Nazlı Ilıcak'ın gençleşmesine şahitlik

Nazlı Ilıcak'ın gençleşmesine şahitlik
Nazlı Ilıcak, ünlü Fransız Estetik uzmanı Maurice Dray'in gençleştirme konusundaki yeni tekniklerini denedi ve yazdı.

Gün geçmiyor ki kadın köşe yazarları bir ilginç değişime el atmasın. Nazlı Ilıcak'ta renkli bir deneyimle bu kervana katılan kadın köşe yazarlarından oldu.

Gençleşmek adına yeni teknikleri okurları için bizzat kendisi denedi. Mezoterapi hakkında bilinmeyenleri uygulamalı olarak anlattı.

Ilıcak'ın en az bir 10 yılı geri alışına şahitlik ettiğimiz o deneyimi hakkındaki Sabah gazetesindeki (20.09.2009) tarihli  yazısı:

Bugün farklı bir konu yazacağım. Özellikle hanımların merak ettiği bir konu. Size, Maurice Dray'dan söz etmek isterim. Bundan 19 sene önce bir gün, Paris Match dergisini karıştırırken Dray'in ismine rastladım. Daha o tarihte, "Estetik ameliyatların pabucu dama atılıyor. Mezoterapi ile kadınların genç kalmasını sağlayacağız" diye konuşuyordu.

Merak ettim, gittim ve bu metodun ne olduğunu, kendim de bizzat deneyerek öğrendim. Bir makineye bağlı iğneler, hızla çalışıyor; yüze batıp çıktıkça, deri altındaki tabakaya faydalı bazı vitaminler veriyor. Mezoterapi, sonraları çok yaygınlaştı ve estetik ameliyatın yerini alamayacağı, sadece cildi beslediği ve canlandırdığı, bir anlamda, yüze sürülen kremlerin işlevini daha derinlemesine bir şekilde yerine getirdiği ortaya çıktı.

Zaman içinde yeni teknikler gelişti.

Dray'i her gördüğümde bir yenilikle karşılaşıyordum. Sözgelimi, burun kenarlarındaki ince çizgiler ya da kaş arasındakiler, artık kolayca dolduruluyor. Bunun için, uzun zaman farklı maddeler kullanıldı ama şimdi en etkili ve en kalıcı olan hyaluronic acid. Alerji yapmıyor; yan tesiri bulunmuyor. Bu madde, Juvederm, Reastylane, Surgiderm markaları adı altında satışa sunuluyor. Bunun yanı sıra, gene Türkiye'de çok yaygın olan Botox var. Göz kenarı kırışıklıklarını gideriyor; kaşları yukarıya kaldırarak, göz kapaklarının düşük görünmesine mani oluyor.

***

Dray, Türkiye'yi çok seviyor. İlk Türk müşterisi benim. Ama daha sonra, ülkemizde hayli geniş bir çevreye hitap etmeye başladı. Cemiyet hayatının en önde gelen isimleri, birçok zengin hanım onun müşterisi. Sadece Türkiye'de mi? Hayır. Fransa'da da, hem sanatçılara, hem siyasetçilere hitap ediyor. Özellikle Fransa'da, erkek siyasetçiler de genç görünmeye hevesli. Dray'in ofisinde bu enteresan simalarla her an karşılaşmanız mümkün.

***

Maurice Dray, Ekim ayı içinde İstanbul'a geliyor. Bir basın toplantısı düzenleyerek yeni teknikleri anlatacak. Paris'e gittim, bu yeni teknikleri denedim ve son derece başarılı buldum.

Bir tanesi Biphasic Tricalcium Phosphates (BTCP). BTCP, çizgileri doldurmak için kullanılmıyor. Sarkan deriyi toparlıyor ve adeta yüz germe ameliyatı yapmış gibi bir tesir yaratıyor. Çünkü cilt dokusunun collagen (kollajen) imal etmesine katkı sağlıyor. Bildiğiniz gibi collagen, derinizi besleyen ana madde. BTCP, yüzünüze hyaluronic acid'le karıştırılarak, ince iğnelerle zerk ediliyor. Hemen o an, simanızdaki değişikliği görebiliyorsunuz ama her gün daha elastiki hale gelen dokularınızdaki olumlu gelişmeyi 6 hafta boyunca izleyebiliyorsunuz.

Bir başka yeni madde: Calcium Hydroxylapatite. Çene ve elmacık kemiklerinin hacmini arttırmaya katkı sağlıyor. Bu madde de, iğneyle yüzünüze aşılanıyor; üzerinde 8 hafta süresince yeni bir doku tabakası oluşuyor; çehreniz böylece daha dolgun ve daha dinlenmiş bir görüntü yansıtıyor.

Bir de geleceğe ait metotlar var. Sonuçlarından henüz emin olmadığı için Dray bunları kullanmıyor.

a) Platelet: Müşteriden kan alınıyor ve plazmada bulunan, platelet denilen canlı hücreler, yüz dokusunu canlandırmak üzere yeniden enjekte ediliyor.

b) Stem Cells: Canlı hücreler, ya yeni doğmuş bebek kordonundan, ya da bazı hayvanlardan elde ediliyor. Aynı şekilde yüze enjekte ediliyor. Bu madde, collagen oluşumunu tahrik ediyor; dokuyu canlandırıyor. Diğerleri gibi, haftalar geçtikçe etkisi daha da artıyor. (Stem Cells, Avrupa'da yasak)

Hem kadına, hem erkeğe

Dray ve onun işini yapanlar neden önemli? 1) "Yaşlandım" duygusunu üzerinizden atıyorsunuz. 2) Bu yüzden moraliniz düzeliyor. 3) Dolayısıyla kendinizi daha dinamik hissediyorsunuz. 4) Etrafa da pozitif enerji veriyorsunuz. 5) Ameliyata gerek kalmadan yaşınızdan daha genç görünüyorsunuz. 6) Doğallığınızı koruyorsunuz.

Şüphesiz sadece kadınlar değil, erkekler için de geçerli bu yazdıklarım. Özellikle saçı dökülen erkeklere, Dray özel bir karışım uyguluyor. Saç dökülmesine yol açan dihydrotestosterone hormonunun önünü kesmek üzere, mineral ve vitaminlerden oluşan bir maddeyi kafa derisine iğneyle zerk ediyor. Kan dolaşımını arttırıyor ve birkaç uygulamadan sonra saç dökülmesi büyük ölçüde azalıyor.

Merak edilenler

1) İğne acıtıyor mu? Evet, biraz acıtıyor. Ama sadece o an için. 2) Yüzünüz çürüyor mu? Evet... Büyük ya da küçük çürükler oluşabiliyor. En fazla bir haftada geçiyor. Dray'e gitmeden önce, tıpkı ameliyat öncesi gibi, kan sulandırıcı ilâçlar ya da aspirin içmeyiniz. 3) Olumlu sonuçlar ne kadar dayanıyor? Genelde bir sene etkisini sürdürüyor. 4) İğne kullanılmayan bir başka metot var mı? Evet. Bunun için, Dray, "Fraction Laser"i tavsiye ediyor. Laser, cilt üstünde gözle görünür bir yanma meydana getirmeden, derin dokuları etkiliyor ve canlandırıyor. Bu uygulama aynı zamanda kahverengi lekeleri de geçiriyor. Yılda 4 seans yaptığınız takdirde, olumlu netice 4-5 yıl dayanabiliyor. Fraction Laser için, yüzünüzde güneş yanığı bulunmaması gerekiyor.