Nazım’ın Şehir Tiyatroları’nda sergilenen ‘İnek’ oyununun afişi ‘İnek’in dev puntolarla yazılması nedeniyle sorun oldu. Şehir Tiyatroları Sanat Yönetmeni Alkaya afişi eleştirenleri, “Bu bir oyundur, adı İnek’tir, yazarı Nazım Hikmet’tir” diye yanıtladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Basın Danışmanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Son günlerde İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları tarafından Nazım Hikmet’in ilk kez sahnelenen “İnek” adlı eserinin afişi, görenlerin yanlış izlenim edinmesine sebep olmuştur” denilerek afişin düzeltilmesi istendi. Bundan kısa bir süre önce de bakire olmayan Alevi bir kızın evlilik öncesi yaşadıklarını anlatan “Yedi Tepeli Aşk” oyunu, tepkiler üzerine gösterimden kaldırılmıştı. Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Orhan Alkaya, seyircilerden “İnek”in afişine herhangi bir tepki gelmediğini belirterek, “Önce bir haber çıkıyor, ondan sonra kamuoyunda rahatsızlıklar çıkıyor. Ama haberin ötesinde de bir hassasiyet var mı diye de bakacağız tabii ki. Büyütülecek değil, gülünecek bir mesele. Bu bir oyundur, adı İnek’tir, yazarı Nazım Hikmet’tir” dedi. Maksadı aşan bir algı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Basın Danışmanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Bir ana haber programına konu olmasıyla gündeme gelen bu durum, kamuoyunda maksadı dışında bir algı oluşturmuştur” denildi. Fatih Reşat Nuri Sahnesi’nde Türk Edebiyatı’nın bu büyük ustasının eserine yer verilmesinin, sanatçının çalışmalarına yönelik duyarlılığının bir göstergesi olduğu belirtilen açıklama şöyle devam ediyor: “Ancak afişlerin tasarımı, Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni’nin tasarrufundadır. Kamuoyunda yanlış algılamalara neden olan bu konu hakkında gereken hassasiyetin gösterilmesi ve Fatih Reşat Nuri Sahnesi’nin camekânında yer alan ve habere konu olan tanıtımın düzeltilmesi hususu, Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni’ne iletilmiştir”.
Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Orhan Alkaya’nın konuyla ilgili NTV’ye yaptığı değerlendirme şöyle: ‘Bu bir oyundur, adı İnek’tir’ Buradaki durumu enteresan bir şekilde değerlendirebiliriz: Bu bir oyundur, adı İnek’tir, yazarı Nazım Hikmet’tir. Şu anda durumu değerlendiriyoruz. Bize iletilen hassasiyeti de değerlendiriyoruz ama bize doğrudan doğruya seyircimizden gelen bir eleştiri, tepki, hassasiyet olmadı. Bizim seyircimiz interaktif bir seyircidir. Herşeyi bize iletir, seyirci telefonlarımız durmaz bizim. Seyircilerden afişe bir tepki gelmedi. Oyun Üsküdar’da Fatih’te oynadığında, aynı afişle oynadı. Zaten bu bizim yıllık afiş tasarımımız. 2008-2009 sezonunun ortak afiş ve görsel tasarım konsepti bu; oyunun adı yazar, daha küçük puntoyla da yazarın adı yazar, daha küçük bir puntoyla da yönetmenin adı yazar. Bu tipografik bir anlatım dili, bütün afişlerimiz zaten böyle. ‘Nazım oynayan tek tiyatroyuz’ Oyunun adı “İnek”. Bu adı oyuna Nazım Hikmet koydu. Ama bir biçimde herhalde Şehir Tiyatroları bu aralar revaçta ki, buradan bir aklı evvel haber çıkartılmaya kalkışıldı. Herkes herşeyi istediği gibi okuyabilir. Ama yanlış okuma algısı bir televizyon kanalının haberiyle oluşturulduysa elbette bunu da değerlendiririz. Nazım Hikmet oynayan tek tiyatroyuz. “İnek” oyununu profesyonel sahnede ilk kez biz oynuyoruz. Önce bir haber çıkıyor, ondan sonra kamuoyunda rahatsızlıklar çıkıyor. Her iki olayda da bize ulaşan bir rahatsızlık yoktu. Ama haberin ötesinde de bir hassasiyet var mı diye de bakacağız tabii ki. Gülünecek bir mesele Tasarımcılarımızla oturacağız, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz diye bir kere daha bakacağız. Bu büyütülecek bir mesele değil, olsa olsa gülünecek bir mesele olabilir. Nazım Hikmet “İnek” isimli bir oyun yazıyor çünkü. İzlem yayınlarından çıkan birinci baskısında tıpkı bizim tasarımımız gibidir, hatta daha büyük bir inek vardır.