Bir Adana Masalı ile belgesel yolculuğuna başlayan, Yaşamdan Dakikalar, Bir Yudum İnsan gibi belgeselleriyle tanınan Nebil Özgentürk, “Galatasaray Tarihi ve Galatasaray Efsaneleri” belgesel serisinin 13. bölümünde kendisi gibi Adana doğumlu olan Fatih Terim’in hayatını konu aldı. Özgentürk’ün “Fatih Terim’le Yolculuk - Adana, İstanbul, Avrupa hattı” isimli belgeselinde, Terim'in ilk gençlik yıllarından bugüne hüzünleri, mücadeleleri ve başarıları yer aldı.
Fatih Terim, Özgentürk’ün “Galatasaray Tarihi ve Galatasaray Efsaneleri” belgesel serisinde Ali Sami Yen, Metin Oktay, Baba Gündüz, Turgay Şeren, Tevfik Fikret ve Gheorghe Hagi gibi isimlerin yanında yerini aldı.
Nebil Özgentürk’ün “Fatih Terim’le Yolculuk - Adana, İstanbul, Avrupa hattı” isimli belgeselinden bir kısım şöyle:
Fatih Terim…
Sporumuzun hatıra defterinde en çok onun adı gelip geçti…
En uzun süre onu konuştuk, en çok onunla sınır dışına çıktık, en çok onunla futbolun evrensel parçası olduk…
Ülke coğrafyasında en çok onu alkışladık, futbola dair umuda en çok onunla yolculuk ettik…
Ve futbol tarihimizde zirvelere en çok onunla tırmandık… O ve öğrencileri sayesinde çokça gülümsedik; o ve futbolcularının başarılarıyla çokça moral bulduk..
Tabii ki Fatih Terim ve çocuklarıyla onlarca zafere ulaştık, onlarca kupa kaldırdık…
Dede Hasan Terim, çalışmaktan helak olmuş bir vaziyette bir gün nüfus memurunun karşısına çıkacaktı. Soyadı saptanacaktı. Adana'nın kavurucu sıcağıyla hayat kavgasındaki alın teri harman olacak, memur bey de Hasan Usta’nın alnındaki, yanağındaki tere bakıp şaşıracak ve basacaktı soyadını..
Evet işte kayda geçecekti o soyadı; Terim.
Adana, zor da olsa çalışmanın, tutunmanın kentiydi.
Doğu ya da Güney'in, Batı'ya açılan penceresiydi.
Ne ilginç ki, dokuz yaşında hatalı bir enjeksiyon sonucu bir ayağı sakat kalan baba Talat Terim de yıllarca ter akıtacaktı fazlasıyla…
Seyyar satıcılık, kunduracılık, belediyedeki görevi ve sonraki yıllarda da abonman biletçilik!!! Ve evin ilk göz ağrısı, en büyük çocuğuna, Fatih’e, göze göz en duyarlısından iyi babalık…
Tüm bu “terli yıllar”a Fatih Terim de tanık olacak, “terli zamanlar”ı Fatih Terim de yaşayacaktı…
Ve o terler, bazen mutluluktan akıtılacaktı, bazen de vefasızlık karşısında kahrolduğunda…
Ki Fatih Terim, daha 5-6 yaşındayken babasının yanında evin yüküne omuz verecekti.
Bu arada ilk ve ortaokulu tamamlayacak, teknik liseli Fatih olacaktı.
Ve bir de Adana Demirspor’un en genci Fatih…
Evet evet, 16 yaşında A takımına geçtiğinde başarının ve gollerin adıydı
artık Fatih Terim...
O sevdalandığı, Adanalıların da yüreğinden hiç eksiltmediği Adana Demirspor’u arkadaşlarıyla el ele, güle oynaya birinci lige de çıkaracaktı…
Adana Demirspor’un Fatih’i, Fatih’in Demirspor’u masal tadında geçecek, her
maç övgüyle, zaferle hayata kalacaktı...
Ve hayat Demirspor’a o yıllarda adeta bayram olacaktı!
O bayram günleri ki Fatih Terim’e 18’inde yıldız, 19’unda Anadolu kaplanı, 20’sinde Galatasaraylı olmayı getirecekti...