Deniz Zerin [email protected]
Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in 65 yıllık eşi Nazmiye Demirel yaşamını yitirdi. Nazmiye Demirel, eşine destek olması ile biliniyordu. Bir süredir Başkent Üniversitesi Hastanesi'nde tedavi gören Nazmiye Demirel 86 yaşındaydı ve yaklaşık 8 yıldır Alzheimer tedavisi görüyordu.
1993 yılında Süleyman Demirel'in Cumhurbaşkanı seçilmesiyle 'First Lady' olan Nazmiye Demirel, eşinin siyasi kariyeri boyunca eşinin yanında olması ile biliniyor.
Hasan Cemal'in "Türkiye'nin Asker Sorunu" kitabında aktarılan örnekte Nazmiye Demirel'in eşinin siyasi kariyerindeki yerine dair bir ipucu sağlıyor. Hasan Cemal, Yavuz Donat'ın Süleyman Demirel ile yaptığı bir konuşmayı aktararak, 12 Eylül 1980 gecesi Süleyman Demirel ile Nazmiye Demirel arasında geçen bir sohbeti okuyucalarına sunuyor. Cemal'in aktardığına göre, Nazmiye Demirel 12 Eylül gecesi darbeye karşı eşine "Demirel teslim olma...Direnişe geç!" diyor.
Hasan Cemal'in Doğan Kitap tarafından yayımlanan kitabının "Önsöz" bölümündeki "Ankara, 12 Eylül 1980" ara başlığı altında yer alan ilgili ifadeler şöyle:
Darbe haberi Güniz Sokak'a, Başbakan Demirel'in evine ulaşır. Eşi Nazmiye Hanım'ın gözleri yaşlıdır, kocasına der ki:
"Demirel teslim olma... Direnişe geç!"
Ama Demirel direnmez.
Yavuz Donat yıllar yıllar sonra bu konuyu Demirel'e açıp "Nazmiye Hanım 12 Eylül geceyarısı size, 'Teslim olma, direnişe!' dedi mi?" diye sorunca Demirel ne yalanlar, ne de doğrular.
Şöyle demekle yetinir:
"Kime karşı direneceğim? Kendi askerime karşı mı? Neyle direneceğim?... Kendi askerime karşı benim bir askeri gücüm mü var? Siyaset uzun soluklu bir iştir. O an düşündüğüm şey şuydu... Bu işin ne zaman normalleşmeye döneceği..." Demirel böyle der.
27 Mayıs'ın acısını çekmiş Demirel... 12 Mart'ta darbeyi yiyerek iktidardan devrilince, "Şapkayı alıp kaçtı!" diye eleştirilmiş Demirel... 12 Eylül'de bir darbe daha yiyince, canına tak diyen Nazmiye Hanım, "Demirel, teslim olma direnişe geç!" diyor.
Ama Demirel direnmiyor.
Demirel 12 Eylül geliyorum derken de, 1979'da askerin muhtıra niteliğindeki "uyarı mektubu"na muhatap olduğu vakit de direnmemişti, üstelik direnmesi için yine kendisine yapılan telkinlere rağmen...