Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişimi sonrası tutuklanan gazeteci - yazar Nazlı Ilıcak'ın oğlu Mehmet Ali Ilıcak, annesinin dün mahkemede yaptığı savunmayı eleştirdi. Habertürk yazarı Nagehan Alçı'nın duruşmadan bir gün önce "Nazlı Ilıcak artık tahliye edilmeli" dediğini hatırlatan Mehmet Ali Ilıcak, "Ah be anne, Nagehan'a bu yapılır mı?" ifadesini kullandı. Mehmet Ali Ilıcak, sözlerine "FETÖ denilen örgüte dair de hiçbir yakınlığım olmamış, hep ayrı düşmüşüz. En yakın şahidim Rasim Ozan Kütahyalı’dır. Nagehan ile annem program yaptığında her gece Rasim ile konuşur ve 'Ya yanlış yapıyor' derdim" diye devam etti.
Medyaradar'dan Alev Gürsoy Cimin'e konuşan Mehmet Ali Ilıcak'ın açıklamaları şöyle:
Çok sık gitmiyorsunuz anladığım kadarıyla, yanında olduğunuza dair görüntü mü vermek istemiyorsunuz? Olur mu öyle bir şey. Anne bu yahu! Bir anneden söz ediyoruz, nasıl böyle düşünülebilir. “Tayyip Erdoğan'a suikast düzenlemeye çalışan, tanka binen kimse, ben 11 tweet ve bir kartopu fotoğrafı ile aynı duruma düştüm” demiş bu konuda haklı. Somut bir delil soruyor, bu konuda da haklı. Darbeyi bildiğini yani daha önceden darbe olacağını bildiğine ben de ihtimal bile vermiyorum. İnanmıyorum da. Zaten bilse bir şekilde haberimiz olurdu, bize söylerdi değil mi? “Böyle bir olay olacak dikkat edin” derdi. Siz olsanız bir anne olarak çocuklarınıza söylemez misiniz? Elbette söylersiniz buradan örnek biçin…
Nagehan Alçı, annenizi korudu yazısında, hatta tahliye çağrısında bulundu ama bugün Nazlı Hanım hâkim karşısında ifadesinde sanırım onu işaret ederek Bank Asya üzerinden epey bir göndermede bulundu?
Nagehan benim yakın dostum. Bu sözleri okuduktan sonra kardeşimi aradım çünkü o duruşmada ve takip ediyordu, arayıp sordum. Nagehan kendi camiasından tepki çekme pahasına risk alıp annemin tutuksuz yargılanması gerektiğini yazdı. Ailece kendisine teşekkür ediyoruz. Annem maalesef savunması esnasında isim vermeden dahi olsa Nagehan’ı rencide edecek bir cümle kurdu. Bu bizi çok üzdü. Bir tarafta hapis yatan annemiz, bir tarafta sürekli hatalarını düzeltmeye çalışmak arasında sıkışıp kalıyoruz. Bu da Aslı'yı(kızkardeşi) ve beni çok üzüyor. Nagehan’ın da hakkını yemeyelim gayet güzel bir duruş gösterdi ve korudu onu yani.
Çok samimi bir soru sormak istiyorum. Anneniz Nazlı Ilıcak tutuklandıktan sonra iki kez Sayın Cumhurbaşkanı ile görüştünüz. Erdoğan ile görüştüğünüz için mi annenize mesafelisiniz? Yani yakın bir görüntü vermek istemiyor musunuz annenizle? Yok artık! Böyle bir şey olur mu? Bir anneden söz ediyoruz. Adı üzerine anne. Annemi sevebilirim, annem olabilir ama düşüncelerine katılmamak, tasvip etmemek de ayrı bir şey. Herkes aynı düşünmek zorunda değil. Annemi seviyor, fikirlerini sevmiyorum...
Ama çok destek verdiğinizi görmüyorum!
Veriyorum da, gidiyorum da…İnsan annesini ziyaret etmez mi? Göze mi sokayım illa. Göstermelik olmaz anne sevgisi. Herkes ne yaşadığını bilir. Dışarıdan davulun sesi ne de hoş geliyor kulağa değil mi? Ama hiç öyle değil işte…
Geçtiğimiz günlerde Ahmet Hakan da epey sitem etti size. “Suçlu olduğu mahkemeler tarafından tespit edilmediğine göre senin annen suçlu değil. Annene suçlu muamelesi yaptığın için utanmalısın. İnsan hiç değilse “Mahkemede aklanacağına inanıyorum” falan der. O senin annen Mehmet Ali... Annesine böyle bir vefası olmayanın kimseye vefası olmaz." dedi….Utandınız mı peki? Neden utanacağım, ne ayıp! O ya da bir başkası benim anneme olan sevgimi nereden bilebilir ki? Benim anneme kızmamın ya da düşüncelerine katılmamamın Tayyip Bey ile ne ilgisi var? Ben sadece annemin o düşüncelerini paylaşmıyorum, aynı düşünmüyorum. Nereden çıkardılar vefasız olduğumu? Bilakis annemi bile eleştirecek kadar adilim. Annem ile seneler içerisinde birçok konuda hep ayrı düştük. Ama bu, ona bu süreçte kayıtsız kaldığım anlamına gelmiyor. Annem bana Kuran’ın emaneti. Bir anne evladını ya da bir evlat annesini inkar edebilir mi? İnsan kendi anne babasını seçme şansına sahip değil ama düşüncelerini seçme şansına sahip.
Herkes ayrı birey. Ben onun gibi düşünmek zorunda değilim. Söyledikleri gibi vefasız falan da hiç değilim. Vefamı merak eden varsa buyursun gelsin. Benim bütün geçmişime bakın bir tane AK Parti ya da Tayyip Bey aleyhine kötü bir açıklamam, eleştirim olmamıştır. FETÖ denilen örgüte dair de hiçbir yakınlığım olmamış, hep ayrı düşmüşüz. En yakın şahidim Rasim Ozan Kütahyalı’dır. Nagehan ile annem program yaptığında her gece Rasim ile konuşur ve “Ya yanlış yapıyor” derdim. O zaman ne 17 Aralık olmuş ne de başka bir şey olmuştu.