Nefret tasarısında etnik kimlik, uyruk ve cinsel yönelim es geçildi

Nefret tasarısında etnik kimlik, uyruk ve cinsel yönelim es geçildi

Eylül ayında kamuoyuna açıklanan demokratikleşme paketi, Bakanlar Kurulu’nda imzaya açıldı. Pakette yer alan nefret suçlarına ilişkin düzenlemenin detaylarına ulaşıldı. Radikal'den Mesut Hasan Benli'nin habeine göre, pakette, nefret suçu tanımı yapılırken, ‘cinsel yönelim’, ‘etnik kimlik’ ve ‘uyruk’ kriterleri es geçildi.

Tasarıda bir suçun nefret suçu sayılabilmesi için sadece ‘dil, ırk, milliyet, renk, engellilik, siyasi görüş, dini ve felsefi inanç veya cinsiyet nedeniyle’ işlenmesi şartı konuldu. Birçok Avrupa ülkesindeki tanımından farklı olarak ‘cinsel yönelim’, ‘etnik kimlik’ ve ‘uyruk’ nedeniyle işlenen suçlar, Türkiye ’de ‘nefret suçu’ sayılmayacak. Tasarıda kişinin milliyetine yönelik işlenen suçlar nefret suçu sayılıyor. Ancak Birleşmiş Milletler’e üye bir devletleri olmadığı için ‘millet’ olarak kabul edilmeyen etnik kimliklere yönelik hakaretler, normal suç sayılmış oldu. Örneğin Ermeniler millet sayıldığı için bu yönde işlenen suçlar ‘nefret’ kapsamında olacak. Ancak ‘Kürtler’ için bu yöndeki suçlarda normal cezalar işletilecek.

 

AGİT kriterleri ne oldu?

 

 

Türkiye’nin de üye olduğu Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’ndaki (AGİT) 56 ülkeden 48’inde nefret suçlarına ilişkin düzenleme mevcutken, 8 ülkede nefret suçlarına ilişkin yasal düzenleme bulunmuyor. Bu ülkelerden biri de Türkiye. Hukuk sisteminde ilk defa yer alacak nefret suçuna ilişkin düzenlemenin kamuyounda tartışmalara neden olması üzerine Adalet Bakanı Sadullah Ergin, AGİT kriterlerini esas alınacak açıklamıştı. AGİT nefret suçunu tanımlarken, ‘cinsel yönelim’, ‘etnik kimlik’ ve ‘uyruk’ gibi kriterleri de esas alıyor. Yani işlenen suçta cinsel yönelim, etnik kimlik vurgusu varsa nefret suçu sayılarak; verilecek cezada artırıma gidiliyor. Gay ve Lezbiyen dernekleri, özellikle, ‘cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği’ ibarelerinin nefret suçlarına ilişkin yasal düzenlemede yer alması gerektiğini belirtiyorlar. Türkiye’de nefret söylemine maruz kalan etnik grupların başında Kürtler geliyor. PKK ile çatışmaların yükseldiği dönemde, birçok Kürt siyasetçi, işadamına saldırı düzenlenmişti. Aleviler de Türkiye’de yıllardır nefret söylemi ve nefret suçlarının kurbanı olan grupların başında geliyor.

 

Türkiye’nin karanlık sayfaları

 

Yeni kurulan Halkların Demokratik Partisine (HDP) geçen Sebahat Tuncel, Nefret suçunun TCK’da yer alması için 2012 yılında verdiği yasa teklifinde, Türkiye’de son dönemde yaşanılan nefret suçlarını şu şekilde sıralamıştı:

1- Farklı etnik, dini gruplar ve azınlıklara yönelik nefret suçları:

5 Şubat 2006: Trabzon’daki Santa Maria İtalyan Kilisesi Rahibi Andere Santoro 16 yaşındaki O.A tarafından silahla vurularak öldürüldü. 19 Ocak 2007 : Hrant Dink öldürülmesi

2- Etnik Köken:

12 Nisan 2010: DTP’nin eski genel başkanı Ahmet Türk’e Samsun’daki Bulanık olayları davasının görüldüğü adliyenin önünde Kürt olmasından dolayı bir nefret sonucunda yumruk atıldı. 8 Mart 2012: Antep Üniversitesinde Kürt öğrenciler yeşil, sarı, kırmızı renklerde kol bandajı taktıkları gerekçe gösterilerek bir grup tarafından saldırıya uğradı.

3- Cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet kimliğine dayalı nefret suçları:

Mart 2012: Aydın’ın Kuş adası ilçesinde Nükhet Kızılkaya (23) isimli trans kadın evinde ölü bulundu. 2012’nin ilk üç ayında toplam 3 trans birey öldürüldü. 2011 de ise 28 trans birey öldürülmüştü.

4- Irkçılık ve yabancı düşmanlığına dayalı nefret suçları:

20 Ağustos 2007: Nijerya vatandaşı Festus Okey Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğünde gözaltındayken boynundan silahla vurularak öldürüldü. 5- Farklı siyasi görüşten kişilere yönelik nefret suçları :

6 Nisan 2005: Trabzon’da çıkarılan ‘Bayrak yakılıyor’ söylentisi ile 2 bin kişi 4 üniversite öğrencisini linç etmek istedi. 4 Üniversite öğrencisi Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Dayanışma Derneği (TAYAD) adına F tipi cezaevlerine protesto etmek için bildiri dağıtıyorlardı.

6- Diğer farklı temellere dayanan nefret suçları:

Fiziksel Engelle Şafak Pavey İstanbul Beyoğlu’nda Otopark mafyası olduğu iddia edilen kişiler tarafından dövülüp protez olan kolu ve bacağı sağa sola fırlatılıp hastanelik edildi. Şafak Pavey yaşadıklarında dolayı şikayette bulunduğunda ‘sakat insansın gece vakti ne işin var dışarıda’ denilerek hakarete uğradı.

Haberin tamamına ulaşmak için tıklayın...