Netanyahu, tartışmalı reforma itiraz eden bakanı kovdu, İsrail kaynama noktasına iyice yaklaştı: On binler sokakta, iktidarda çatlaklar oluşuyor

Netanyahu, tartışmalı reforma itiraz eden bakanı kovdu, İsrail kaynama noktasına iyice yaklaştı: On binler sokakta, iktidarda çatlaklar oluşuyor

T24 Dış Haberler

İsrail'de Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Savunma Bakanı Yoav Gallant'ı "tartışmalı yargı reformunu durdurması için çağrı yaptıktan sonra" kovmasının ardından on binlerce kişi protesto için sokağa indi. 

Gallant, Netanyahu'ya ülkede ciddi fikir ayrılığına sebep olan, toplu protestoları tetikleyen ve ordu içinde rahatsızlığa neden olan, yargının yetkilerini kısıtlayan ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olmasını öngören reformu geri çekmesi için çağrı yapmıştı.

İsrail tarihinin en aşırı sağcısı olarak nitelendirilen hükümetin Savunma Bakanı'nın çağrısı nedeniyle görevden alınması, Netanyahu'nun hukuk devletine ciddi zararlar vereceği konuşulan reformdan geri adım atmayacağını sinyali olarak görüldü. 

İsrail basınının aktardığına göre Gallant'ın görevden alınması tepki çektikten sonra Kültür ve Spor Bakanı Miki Zohar, Diaspora İşleri Bakanı Amichai Chikli ve Ekonomi Bakanı Nir Barkat; Netanyahu'nun reformu geri çekmesi durumunda kararı destekleyeceklerini ifade etti. Reformun en büyük destekçilerinden Adalet Bakanı Yariv Levin’in ise geri adım atmaya niyeti olmadığı belirtiliyor. 

Parlamento bu hafta, reformun kalbinde olan yasa tasarılarından birini görüşecek. Tasarının onaylanması durumunda bütün yargı atamalarında son sözü söyleme hakkı iktidar koalisyonunda olacak. 

Gallant'ın kovulmasına jet tepki

Gallant'ın reformu durdurma çağrısından sonra kovulduğu haberi hızlı şekilde yayıldı. Gallant, görevden alınmasıyla ilgili olarak, "İsrail devletinin güvenliği her zaman olduğu gibi benim hayatımın amacı olacak" dedi.

Pazar günü kararın ardından on binlerce İsrailli, Kudüs'te sokaklara inerek reformu ve Gallant'ın kovulmasını protesto etti. Protestocuların, Netanyahu'nun evinin yakınlarındaki bazı bariyerleri aştığı bildirildi.

Kudüs'te Netanyahu'nun evine yaklaşanlara polis tazyikli su ile müdahale etti. Yine binlerce kişi Kudüs'te parlamento binasının etrafında toplandı. 

Tel Aviv'de ise protestocular şehrin "atardamarı" olarak bilinen Ayalon Otoyolu'nu bloke etti. Ülkenin en aktif otoyollarından olan Ayalon, eli İsrail bayraklı protestocularla doldu.

İsrail’in Kanal 12 televizyonu, ülke genelinde 600 binden fazla İsraillinin gösterilere katıldığının tahmin edildiğini aktardı.

Üniversiteler greve gidiyor

Öte yandan ülkede üniversiteler de yargı reformundan geri adım atılmamasına karşı süresiz grev kararı aldı. 

Üniversitelerin rektör ve yönetimleri, yayımladıkları ortak yazılı açıklamada, hükümetin yargı düzenlemesini protesto etmek için bu hafta itibariyle tüm derslerin ve bilimsel araştırmaların durdurulmasını kapsayacak şekilde süresiz grev ilan ettiklerini duyurdu.

Hükûmet güvenoyu aldı

İsrail'de aşırı sağcı hükûmet, muhalefetin talebiyle yapılan güvenoyu oylamasını atlattı. 

İsrail Parlamentosu Knesset'te bugün yapılan iki oylamadan birincisinde 59'a 53, ikincisinde 60'a 51 oyla Netanyahu liderliğindeki koalisyon hükûmeti devam eden krize rağmen güvenoyu aldı.

Netanyahu konuşmasını erteledi iddiası

İsrail Başbakanı Netanyahu'nun normal şartlarda bugün yargı reformu planları hakkında konuşması bekleniyordu.

BBC'nin aktardığına göre, kulislerde Netanyahu'nun konuşmasını erteleyeceği konuşuluyor. 

İsrail medyasında göre Netanyahu'nun, pazar akşamı gerçekleşen protestoların ardından taviz vermesi gündemde, ancak koalisyon ortaklarının sert tutumu, bu ihtimali zorlaştırıyor. 

Netanyahu hükümetinin tartışmalı "yargı reformu"

Adalet Bakanı Yariv Levin, 5 Ocak'ta Yüksek Mahkemenin yetkilerini sınırlandıran, yargının, hakimlerin seçimi üzerindeki etkisini azaltan bir "yargı reformu" planladıklarını duyurmuştu.

Netanyahu başbakanlığındaki koalisyon hükümetinin, yargının bazı yetkilerini Meclis'e devretmeye yönelik hamleleri, Yüksek Mahkeme başta olmak üzere hükümet ile İsrail yargı mekanizması arasında gerilime yol açmıştı.

Ülkedeki en yüksek yargı makamı olarak görev yapan İsrail Yüksek Mahkemesi, Meclis'in çıkardığı kanunları, anayasa taslağı olarak kabul edilen "temel yasalara" aykırılık gerekçesiyle bozma yetkisine sahip.

Netanyahu hükümeti, açıkladığı yargı düzenlemesinde, Yüksek Mahkemenin, Meclis'in çıkardığı kanunları bozma yetkisinin büyük ölçüde elinden alınacağını belirtmişti.

Hükümetin yargının yetkilerini kısıtlayan ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olmasını öngören yargı düzenlemesi, İsrail içinde ve uluslararası alanda yoğun şekilde eleştirilmişti.

Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un, taraflara "iç savaş" uyarısı yaparak sunduğu alternatif tasarı da iktidar tarafından reddedilmişti.

İsrail ordusunda savaş pilotları, denizaltı subayları, siber güvenlik uzmanları, özel kuvvetler gibi birimlere bağlı binlerce yedek asker, hükümetin tartışmalı yargı düzenlemesini uygulaması durumunda görevlerine devam etmeyeceklerini veya eğitimlere katılmayacaklarını açıklamıştı.

İsrail'de iç ve dış istihbarat teşkilatları, diğer güvenlik kurumlarının çalışanları da yaptıkları açıklamalarla hükümetin yargı düzenlemelerine karşı itirazlarını duyurmuştu.

Devam eden tartışma ve tepkilere rağmen "yargı reformu" kapsamındaki "başbakanın görevden alınmasını zorlaştıran" yasa tasarısı 23 Mart'ta Meclis'ten geçmişti.

Yarın Meclis'e getirilmesi planlanan yasa tasarısı, hükümetin, Yüksek Mahkeme üyelerinin belirlenmesinde öncelikli söz sahibi olmasını ve böylelikle Yüksek Mahkeme Başkanını belirleyebilmesini öngörüyor.

Netanyahu öncülüğündeki koalisyon, yargı düzenlemesine karşı çağrı yapan Gallant ve diğer Likud milletvekillerinin hükümetten desteğini çekmesi durumunda tartışmalı yargı paketini geçirmekte Meclis çoğunluğunu kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir.