Almanya'da 8'i Türk 10 kişiyi öldüren Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) örgütünün Münih'teki davasının üçüncü duruşması bugün yapıldı. Baş sanık Beate Zschaepe'nin avukatları davayı engellemek için bugün de her yolu denedi. Zschaepe'nin avukatı "gülme yasağı" bile istedi.
Almanya'da 2000-2007 yılları arasında 8’i Türk 10 kişiyi öldüren Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) adlı terör hücresi davasının üçüncü duruşması da olaylı geçti. Baş sanık Beate Zschaepe ve diğer sanıkların avukatları, davanın başlamasını engellemek için her yolu deniyor.
Mahkeme heyetinin Başkanı Manfred Götzl, dün savunma avukatları tarafından yapılan, mahkeme heyetinin oluşturulmasına yönelik itirazı reddetti ve davanın devamına karar verdi.
Tutuklu sanık Ralf Wohlleben'in avukatı Nicole Schneiders, sanıkların medyanın yaptığı yayınlarla "önceden yargılandığını" ileri sürerek, davanın düşürülmesini talep etti.
Konuyla ilgili "ciddiyetsiz" haberlerde soruşturma dosyalarından alıntıların yer aldığını ifade eden Schneiders, bu şartlar altında adil ve hukuk devletine uygun yargılama yapılamayacağını savundu.
Schneiders ayrıca ikinci bir dilekçe vererek, savunmanın davayla ilgili dosyaları, ulaşamadığı için inceleyemediğini ileri sürerek, davanın geçici bir süre durdurulmasını istedi.
Sanık avukatları, salonun küçük olduğunu gerekçe göstererek davanın ertelenmesini ve daha büyük bir salona alınmasını da talep etti. Sanık avukatların mahkemeden bazı istekleri salonda gülüşmelere neden olunca NSU terör örgütünün hayattaki tek üyesi Beate Zschaepe'nin avukatı Wolfgang Heer, yargıçtan "gülme yasağı" getirilmesini istedi.
Duruşma başlamadan önce ise, sanık Andre E.'nin Neo-Nazi kardeşi Maik E. polisler tarafından salondan çıkartıldı. Andre E.'nin, sanık sandalyesinde oturan kardeşi ile aynı kıyafeti giyerek izleyici bölümüne oturdu. Neo-Nazi kardeşin salondan çıkarılma nedeni açıklanmadı.
Baş sanık Beate Zschaepe bugünkü duruşmaya siyah pantolon ve siyah kazakla geldi. Salona girerken yine foto muhabirlerine yüzünü çevirdi ve avukatlarıyla sohbet etti.
Mahkeme, gazetecilerin çalışma şartlarını zorlaştırdı. Daha önce mahkeme binasının önüne erken gelen gazeteciler, seyirci bölümünden girerek bilgisayar ve telefonlarını yanlarında bulundurabiliyordu. Bugünkü uygulamada ise seyirci bölümünden salona giren gazetecilerden bilgisayar ve cep telefonlarını emanete bırakmaları istendi.