NATO'ya İzmirli komutan

NATO'ya İzmirli komutan
NATO Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanlığı görevine dedesi İzmir’li bir Rum olan ve Kurtuluş Savaşı sonrası Yunanistan’a göç eden Amerikalı Amiral James Stavrides atandı. Stavrides bu göreve gelen ilk denizci oldu. Amiral Stavrides’in dedesi Dimitris Stavrides, Yunanistan’dan sonra ABD’nin New York kentine yerleşti ve torunu James de ABD’de doğdu. NATO Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanlığı'na (SACEUR) atanan Amiral James Stavrides daha önce ABD Güney Donanma Komutanlığı görevinde bulunuyordu. ABD Savunma Bakanlığı ve ABD Başkanı Obama tarafından aday gösterilen Amiral Stavrides, Senato ve NATO’nun onayı ile göreve başladı. Aralık 2006'dan bu yana SACEUR komutanlığı görevini sürdüren Orgeneral Bantz J. Craddock'un ise emekli oldu. Rasmussen'e vetoÖte yandan NATO Genel Sekreterliği görevine 2004’de atanan Hollanda'nın eski Dışişleri bakanı Jaap de Hoop Scheffer'in de görev süresi 31 Temmuz 2009’da doluyor. Yeni Genel Sekreterlik için Danimarka Başbakanı Rasmussen ile Polonya Dışişleri Bakanı Skorski'nin adı geçiyor. NATO Genel Sekreteri, Avrupalı müttefik bir ülkenin bakanlık yapmış siyasetçileri arasından seçiliyor. Ancak Türkiye Danimarka’lı Rasmussen’in bu göreve gelmesine soğuk bakıyor. Türkiye ile Danimarka arasında ilk kriz 1994’te PKK’nın siyasi kanadı ERNK’nin Kopenhag’da resmi büro açmasıyla başladı. Türkiye de bu ülkeyi askerî ihalelerde kırmızı listeye aldı. Danimarka 1996’da ise “Kürt halkı için verdiği mücadele” için Leyla Zana’ya “Gül” ödülü verdi. Ödül, Zana’nın eşi Mehdi Zana’ya Rasmussen tarafından verildi. Aynı yıllarda sözde Kürt parlamentosu Danimarka’da toplandı. Roj TV1 Mart 2004’te ise ROJ TV Kopenhag’dan yayına başladı. Danimarka, Türkiye’nin tüm taleplerine rağmen bu kanalı kapatmadı. Dışişleri Bakanı Ali Babacan da, Türkiye'nin yeni NATO Genel Sekreteri'nde arayacağı özellikleri, "İttifakın ruhunu benimsemiş ve vizyonunu kavramış, ortak değerler ve idealler konusunda şüphesi bulunmayan, tüm ülkelerle ilişkileri iyi götürebilecek, üye ülkelerin güvendiği bir isim olmalı’’ diyerek özetlemişti.