Almanya'da aşırı sağcı Almanya için Alternatif'in (AfD) üçüncü parti olarak parlamentoya girmesi İsraillileri endişelendirdi. Başbakan Benyamin Netanyahu, Angela Merkel'i kutlarken AfD'nin güçlenmesine değinmese de Hitler dönemini yaşamış İsrailliler bu konuda kaygılı.
Fransız haber ajansı AFP'nin haberine göre Auschwitz ve Sachsenhausen toplama kamplarından kurtulan ve 1968'de İsrail'e taşınan Saul Oren, "Artık Almanya'da bir düşmanımız var" diyor:
"Endişeliyim ama Avrupa'da bunu engellemek için hiçbir şey yapılamaz."
Nazilerin Fransa'yı işgali sırasında saklanarak hayatta kalan 86 yaşındaki Berthe Badehi ise "Şok oldum" diyor ve ekliyor:
"Bu bir kanser gibi yayılıyor. Şimdi de bunun Almanya'da yayılmasını görmek şok edici."
Badehi, içinde uyanan hissin, çocukluğunda bir Alman askeriyle karşılaştığındaki hissi anımsattığını söylüyor:
1993-99 yılları arasında İsrail'in Almanya büyükelçisi olan Avi Primor ise AfD'nin yükselişini, küresel çapta ana akım politikalardan duyulan hoşnutsuzluğa bağlıyor:
"Modern ekonomilerde ve modern hayatta çok hızlı değişimler gerçekleşmesinden kaynaklanan hüsran Donald Trump'ın ABD'de başkan seçilmesinden de sorumlu.
"AfD'ye oy verenlerin çoğunun neo-Nazi eğilimleri yok. Fakat partide böyle insanlar da var."
AfD'nin iki numaralı ismi Alexander Gauland ise basına yaptığı açıklamada Yahudilerin endişelenmesine gerek olmadığını söyledi:
"Partimizde veya programımızda Almanya'da yaşayan Yahudileri endişelendirecek hiçbir şey yoktur.
Gauland geçmişte Almanların iki dünya savaşının sorumluluğunu omuzlarından atıp gazilerinin gururunu taşıması gerektiğini söylemişti.
Gauland, Almanya Göç ve Uyum Bakanı Aydan Özoğuz için "Anadolu'ya gönderir bertaraf ederiz" ifadelerini kullanmıştı.