Nedim Şener: Mahkeme Hrant Dink cinayeti konusunda çalışmamam için tehdit mekanizması oluşturuyor!

Nedim Şener: Mahkeme Hrant Dink cinayeti konusunda çalışmamam için tehdit mekanizması oluşturuyor!

“Hrant Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları” adlı kitabında, Emniyet görevlileri Faruk Sarı, Muhittin Zenit, Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek’i terör örgütlerine hedef gösterdiği iddia edilen gazeteci Nedim Şener’e, Yargıtay’ın bozma kararının ardından yeniden görülen davada ceza ertelendi. Önceki yargılamada mahkeme, Şener’in kitaba konu belgelerin kitaptan önce gizliliğinin kalktığı, suç unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraatına hükmetmişti. Karara tepki gösteren Şener, mahkemenin erteleme kararının iyi niyetli bir durum olmadığını vurgulayarak “Burada bir tehdit seziyorum ben. Mahkeme Hrant Dink konusunda çalışmamam konusunda tehdit mekanizması oluşturuyor” dedi.

Cumhuriyet gazetesinden Canan Coşkun’un haberine göre, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, şikâyetçi olan ve aynı zamanda 2007’de katledilen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink soruşturması şüphelilerinden emniyet görevlisi Muhittin Zenit, eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, eski Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı ve eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer katılmadı. Duruşmada 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan gazeteci Nedim Şener’in avukatı Nurcan Bayraktar hazır bulundu.

Duruşmada söz alan avukat Bayraktar, kitapla ilgili şikâyetçilere yönelik hakaret suçundan yapılan yargılamada İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen beraat kararının Yargıtay 4. Ceza Dairesi tarafından onandığını anımsattı. Bayraktar, “Aynı daire tarafından karar verilmemekle birlikte görüldüğü üzere benzer durumda beraat kararı incelenip onanabilmekte ve kovuşturmanın ertelenmesi kararı verilmesi aranmayabilmektedir. Bu sebeplerle mahkemece önceki kararda direnilerek müvekkilimizin aklanması yönünden beraatına karar verilmesini talep ediyoruz” dedi. Mahkeme de Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin 28 Mart 2014 tarihli bozma ilamını usul ve yasaya uygun bulduğunu belirterek, oybirliği ile uyulmasına karar verdi.

Dosya hakkındaki görüşünü açıklayan savcı da sanık Şener’in terör örgütlerine hedef göstermek suçundan ve açıklanması yasaklanan gizli belgeleri açıklama ve temin etme suçundan cezalandırılması talebiyle açılan davada yargılama esnasında yürürlüğe giren 6352 sayılı basın yoluyla işlenen suçlara ilişkin dava ve cezaların ertelenmesi hakkında yasa gereğince yargılamanın ertelenmesini talep etti.

Mahkeme de mütalaa doğrultusunda Şener hakkında yürütülen kovuşturmaların ayrı ayrı ertelenmesine karar verdi. Şener, 3 yıl içinde “basın ve yayın yoluyla ya da diğer düşünce ve kanaat açıklama yöntemleri ile işlenen ve temel şekli itibarıyla adli para cezasını ya da üst sınırı 5 yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suç” işlemesi halinde, bu suçtan dolayı kesinleşmiş hükümle cezaya mahkûm olduğu takdirde cezası infaz edilecek.

Kararı değerlendiren Şener, ilk yargılamada verilen beraat kararının kendi lehine olduğunu belirtti.

Şener, yargılamaya konu kitapla ilgili İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde bir dava daha olduğunu anımsatarak “Orada 8.5 yılla yargılanıyordum. Beraat verilmişti ve Yargıtay tarafından onanmıştı. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin beraat vermemesi için önünde bir engel yoktu” dedi. Şener, “Burada bir tehdit seziyorum ben. Mahkeme Hrant Dink konusunda çalışmamam konusunda tehdit mekanizması oluşturuyor. ‘Gözüm üzerinde’ diyor. Bunlara pabuç bırakacak değiliz tabii. Gerçekleri yazmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

 

Belgeler dava dosyasında

 

Önceki yargılamada mahkeme, geçen günlerde HSYK tarafından görevinden uzaklaştırılan 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk savcısı Celal Kara, Şener’in terörle mücadele edenleri hedef gösterdiği gerekçesi ile 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını, gizli belgeleri temin etmek ve açıklamak suçlarından ise beraatını istemişti. Mahkeme de Şener’in dava konusu kitabını yazmadan önce söz konusu isimlerin kamuoyu tarafından bilindiğini belirtmiş, gizli olduğu belirtilen belgelerin de Hrant Dink davasının görüldüğü mahkeme dosyası içine gönderilen belgeler olduğunu kaydetmişti.

Kitaptan önce gizliliğin kalktığını vurgulayan heyet, suç unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle Şener’in atılı tüm suçlardan beraatına hükmetmişti.