Nazan için de adalet aranıyor: 'İntihar değil cinayet!'

Nazan için de adalet aranıyor: 'İntihar değil cinayet!'

BirGün'den Seda Balmumcu'nun haberine göre geçtiğimiz yıl İstanbul Kumkapı'da üst geçitten şüpheli şekilde düşerek yaşamını yitiren Nazan Dedeoğlu'nun intihar ettiği iddia edilmişti. İddiaya göre Nazan Dedeoğlu, erkek arkadaşıyla yürüdüğü sırada ‘üst geçitten aşağı atlarsın atlayamazsın’ inatlaşması sonrası kendini yola bırakarak hayatını kaybetti. Yürütülen soruşturma kapsamında Nazan'ın yanında bulunan Umut Berkutay Yetim hakkında ‘Başkasını intihara yönlendirme haline intiharın gerçekleşmesi’ suçu kapsamında dava açılmıştı. 10 yıla kadar hapsi istenen Yetim, ailenin aktarımına göre davadan beraat etti.

Kızlarının intihar etmediğini savunan Dedeoğlu ailesi, Türkiye'de hukuk olması gerektiği gibi işlemediği için çareyi sosyal medyadan sesini duyurmakta buldu.

"Sırt üstü düştü ancak burnu ve çenesinde kırıklar var"

Nazan'ın kız kardeşi Neslihan Dedeoğlu, dün Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarda, otopsi raporunda ablasının sırt üstü düşmesine rağmen burnunun ve çenesinin kırık olduğunun ortaya çıktığını, kamera kayıtlarında sanığın Nazan'ı köprüde sürüklediği ve Nazan'ın kaçtığı görüntülerin mevcut olduğunu belirtti.

Neslihan Dedeoğlu, yaptığı açıklamada, Yetim'in emniyette verdiği ilk ifadede, 'Aramızda atlarsın, atlayamazsın inatlaşması çıktı. Bu esnada Nazan aşağı atladı' dediğini ancak İstanbul 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanmaya başladıktan sonra bu ifadesini değiştirdiğini ifade etti.

Kardeş Dedeoğlu, Yetim'in daha önce ablasına şiddet uyguladığını, olay sonrasında ablasının çantasının ve telefonunun bulunmadığını belirterek "Tüm delillere rağmen açılan intihara teşvik davası İstanbul 5. Asliye Ceza Mahkemesince sanığın beraatiyle sonuçlanmıştır" dedi.

"Kızım intihar etmedi"

Nazan'ın annesi Şöhret Dedeoğlu yaptığı açıklamada, "Bu kişi kızımı daha önce de darp etti, ailesi ile görüştük özür dilediler. Ben kızımın intihar ettiğine inanmıyorum. Kızım hayat doluydu ve öldürüldü. Sanık verdiği ilk ifadeyi imzalamadı ve daha sonra bu ifadesini yalanladı. Tüm delillere rağmen dava Asliye Ceza Mahkesi'nde açıldı bu usül yanlış, sanığın Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanması gerekirken bir de beraat etti" dedi.

Yetim'in beraati üzerine İstinaf Mahkemesi'ne itiraz başvurusunda bulunan Dedeoğlu ailesinin verdiği dilekçede yer verilen dikkat çekici iddialar şöyle:

"Nazan daha önce sanığın şiddetine maruz bırakılmış.

Olay sonrasında çantasının ve telefonu aileye verilmemiş daha sonra Nazan'ın çantasının Marmaray raylarında bulunduğu belirtilmiş ancak telefon bulunamamış. Oysa olayın yaşandığı gece Nazan sosyal medya hesabından fotoğraf paylaşmış.

Olay yerindeki görüntüler incelendiğinde sanığın yaptığı bir şey sonucunda Nazan'ın düştüğü, sanığın Nazan'ı sürüklediği rapor edilmiş.

Nazan'ın sırt üstü düşmesine rağmen, burnunda ve çenesinde kırıklar olduğu, sırtında sürüklenmeye dair izler bulunduğu halde suç vasfının değiştirilmesi yönündeki itirazlar kabul edilmemiş

Nazan'ın Kumkapı'da yüksek miktarda alkol almadığı, tanık beyanı ile sabitken, sanığın alkollü olduğu yönündeki beyanları dikkate alınmış. Olay yerine kadar hiçbir kamera görüntüsü istenmemiş ve araştırılmamış.

Sanık polislere aralarında 'üst geçitten aşağı atlarsın atlayamazsın' iddialaşması geçtiğini söylemiş ancak bu ifadesini imzalamaktan imtina etmiş. Daha sonra mahkemede verdiği ifadede ise ilk ifadesini yalanlamış.

Nazan'ın ölümü son derece şüpheliyken olay intiharmış gibi kapatılmış ve sanık hakkındaki adli kontrol askerlik yapacağı gerekçesiyle kaldırılmış ancak henüz askere de gitmemiş.

Araştırılması talep edilen hiçbir husus araştırılmayıp sanık, intihara teşvik ve yönlendirme suçu ile açılan davadan da beraat etti."