Posta yazarı Nedim Şener, dün beraat kararının açıklandığı Odatv davasının 6 yıllık sürecinde yaşadıklarını yazdı. "Altı yıl önce, bize kumpası kuranlar heykeli dikilecek 'demokrasi kahramanı'ydı. FETÖ lideri Fethullah Gülen, 'Hocaefendi'ydi. Annem hayattaydı" diye yazan Şener, 'Beraat ettim anne' başlıklı yazısında "Hayatında karakolun önünden geçmemiş oğlunu Silivri’de görmeye dayanamadı. 'Terörist' diye suçlanan oğlunun beraat kararını o duyamadı. FETÖ’nün kumpası zayıf kalple de olsa ona birkaç yıl daha yaşamayı çok gördü. 12 Mart 2012 günü tahliye haberinin şoku kalbini iflas ettirdi" ifadesini kullandı.
Nedim Şener'in Posta gazetesinin bugünkü (13 Nisan 2017) nüshasında yayımlanan 'Beraat ettim anne' başlıklı yazısı şöyle:
Tam altı yıl doldu ve Odatv davasında hepimiz beraat ettik. Altı yıl önce Hrant Dink cinayetinde Fethullahçı Terör Örgütü’nün rolünü yazdığım için bu davaya bir komplo ile eklendim. Ahmet Şık, “İmamın Ordusu” kitabını bastıramadan tutuklandı. Hanefi Avcı, FETÖ ile ilgili kitabından sonra adı dosyaya sokuldu.
Odatv’de çalışan Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Soner Yalçın... Birbirinden bağımsız biçimde hepimiz altı yıl önce yaklaşan FETÖ tehlikesine karşı iktidarı, halkı uyarmaya çalıştık.
14 Şubat ve 3 Mart 2011 günlerinde iki operasyonda gözaltına alındık, tutuklandık. Silivri Cezaevi'nde yattık.
Bize bu kumpası kuran FETÖ neler yapmadı bu altı yılda:
7 Şubat 2012’de MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı terörist diye tutuklamaya çalıştı.
17/25 Aralık 2013’te yolsuzluk operasyonlarıyla iktidarı devirmeyi planladı.
15 Temmuz 2016’da TSK içindeki teröristleriyle darbe girişiminde bulundu. 249 kişiyi şehit etti. 2 bin 200’e yakın insanımızı bombalarla, F16’yla, silahla yaraladı.
Oysa bizler hep bunlar olmasın diye yazdık. Eğer o yazdıklarımızı biraz dikkate alsalardı FETÖ’nün maliyeti belki bu kadar olmazdı. Onun yerine bize “terörist” demek herkesin kolayına geldi.
Ama 6 yılımızı kaybettik.
Oysa altı yıl önce, bize kumpası kuranlar heykeli dikilecek “demokrasi kahramanı”ydı.
FETÖ lideri Fethullah Gülen, “Hocaefendi”ydi.
Ben 44, kızım 7 yaşındaydı.
Annem hayattaydı. Hayatında karakolun önünden geçmemiş oğlunu Silivri’de görmeye dayanamadı. “Terörist” diye suçlanan oğlunun beraat kararını o duyamadı. FETÖ’nün kumpası zayıf kalple de olsa ona birkaç yıl daha yaşamayı çok gördü. 12 Mart 2012 günü tahliye haberinin şoku kalbini iflas ettirdi.
Evet altı yıl geçti. Bu sürecin kaybettirdiklerini, acımızı unutmadım. 7 yaşındaki kızım Vecide Defne Şener büyüdü. Şimdi TEOG sınavlarına hazırlanıyor. Bu beraat kararı TEOG öncesi ona ve eşim Vecide Şener’e hediyem olsun.
Görüşmecim Murat’a, Hosrof Dink’e…
Bu karar çıkana kadar bizi destekleyen tüm namuslu meslektaşlarıma Türkiye’deki ve dünyadaki basın örgütlerine, hapishanede görüşmecim olan Hrant Dink’in kardeşi Hosrof Dink’e ve şimdi Silivri’de tutuklu olan kardeşim Murat Sabuncu’ya minnettarım. Keşke yıllarca bu davayı takip eden ama şimdi Silivri’de olan kardeşim Murat Sabuncu ile davanın takipçisi Kadri Gürsel de görseydi bu kararı. Ama biliyorlar. Ben nasıl kendi gazeteciliğimden eminsem onların da gazeteci olduğunu biliyorum. Adım gibi biliyorum ki bugün olmadı ama onların beraatında mutlaka bulaşacağız.