Eski Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, Türkiye'de gerçekleştirilmek istenen darbe girişimine ilişkin olarak, "Balyoz olayından sonra biz benzer durumu yaşadık. Travma çap olarak biraz daha büyük. Silahlı kuvvetlerdeki arkadaşların bunu atlatacağını düşünüyorum" dedi.
Özel, NTV canlı yayınında açıklamalarda bulundu. Darbenin başında bulunduğu iddia edilen eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk hakkında konuşan Özel, "Akın Öztürk hiçbirimizde bir şüphe uyandırmadı. Böyle bir niyeti varsa neden hava kuvvetleri komutanıyken bunu yapmadı? O zaman bütün hava kuvvetleri elindeydi?" dedi.
"Bunlar cevap bulması gereken sorular" ifadelerini kullanan Özel, "Akın Paşa’da devlet karşıtı bir hareket hiçbir zaman beklemedik. Şüphemiz olsa, zaten onu biz tutmayız yanımızda" diye konuştu.
CNN Türk canlı yayınına da bağlanan Özel, şunlar söyledi:
"Şerefli üniformaya ihanet etmişlerdir. Bu konuda adaleti bekleyeceğiz. En doğru kararı adaletin vereceğine inanıyorum. Her zaman hukukun üstünlüğünü, demokrasiyi, anayasal düzeni, milli iradeyi savundum, saygı duydum. Bugün de aynı noktadayım."
Özel şunları söyledi:
Darbeci olarak ismi geçenlerin yapılacak YAŞ’ta herhangi bir menfaati yok. Şura aşamasında bu arkadaşların da tavsiyeleri değerlendiriliyor. Çok iyi kendilerini sakladıklarını söyleyebiliriz bu durumda. Saklamasa zaten ihraç ederiz.
Özel, darbe girişiminin gerçekleştiği geceyi ise şu ifadelerle anlattı:
"Ben emekli olduktan sonra Ankara’da kendi özel evimde yaşamımı sürdürüyordum. O gece başka özel bir kanal seyrediyordum. İstanbul’dan bir akrabamın eşimi arayarak İstanbul’da köprülerin askerler tarafından kapatıldığı haberini eşim bana söylediği zaman kanalları dolaşmaya başladım. O anda bunun bir ihbar üzerine bir arama faaliyeti olduğunu düşündüm. Bir müddet sonra bir parlamenter beni arayarak Ankara’da jetlerin alçaktan uçtuğunu söyledi. Benim oturduğum Gölbaşı semtinden bunları duymam mümkün değildi. Bunun üzerine bir hükümet yetkilisi beni aradı böyle böyle oluyor ne yapmalıyız diye. Bende şuanda bilgi sahibi değilim şekliden ifade ettim. Ama yapılacak şey mutlaka bir kriz masası oluşturulmalı ve bu kriz masasında tedbirler hemen görüşülmeli şeklinde cevap verdim. Ondan sonra bilgi almak için komutanları aradım.
Maalesef Genelkurmay Başkanı, İkinci Başkan, Kara Kuvvetleri Komutanı ve Jandarma Genel Komutanı'yla irtibat kuramadım. Hava Kuvvetleri Komutanımızın da Ankara dışında olduğunu öğrendim. İstanbul’da bir düğünde olduğunu sonra öğrendim. Çok kısa bir konuşma yaptım ne oluyor diye. O da bir şeyler oluyor ama bizde tedbir almaya çalışıyoruz dedi. Ondan sonra deniz kuvvetleri komutanımızı aradım güvenli bir yerdeyim dedi. Donanma komutanımızı da rehin aldılar dedi. Baktım durum iyice vahim durumda. Bunun üzerine İstanbul’da 1. ordu komutanı arkadaşımla sürekli görüştüm. Dolayısıyla ona bazı şeyler yapması gerektiğini söyledim ve devamlı iletişim içinde oldum. Tabi bu aldığımı bilgileri de yine hükümetimizin bir bakan arkadaşımızla sabaha kadar hep paylaştım. Ondan sonra Ankara’da özel kuvvetler komutanını aradım. Kendisinin bir düğünden çıktığını eve gittiğini fakat birlikle irtibatının kesildiğini, bir kobra aracıyla birliğe giderken ateş edildiğini ve şoförünün yaralandığını söyledi bana. Fakat birliğine ulaşamadığını söyledi bana. Özel kuvvetlerde görevli bir albay arkadaşımı aradım onunla görüştüm. O bazı arkadaşları toplayarak ki benim yanımda özel kuvvetlerde görevli iki tane astsubay arkadaşımı da ona vermek suretiyle özel kuvvetlerdeki o muassarayı ortadan kaldırmak için oraya gittiler. Onlar sabaha kadar özel kuvvetleri ele geçiren hainlerle çarpıştılar. Birkaç şehidimiz oldu maalesef orada. Özel kuvvetlere hakim oldular sonra. Ben hala sabah saatlerinde rehinelerin genelkurmay başkanlığında sığınakta tutulduğunu duymuştum. Arkadaşlarıma jandarma da bir arkadaşım vardı, Ankara merkez komutanlığında bir arkadaşım vardı bir araya gelin bir güç oluşturun bu rehineleri kurtarın bir plan yapın hayati şey bu. İkinci bir şey de Ankara’daki hava araçlarının durdurulması konusu vardı. Onu yapmak içinde girişimlere bulunduk. Dolayısıyla sabaha kadar bu şekilde devam etti bu. Benim o gün böyle bir bu işe müdahil olmam gerekti, öyle hissettim. NTV yayınında da kısa bir açıklama yapmam istendiği için sizin kanalınızda açıklamamı yaptım."