Uluslararası yiyecek şirketi, kadınları, bebeklerine yeterli süt veremedikleri konusunda uyaran reklam kampanyaları hakkında suçlandı. Danone yiyecek firması, kadınların, anne sütüne, alternatif mamaları eksiklerini kapatmak için kullandığını belirtti.
İngiliz The Independent gazetesinde çıkan, Araştırmacı Gazeteciler Bürosu'nun yaptığı bir çalışmaya göre, Danone, Türkiye'de Aptamil süt formulünü altı aylık annelerin bebeklerine yeteri kadar süt veremediklerini imâ ederek pazarlıyor. Bu gibi bebek sütü takviyesi ürünlerine ilişkin belirsizliklerin tarihte başka örnekleri de olduğuu belirtiliyor. 1970'li yıllarda Nestlé'yle igili benzer haberlerin çıkmasının ardından uluslararası çapta protesto edilmişti. Bu da dikkatleri batı dünyasında gelişen piyasalara yöneltiyor. Bu satış kampanyalarının, anne sütüne alternatif mamaların satışlarını yüzde on beş arttırdığını ve kadınları bu mamaları, bebekliklerinin çok erken dönemlerinde de, çocuklarını bunlarla beslemeye teşvik ettiği iddia edildi.
Danone Firması, ürün hakkında yaptığı bu beyânların Dünya Sağlık örgütü(DSÖ)'nün incelemeleri dahilinde yaptığını açıkladı. Hem Unicef'in hem de Dünya Sağlık Örgütü'nün bu satış kampanyalarını onayladığını belirtti. Ancak, Dünya Sağlık örgütü, Danone şirketine örgütün ismini ve logosunu kullanmaktan vazgeçmesini söyledi. Unicef'te yaptığı bir açıklamayla bu şirketin eylemlerini onayladığını yalanladı.
İngiltere Royal College- Pediatri ve Çocuk Sağlığı'nın besin komitesi başkanı Dr. Colin Michie de 'Danone'nin satış kampanyaları yanlış yönlendiriyor. Şirketin iddialarını kanıtlayabilmesi için yeteri kadar araştırma yapılmadığı görülmektedir. Danone'nin iddialarıyla hareket edecek kadınlar, yanlış zamanlarda, gereksiz yere çocuklarını bu mamalarla besliyor olabilirler' açıklamasını yaptı.
Bunun üzerine, Danone şirketi, anne sütü ile rekabet etmek gibi bir amaçlarının olmadığın, bu kampanyaların anne sütü yerine pirinç unu gibi 'yanlış' besinlerin kullanılmasını engellemek için yaptığını belirtti.
Danone yetkilileri, Araştırmacı Gazeteci Bürosu'na yaptıkları açıklamada şunları söyledi: "Kampanyalarımız, Unicef Türkiye ve DÜnya Sağlık örgütü, Sağlık Bakanlığı, çeşitli televizyon kanalları, süpermarketler ve Pediatri Derneği tarafından desteklenmiş, Dünya Sağlık Örgütü'de logosunu kullanmamız için onay vermiştir." Danone yetkilileri, birçok kadının anne sütünün önemi konusundaki düşüncelerinin değiştiğini, yüzde 63 oranında bir artış olduğu belirtildi.
İngiltere'de en çok, Actimel, Activia ve Cow & Gate mama ve süt takviyesi ürünleriyle bilinen Danone firması, Türkiye'deki satış kampanyalarına 2010 yılında başladı.
Firma Türkiye'nin 73 milyonluk nüfusunun, yüksek doğum oranlarını ve gelir artışını da hesaba katarak, ülkeyi bebek mamaları piyasasında değerli olarak tanımladı.
2009 yılında, Danone Firmasının bebek maması kolu olan Numil, 557 kişilik çocuk doktorları heyetini finanse etti. Bu doktorlara altı aylık çocuğu olan annelerin süt üretimlerini analiz etme görevi verildi. Doktorlar sonuçlara ulaşmak için, bebekleri beslenme öncesinde ve sonrasında tartarak ya da göğüs pompalarını kullandı.
Her katılımcının araştırmaya aynı yöntemle katılmamasına karşın, katılımcı kadınların günde 290 mililitre süt ürettiği ortaya çıktı. Daha sonra firma bu bulgular üzerinden araştırmalar yaparak bir annenin, çocuğuna günde ne kadar süt verdiğini ölçebilmek için kullandı.
Daha sonra Numil, Dünya Sağlık Örgütünden çocukların ilk altı aydan sonra ne kadar takviye yiyeceğe ihtiyaç duyacağına ilişkin bir bildiri aldı.
Bunun üzerine, Danone Şirketi çeşitli satış kampanyaları düzenleyerek, 'Hergün yarım litre' sloganıyla ,Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerildiğini iddia ettiği 500 mililitre modelini ortaya çıkardı.
Bu slogan, televizyon kanalları, internet ortamında ve birçok süpermarkette kullanıldı. Bir televizyon kanallarında 'bebeğin günde en az yarım litre süte ihtiyaç duyuyor, eğer anne sütü yetersizse, bebeğinin bağışıklık sistemini korumak için Aptamil ile besle' mesajı veren reklamlar yayınlandı.
Unicef buna benzer takviye mamaların süt akışını azaltabileceğini açıkladı. Anne sütü miktârının arttırılması için birçok yol olduğunu belirten Unicef yetkilileri, sağma yöntemini önerdiklerini söyledi.
Bunların yanı sıra, Danone Firması internet sitesinde yayınladığı bir testle, kadınların yarım litre ihtiyacını karşılayıp, karşılayamadıklarını ölçmeye başladı. Bu test kadınlara, bebeklerini ne sıklıkla ve ne kadar uzun süre beslediklerini soruyordu.
Ancak uzmanlar hem 'günde yarım litre' modeline hemde bunun anne-babalara tavsiye edilmesine kuşkuyla bakıyor. First Steps beslenme derneği yöneticisi Dr. Helen Crawley bir bebeğin ne kadar süte ihtiyaç duyduğunu ölçmenin, ancak bu bebeğin sıkma yöntemiyle gelen sütle ya da mamayla beslenecekse gerekli olacağını söyledi.
"Bahsettiğim bu yöntemler kadınlara verilecek sütün miktârı hakkında tavsiyeler vermekle aynı şey değildir" diyen Dr. Crawley,"Türkiye'de anne sütüyle besleme oranı hayli yüksektir, bebeklerin belli bir oranda, sütle beslenmesi gerektiğini söylemek, Türkiye'deki anne sütüyle beslenme oranını hâkir görmektir,insanlarda bu orana ulaşılması imkânsız imajını verebilir" diye konuştu.
Türkiye'nin en kıdemli Pediatri ünitelerinden birinin koordinatörü, Dr. Gonca Yılmaz'da reklam kampanyalarını kınadı.
Hem Unicef hem de Dünya Sağlık Örgütü, kampanyaları desteklediklerini inkâr etti. Dünya Sağluk Örgütü, Danone Firmasına logosunu kullanmak için izin vermediğini yineleyerek, firmaya logoyu kaldırması ve örgütün ismini silmesi için 14 gün mühlet verdiklerini belirten bir yazı gönderdi.
Türkiye Unicef temsilcisi Dr. Ayman Abulaban'da firmaya yazılı beyânda bulundu. "Unicef Türkiye Şubesi bu kampanyaya onay vermemiştir" diyen Dr. Abulaban, bir de şöyle bir açıklama yaptı:" Danone Firmasından, Unicef ismini kampanyalarınızda kullanmamasını rica ediyoruz"
Türkiye Sağlık Bakanlığı, bir yorum yapmazken, ancak daha sonradan bir bildiriyle Danone Firmasına şu mesajı gönderdi: "Numil'in, Bakanlığımızın yürüttüğü doğru beslenme yöntemlerini desteklemesinden, bu yöntemlere teşvik ettiği ve anne sütüyle beslenme oranlarını yükselttiği için, ayrıca yersiz besleme şekillerinin azaltılmasında yardımcı olduklarından dolayı memnuniyet duyuyoruz."
Minneapolis'te 1970'li ve 1980'li yıllarda Nestle firmasının süt yerine kullanılabilecek mamaları boykot edildi. Boykotlar hızla Avrupa'ya yayıldı. Bu boykotlar İsviçreli firmanın, üçüncü dünya ülkelerinde aşırıya kaçan satış politikalarına karşı çıkmıştı.
Eylemciler, ebeveynlerin bu ürünleri suyla karıştrmasından dolayı kirlendiğini, çocuklara zarar verdiğini hatta ölümlere neden olduğunu öne sürmüştü.
1981 yılında Dünya Sağlık Örgütü, anne sütü beslenmesini ve yerine geçen ürünlerin gerektiğinde ve güvenli şekilde kullanılması için Anne Sütü Yerine Geçen Ürünlerin Uluslararası Pazarlanması kanununu onayladı.