10 yaş ve üstü çocuklar için tasarlanan “Neden Olmasın?” adlı kutu oyununda, toplumsal cinsiyete yönelik kalıp yargıları kırılmaya çalışılıyor. Çocuklara, ayrımcı pratikler doğuran kalıpların alternatiflerinin de olabileceğini göstererilmeye uğraşılıyor.
Oyunda şu sorular yer alıyor:
Erkek çocukları ip atlayamaz mı? Kız çocukları top oynayamaz mı? Kadınlar da evlenme teklif edemez mi? Sofrayı hep anneler mi hazırlamalı? Erkekler de renkli giyinemez mi? Akşam mesailerine hep erkekler mi kalmalı? Neden yöneticiler hep erkek?
Cumhuriyet'te yer alan habere göre, bir ekip oyunu olan “Neden Olmasın”da çocukların oyunu kazanabilmek için yapmaları gereken, ellerindeki siyah beyaz kartlarda resmedilen ayrımcılık içeren senaryolarda kimin haksızlığa uğradığını, haksızlığın nerede gerçekleştiğini ve ne tür bir haksızlık olduğunu bularak kartların arka yüzündeki ayrımcılığın olmadığı renkli senaryoları açmaları. Bu sayede ayrımcılık ve haksızlığın farklı türlerini gözlemleyen ve eşitlikçi bir dünyanın nasıl olabileceğine dair görselleri gören çocuklar toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine konuşmak için bir fırsat yakalamış oluyor. Sabancı Üniversitesi bünyesinde Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi (SU Gender) tarafından geliştirilen Mor Sertifika Programı’na eklenen “Oyunlarla Genç Mor Sertifika” kapsamında Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi ile iş birliği yapılarak ilk ve ortaokul öğrencilerine toplumsal cinsiyet farkındalığı kazandırmak amacıyla kutu oyunu atölyeleri düzenleniyor.
Program kapsamında Sabancı Üniversitesi birinci sınıf öğrencileri 3 hafta boyunca toplamda 9 saat süren eğitimlerde toplumsal cinsiyet eşitliği, ayrımcılık ve çocuklarla toplumsal cinsiyet eşitliği konuşmak konularında bilgilendiriliyor. Ardından gerçekleştirilen etkinliklerde, üniversite öğrencileri, toplumsal cinsiyet temalı kutu oyunları “Neden Olmasın?” ve “Mesela Sokağı”nı ilk ve ortaokul öğrencileri ile oynuyorlar. 7 yaş ve üstü çocuklar için tasarlanan “Mesela Sokağı”nda, henüz somut düşünme döneminde olan çocukların genel geçer toplumsal cinsiyet rollerine uyan ve uymayan birçok farklı karakter çizimi ile karşılaşmaları sonucunda farklı rollerin varlığını da görmesiyle ayrımcılığa yol açabilen kalıp yargıların esnetilmesi amaçlanıyor. Çocukların farklı ve günlük hayatta pek de rastlamadıkları örnekler görmesinin özellikle bu yaş grubunda olumlu etkileri olduğu bilindiğinden, oyunda birçok farklı senaryoya dair kartlar görerek bunları hikâyeleştirmeleri isteniyor. Kutu oyunu atölyeleri, önümüzdeki dönemde de Adana, Erzurum ve İzmir’de düzenlenecek.
Atölyeye katılan öğrencilerden:
-“Cinsiyetleri ayırmamayı öğrendik.”
-“Kadın ve erkeklerin eşitliği, adalet.”
-“Haksızlık, eşitsizlik ve ayrımcılık.”
-“Haksızlıklar çok sinir bozucudur.”
-“Gerçek hayatta yaşadığım durumlara benzer olaylar vardı.”
-“İnsanların haklarının eşit olması gerektiği”
-“İnsanlar eşit olmalı ve haksızlık yapmamalıdır. Ve insanlar dayanışma içinde yaşamalıdır.”
-“Kadın ve erkekler ve küçükler ve büyükler eşit olmalıdır.”
-“İnsanların sorumluluklarını ve yapmaları gerekenleri cinsiyetlere göre yorumlamamalıyız.”
-“Dünyadaki herkes eşit olmalı. Cinsiyeti ne olursa olsun.”
- “Oyundan aklımda bir söz kaldı. Sadece erkekler mi futbol oynayabilirler?”
-“Oyunu biz değil, oyun bizi yendi. Ayrımcılık yapmamalıyız.”