'Neden kıydılar Cevat Yurdakul'a

'Neden kıydılar Cevat Yurdakul'a

T24- Adana Emniyet Müdürü Cevat Yurdakul bir saldırı sonucu öldürülmesinin 32. yılında anılıyor. darbesi öncesinde katledilen onlarca insandan biri olan Cevat Yurdakul, ölümünün 32. yılında anılıyor. “Acısı hâlâ içimizde bir kor ateş gibi duruyor” diyen amcası Necip Yurdakul ise mektubunda “Neden kıydılar Cevat Yurdakul’a Neden öldürüldü bilen var mı?” diye soruyor.

Necip Yurdakul’un mektubu şöyle: 

28 eylül 1979 Adana.

Adana Emniyet Müdürü katledildi. Aradan tam 32 yıl geçti. Acısı hâlâ içimizde bir kor ateş gibi duruyor.

Neden kıydılar Cevat Yurdakul'a?

Neden öldürüldü bilen var mı?

Cevat Yurdakul,''barış içinde, esenlik ve başarı önce halkımın, toplumun sonra benim olsun'' diyen bir düşünce adamıydı. Onun için katledildi. Barıştan ve esenlikten korkanlar yok ettiler.

1979 yılı, ülke genelinde ''Ölüm kol geziyordu'' dediğimiz bir süreci yaşanıyordu. Başta İstanbul ve Ankara olmak üzere 16 ilde sıkıyönetim uygulanıyordu. Adana'da bu sıkıyönetim uygulanan illerdendi. Devlet, normal koşullarda ülkeyi ve ulusu idare edemiyordu. Onun için sıkıyönetim ilan etmişti. En yoğun terör olaylarının yaşandığı il olan Adana'ya, sağ ve sol eylemcilere ayrımı yapmayacak bir emniyet müdürü göndermek için Hatay Emniyet Müdürü olan Cevat Yurdakul'u görevlendiriyor.

Cevat Yurdakul'un Adana’ya gelmesinden sonra kimi çevreler rahatsızlıklarını açık, açık dile getirdiler. Cevat Yurdakul'u direk hedef aldılar. Ama Cevat Yurdakul, hiç ödün vermeden kararlılıkla olayların üzerine gidiyordu. Özellikle stokçularında hedefine girmişti bu süreçte. Kimi margarin yağ depolarına baskınlar düzenlemişti. Tonlarca stok yağ ele geçirilmişti. Şimşekleri üzerine çekmesine yetiyordu.

Bunun yanında, sıkıyönetim konutanlığı, emniyet müdürlüğüyle ortaklaşa iş yapmak yerine Cevat Yurdakul'u takip ediyordu. Ne acı bir durumdu bu? Devletin  kendi birimine güvenmediğinin en güzel kanıtıydı. Öyle ileri gitmişti ki Sıkıyönetim Komutanlığı, Cevat Yurdakul'u takip eder konuma gelmişti. Ve bu durum aslında 12 eylül 1980 faşist darbesinin ön hazırlıklarıydı. Öte yandan, Kahramanmaraş katliamının davaları Adana'da sürmekteydi. Onun için Adana gerçekten kaynayan bir kazandı.

Dönemin Adana Valisi Aydemir Ceylan'a, ''Sayın valim, ister sol , ister sağ olsun eline silah alan, yasalara karşı gelen herkes beni karşısında bulacak. Cumhuriyetin, devletin ve halkın polisi olduğumuzu kabul ettireceğiz, söz veriyorum size'' diyen bir insandı. İşte bu özelliğinden rahatsız olanlardan biri de aşırı sağcı Yunus Uzun'du.

Yunus Uzun, o dönemde cezaevinde yatmaktadır. Ama ne hikmetse sıkıyönetim kontrolündeki cezaevinden telefonla Cevat Yurdakul'u tehdit edebiliyordu. Bu kişinin daha sonra cezaevinden gardiyan elbisesi giyerek dışarı çıkarak eylem yaptığı biliniyordu.

Şimdi sormak gerekiyor dönemin Adana Sıkıyönetim Komutanı olan Nevzat Bölügiray'a bunları biliyor muydun? Ne gibi işlemler yaptın? Hiç bir işlem yapmadı. Aksine Cevat Yurdakul'u soruşturuyordu, nasıl bir insan diye.

Koskoca bir 33 yıl geçti... Türkiye'ye özgürlük mü geldi? Daha uygar bir ülke mi olduk?

12 eylül öncesinde insanlar asılsız ihbarla içeri tıkılıyordu. İşgenceden geçiliyordu. Şimdi de tıkılmıyor mu? Ne farkı var. Değişen ne oldu ?

Ne çok insanımıza kıydık. Necdet Güçlü, Orhan Yavuz, Bedri Karafakioğu, Bedrettin Cömert, Doğan Öz, Necdet Bulut, Ümit Doğanay, Cavit Orhan Tütengil, Abdi İpekçi, Ümit Kaftancıoğlu, Kemel Türkler, İlhan Erdost, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Turan Dursun, Adnan Ersöz, Çetin Emeç, Musa Anter, Uğur Mumcu, Onat Kutlar, Metin Göktepe, Ahmet Taner Kışlalı, Gaffar Okkan, Necip Hablemitoğlu Ve Hran Dink . 1 mayıs 1977 katliamı, 23-24 aralık 1978 Kahramanmaraş katliamı,, 1980 Çorum katliamı, ve 2 temmuz Sivas katliamı....

Cevat Yurdakul'un torunları kollarını iki yana açarak; ''Dedeciğim '' diyebildi mi? Bu duyguyu yaşamalarını kim engelledi?

Sen hiç oğul emzirdin mi kör kurşun?

 

 

Necip Yurdakul