Nehir yataklarının milyarlarca mikroplastik parçacıkla kirlendiği ortaya çıktı

İngiltere'de yürütülen bir araştırma mikroskobik plastik parçacıkların yarattığı kirliliğin boyutunu gözler önüne serdi.

Manchester Üniversitesi'nden bilim insanları, nehirlerde milyarlarca küçük plastik parçası olduğu bulgusuna ulaştı.

Manchester kenti etrafındaki 40 ayrı noktadan alınan örneklerin incelendiği araştırmada "mikroplastiklerin her yerde olduğu" bulundu.

Araştırmanın başında bulunan Dr. Rachel Hurley, "Dünyadaki megakentlerden geçen nehirlerde kirliliğin bundan da fazla olduğunu düşünüyorum" dedi ve ekledi:

"Mikroplastik kirliliğinin tam boyutunu hâlâ bilmiyoruz."

Araştırmaya göre suda yaşayan canlıların yediği bu plastikler bu şekilde besin döngüsüne de giriyor.

Nature Geoscience dergisinde yayınlanan araştırma, bir nehir havzasında yürütülen ilk sistematik araştırma oldu.

Araştırmada başlangıçta kirliliğin tespit edilmediği Goyt Nehri'nin bir sonraki ölçümde kirlenmiş olduğu tespit edildi.

Tame Nehri'nin belli bölgelerinde kirlilik metrekarede 500 bin parçacığa ulaştı.

Manchester Üniversitesi Coğrafya Okulu'ndan Prof. Jamie Woodward ise "İnsanların ve endüstrinin bulunduğu her yerde yüksek seviyede mikroplastik var" diye konuştu.

Woodward, Tame Nehri'nde tespit edilen miktarın dünyada bugüne kadar tespit edilen en yüksek miktar olduğunu söyledi.

Kirliliğin bir kısmının mikroplastik içeren kozmetik ürünlerinden kaynaklandığını belirten Woodward, bu ürünlerin yasaklanmasını memnuniyetle karşıladıklarını söyledi ve ekledi:

"Fakat mikroplastikler endüstriyel üretim süreçlerinde daha büyük plastik parçalarının üretilmesinde de kullanılıyor. Bu yüzden kirliliğin muhtemelen birden fazla kaynağı var."

Araştırmacılar yoğun yağmurlar sonucu artan debi ve sellerin bu parçacıkların bir kısmını temizlediğini de buldu.

Nehir yataklarında yoğun yağışların ardından mikroplastik oranının yüzde 70 oranında azaldığı tespit edildi. Yağmurlarla toplam bir ton ağırlığındaki 50 milyar mikroplastik parçacığının nehirlerden gittiği tahmin ediliyor.

Fakat Prof. Woodward, bu parçacıkların sonunda ulaştıkları yerin okyanuslar olduğunu da hatırlatıyor.