte göreceğiz” yorumu yaptı.