Nevruz tüm yurtta ve Türki cumhuriyetlerde coşkuyla kutlandı. Ama Diyarbakır ve Hakkari'deki bazı sahneler gölge düşürdü.
NEVRUZ COŞKUSU - FOTOGALERİDiyarbakır'da Nevruz Bayramı coşkuyla kutlandı. Bağlar ilçesinde düzenlenen kutlamalara binlerce kişi katıldı. Nevruz coşkusuna eline oyuncak kalaşnikof tüfek verilen küçük bir çocuk gölge düşürdü.
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, Diyarbakır'da partisinin öncülüğünde düzenlenen nevruz kutlamasında Abdullah Öcalan’a özgürlük istedi. Kürt dinamikleri ve sivil demokrasi projesi göz önünde tutulup kendilerinden destek istenmesi halinde sorunun çözümü için yola koyulacaklarını söyleyen Ahmet Türk, “Eğer sorunu çözmek istiyorsanız, o halkın önderi olan Öcalan’ın özgürleşmesi gerekir” dedi. Kürt sorununa tasfiye ile yaklaşılmamasını isteyen Ahmet Türk, “Kürtlerin beraberliğini bozmaya çalışmayın. Bunu sakın denemeyin. Kürtler oyuna gelmez” dedi.
Diyarbakır’daki nevruz kutlamaları Bağlar İlçesi’ndeki geçen yıl yapılan 3 milyon lira harcanarak yapılan Nevruz Parkı’nda DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, milletvekilleri Selahattin Demirtaş, Aysel Tuğluk, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, kapatılan DEP eski Milletvekili Leyla Zana ve DTP'li belediye başkan adayları katıldı. DTP’liler alanda 500 bin kişinin toplandığını belirtirken, Diyarbakır Valiliği alanda bulunanların 75 bin kişi olduğunu, bunların 15 binin komşu iller ile ilçelerden gelenler olduğunu savundu.
Alanda Abdullah Öcalan posterleriyle PKK flamaları açılırken, terör örgütü ve Öcalan lehine sık sık sloganlar atıldı. Yüzü poşu ile kapalı ve elinde oyuncak kalaşnikof bir tüfek bulunan çocuğun kürsüye çıkarılması dikkati çekti. Yoğun güvenlik önlemleri alınırken Isparta, Konya, Bursa, Gaziantep ve Osmaniye’den gelen takviye ekiplerle kentte yaklaşık 3 bin polis nevruz kutlamasının güvenliğini sağlamak için görevlendirildi. Nevruz alanı ile kentin üzerinden polis helikopteri sürekli uçarken, alan Mobese kamerasıyla da izlendi. Yöresel kıyafetlerle güvercin uçurdularDTP Genel Başkanı Ahmet Türk ile miletvekilleri ve belediye başkanları platforma yöresel kiyafetlerle çıkıp beyaz güvercinler uçurdu. Konuşmalardan önce Abdullah Öcalan’ın daha onceden alınan ses kaydı yayınlandı. Kutlamalara katılanlar davul zurna eşliğinde halaylar çekti.
Nevruz alanındaki kalabalığa ilk konuşmayı yapan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Washington, Brüksel, Ankara’nın bugün nevruz alanında olduğunu belirterek, “Dünya bilsin ki milyonlarca insanın sesi barış, adalet ve özgürlüğün sesidir. Selahaddin, Erbil, Mahabad, Kamışlı’da bütün Kürdistan halkına nevruz kutlu olsun” dedi. Dünyanın, Kürt halkının olmadığı bir yaşamın devam etmeyeceğini bilmesini isteyen Baydemir, “Bugün Kürtlerin birlik günüdür. Diyarbakır kalesine adımızı yazdıracağız” dedi. Baydemir şunları söyledi: “Bu nevruz ateşi kürtlerin içindedir. Ortadoğu değişiyor. Dünya değişiyor. Türkiye’nin değişmesi gerekiyor. Dünya bilsin ki Ortadoğu’da Kürtlerin özgürlük istemleri devam edecektir. Bu nevruzda da sizin direnişiniz bir müjdedir. Bu dava Kürtlerin davasıdır. Şeyh Said’ten, Mazlum Doğan’a, Orhan Doğan’a kadar hepsinin mücadelesiyle geldik bu günlere. Sizin desteğinizle Kürt halkı isteklerine ulaşacaktır.” Baydemir, Diyarbakır'a 10 yıl içinde, 80 yıllık hizmetten daha iyisini yaptıklarını ileri sürerken, “Kürt halkı kendi modelini oluşturmuştur. Modeli direniş ve özgürlüktür. Kendi haklarına sahip çıkmasıdır. Binlerce yıl olduğu gibi bazı sözlerle kürtleri kandıracağız diyorlar. Demokrasiyi geliştireceklerini söylüyorlar. 3 gün önce GÜN TV de 15 dakika kürtçe konuştuğum için 12 gün kapatıldı. Müslümanlık, insanlık bu mu?” diye kouştu. Zana: Kürtlerin 3 partisi var; PKK, KDP, KYB Kapatılan DEP eski Milletvekili Leyla Zana, nevruzun eşitliği, kardeşliği savunan bütün halklara kutlu olmasını istedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın adını kullanırken, kalabalığın yuh çekmesi üzerine Zana, “Kimse kimseyi yuhlamasın, bunu kimseye yakıştırmıyorum” dedi. Kürtlerin etnik siyaset yapmadığını, hiç bir zaman terörist olmadığını söyleyen Leyla Zana, Türklük vurgusu yapılan anayasanın değişmesini isteyerek, “Türkiye Cumhuriyeti’ne ortak olmak istiyoruz” dedi. Celal Talabani'nin “Amacımız Kürtlere silah bıraktırmak” dediğini hatırlatan Zana, “Kürtler zaten silaha aşık değildir. Bizi incitmeyin. Yeterince incindik. Başkaları zaten incitti. Bari Kürtler birirbirini incitmesin. Kürtler kendi aralarında konferans düzenleyerek kendi modelini oluşturacaktır. Kürtlerin 3 büyük partisi vardır; PKK, KDP ve KYB” dedi. Leyla Zana, PKK, KDP (Kürdistan Demokratik Partisi) ve KYB'nin (Kürdistan Yurtseverler Birliği) oturup barış stratejisi geliştirerek, Türkiye Cumhuriyeti ile ‘ortaklaşabileceğini’ söylerken, “Sayın Başbakan ya Kürtlerin isteklerini göreceksiniz. Ya da Kürtleri kaderiyle başbaşa bırakacaksınız. Kürtleri bölerek, küçümseyerek değil, Kürtleri görerek ve kendi projeni geliştirerek Kürtlerin önüne çık. Kürt halkı artık ne beklediğini biliyor. Diyarbakır bugün barış tülbentlerini dalgalandırıyor. Bu tülbent Kürtlerin birliği olacaktır” diye konuştu. Ahmet Türk, Öcalan'a özgürlük istediDTP Genel Başkanı Ahmet Türk de konuşmasında, 1993 yılında imha konseptinin uygulandığını, 17 bin faili mechul cinayetin işlendiğini ve cezaevlerinin dolduğunu ileri sürdü. Açılan kuyulardan bugün insanların kemiklerinin çıktığı görüşünü savunan Ahmet Türk, şunları söyledi: “Baskıyla Kürt halkını susturacaklarını sandılar. İrlanda’da taraflar esas alındı. Burada Kürtleri yok sayan çözümü Kürtlerin dışında gören mantıkla karşı karşıyayız. Mandela yıllarca cezaevinde yattı. Mandela özgürleşince zenci-beyaz bir araya gelerek sorunu çözdü. Öcalan da Kürt halkı için önemlidir. Eğer sorunu çözmek istiyorsanız. O halkın önderi olan Öcalan’ın özgürleşmesi gerekir. Barış mı, tasfiye mi? Biz barıştan yanayız. Kürt dinamiklerini gözönünde tutarak sivil demokrasi projesini gözönünde tutarsınız. Bizden de destek istersiniz. O zaman yola koyuluruz. Çaba sarfederiz. Tasfiye ile yaklaşmayın, Kürtlerin beraberilğini bozmaya çalışmayın. Bunu sakın denemeyin. Kürtler oyuna gelmez. Biz barış elimizi uzatmaya devam edeceğiz.” Kürtlerin birlikteliğinin barışı hızlandıracağını söyleyen Ahmet Türk, yerel seçimin kendileri için bir referandum olduğunu belirtti, “29 Mart’ta alacağınız sonuç Kürt coğrafyasına sahip çıktığını gösterdiğinizde barış da yakınlaşır. Bu seçim kimliğe, dile sahip çıkma olarak değerlendirilmelidir” dedi. Seçimden DTP'ning üçlü çıkması halinde artık sınır ötesi operasyonların işe yaralmadığının görüleceğini ileri süren Ahmet Türk, “ABD’nin, İran’ın, Kürdistan’ın gözü üzerimizde. Acaba Kürtler Diyarbakır’a nasıl sahip çıktı diye bakacaklar. 29 Mart seçimi 30 yıllık mücadeleye sahip çıkma günüdür. Mazlum Doğan’ın (12 Eylül döneminde Diyarbakır cezaevinde Nevruz günü kendini yakarak öldü) yaktığı özgürlük ateşine bugün milyonların katılması yorgunluğumuzu unutturuyor. Biz azimle bugün aramızda olmayanların mücadelesine layık olmak zorundayız” diye konuştu. Ahmet Türk, TRT'nin Kürtçe televizyon yayınına başlamasının yaptıkları mücadele sayesinde olduğunu söyledi. Diyarbakır'da yerel yayın yapan televizyon kanalının Kürtçe yayın nedeniyle ceza almasını kınayan Ahmet Türk, “Ana dilimde Meclis’te konuştum diye kıyamet kopardılar. Bunların TRT 6 anlayışları ortayı çıktı. Hak olarak vermediler, kafa karıştırmak için bunu yaptılar. Kimliğimiz, dilimiz özgür olacak. İnanın mücadelemiz başarıyla sonuçlanacaktır. Kürt halkının haklarını bir hak olarak gören siyaset ortaya koyulsun. Cumuhriyeti tekelinde görenler Türk ve Kürt halkına hesap verecektir. Özgür geleceği kuracağız. İnanın ki çok yakındır” dedi. 5 kişi gözaltına alındı DTP'nin Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde düzenlediği Nevruz kutlamasının ardından "terör örgütü lehine slogan attıkları, bu yönde afiş ve pankart taşıdıkları" iddiasıyla 5 kişi gözaltına alındı. DTP ve bazı sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle Şirinkuyu Mahallesi'nde boş bir alanda gerçekleştirilen etkinlikte, DTP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici, Kürtçe bir konuşma yaptı. Daha sonra yakılan Nevruz ateşinin etrafında davul zurna eşliğinde halay çekildi. Yerel müzik gruplarının verdiği konserin ardından gruplar, etkinliğin yapıldığı alandan ayrıldı. Bu sırada "terör örgütü lehine slogan attıkları, bu yönde afiş ve pankart taşıdıkları" iddia edilen 5 kişi, polis ekiplerince gözaltına alındı. Zanlılar, ifadeleri alınmak üzere polis merkezine götürüldü. Yumurta tokuşturdularİstanbul Valiliğince düzenlenen Nevruz kutlamaları Sultanahmet Meydanı'nda gerçekleştirildi. Nevruz Bayramı kutlamaları çerçevesinde Türk dünyası vakıf ve dernek temsilcileri, İstanbul Valisi Muammer Güler'i ziyaret etti. Güler konuklarını, Valilik Büyük Salonu'nda kabul etti. Temsilciler, Vali Güler'in Nevruz bayramını kutlayarak, çeşitli hediyeler verdi. Vakıf ve dernek temsilcileri, İstanbul Valiliği'ndeki törenin ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mehter Takımı eşliğinde Sultanahmet Meydanı'na yürüdü. Konuşmaların ardından Güler, Topbaş ile 52. Tatbik Zırhlı Tümen Komutanı Tümgeneral Abdullah Dalay, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ve İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Emre Bilgili, Nevruz ateşi üzerinden atladılar, Türklerin Ergenekon'dan çıkışını temsilen demir dövüp, yumurta tokuşturdular. ABD Büyükelçisi biraz korktuAnkara'daki "resmi" kutlamalara başta Kültür Bakanı Ertuğrul Günay olmak üzere çok sayıda Türk ve yabancı konuk katıldı. Yabancılar arasında en dikkat çeken isim ise dün İran'a zeytin dalı uzatıp Farsça Nevruz kutlama mesajı gönderen Obama'nın Ankara Büyükelçisi James Jeffry idi. Jeffry ateşten atlama olayından önce özenle Bakan Günay'ı izledi, hareketlerini gözlemledi. Sonra da bakanı kopya ederek Nevruz ateşinden atladı. Büyükelçi’nin ‘acemiliğinden’ olacak, siçramayı yaparken ve ‘yere iniş’ esnasında biraz tedirgin olduğu gözlendi. Öcalan sloganları atıldıHakkari’nin Çukurca ilçesinde çifte Nevruz programı yapıldı. Kaymakamlık tarafından organize edilen nevruzda alanları Türk bayrakları süslerken, DTP tarafından yapılan kutlamalarda ise PKK lehine slogan atılarak Öcalan posterleri ve sözde Kürt bayrakları açıldı. Şemdinli ilçesinde ise tarihinin ilk resmi nevruz kutlaması yapıldı. Muğla’nın Milas İlçesi'nde DTP İlçe Teşkilatı tarafından düzenlenen Nevruz kutlamasına ise yaklaşık bin 500 kişi katıldı. Festival havasında geçen kutlamada `Biji serok Apo' (Yaşasın başkan Apo) sloganları atıldı, babalar çocukları kucağında ateş üzerinden atladı, genç kızların dansları renkli görüntülere sahne oldu. AKP'li vekilden `çakma' Nevruz mesajı AKP Gaziantep Milletvekili Özlem Müftüoğlu'nun Nevruz mesajının, 5 yıl önce, dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in yayınladığı Nevruz Mesajı'yla hemen memen aynı olması dikkat çekti. 2007'de TBMM'nin oturumuna deri ceketle katıldığı için divandan uyarı alan AKP'li kadın vekil Özlem Müftüoğlu'nun basın kuruluşlarına gönderdiği 21 Mart 2009 tarihli Nevruz kutlama mesajı, 10'uncu Cumhurbaşkanı Sezer'in 20 Mart 2004'te Cumhurbaşkanlığı'nın resmi internet sitesinden yayınlanan ve aynı sitede hala yer alan mesajıyla, birkaç cümledeki çok az kelime değişikliği ile satır satır aynı çıktı. Her iki mesaj, `Toplumlarda barış kültürünün oluşmasında ve sürekli kılınmasında sevgi, saygı ve hoşgörüye dayalı insan ilişkilerinin yanı sıra, bu evrensel değerleri vurgulayan ve önemini anımsatan kültürel ve toplumsal etkinlikler büyük önem taşımaktadır' diye başlıyor. Mesajın bundan sonraki bölümlerinde ise küçük değişiklikler yapıldığı görülüyor. AKP'li vekilin taklit mesajı, Gaziantep'teki yerel bir gazetede de haber olarak verildi. Danışmanım yazmış Müftüoğlu, önce Nevruz Mesajı'nın eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in mesajının taklidi olduğuyla ilgili iddia ve bu iddianın bazı yerel gazetelerde yayınlanması konusunda, ``Ben yayınlanan haberleri okumadım. Şu an seçim çalışmalarını yürütüyorum'' dedi. Daha sonra DHA muhabirini telefonla arayan AKP Gaziantep Milletvekili Özlem Müftüoğlu, 10'uncu Cumhurbaşkanı Sezer'in nevruz mesajıyla, kendi mesajını karşılaştırdığını belirterek, şunları söyledi: ``Ben hemen danışmanlarımı aradım. Bu yazıyı gönderen benim danışmanım. Ben çünkü Antep'teyim. Seçim çalışmalarındayım. Arkadaşlar bunu yazmış göndermişler. Ben de Bizimkiler diyorlar ki; `Biz bunu internet sitelerinden alarak indirdik. Yani Necdet Sezer'in sitesine filan girmedik. Nevruzla ilgili açıklama olan sitelere girip yazdık gönderdik' diyorlar. Ben de şimdi Necdet Sezer'in sitesine bakıyorum, benzerlikler var yani. Tanımlar, filan aynı, hemen hemen aynı. Durum bundan ibaret. Hangi siteden aldıklarını bakıp bana söyleyecekler ben de size bildireceğim. Böyle birşey olmuşsa ben onlarla çalışmayı zaten kabul etmem. Ben olmadan nasıl yerime imza atıp gönderiyorlar, onu da soracağım onlara. Onları işten çıkaracağım. Bu benim için çok önemli. Ben hayatımda böyle şeylere bulaşmamışım. Yanımda çalıştığım insan bana bunu yaparsa. Şurada 20 gündür sanki kendi seçimimmiş gibi gece yarılarına kadar gecem, gündüzüm yok. Ben yanımda çalıştırdığım insana bu şekilde güvenemeyeceksem o insanın benimle çalışmasına gerek yok. Orda benim imza sürküm var. O sürkümü de kullanmış olabilirler.''
20 Mart 2004 (10. Cumhurbaşkanı Sezer'in mesajı) TOPLUMLARDA barış kültürünün oluşmasında ve sürekli kılınmasında sevgi, saygı ve hoşgörüye dayalı insan ilişkilerinin yanı sıra, bu evrensel değerleri vurgulayan ve önemini anımsatan kültürel ve toplumsal etkinlikler büyük önem taşımaktadır. Geleneksel niteliğiyle yüzyıllardır canlı tutulan ve kutlanan, baharın gelişini ve doğanın uyanışını simgeleyen bir etkinlik olan Nevruz, dostluğun ve kardeşliğin yoğun olarak yaşandığı, birlik ve dayanışmanın güçlendiği özel günlerimizdendir. Değişimlerin özünü doğada arayan ve kendindeki değişimleri doğayla ilişkilendiren insan, ilkbaharda doğanın canlanmasına tepkisiz kalamayarak, doğadaki bu değişikliği, tarihin eski dönemlerinden bu yana şölenlerle kutlanmaktadır. Umut dolu güzel günlerin başlangıcı kabul edilen Nevruz, toplumları, birlik ve dayanışma içinde güçlendirmekte, tüm bireylerin katıldığı etkinlikler, ulusal birliği ve ulusun öz değerlerini pekiştirmektedir. Anadolu'da, Orta Asya'da, Kafkasya'da, Orta Doğu'da ve Balkanlar'da ortak coşku ve benzer etkinliklerle kutlanan Nevruz, aynı zamanda kardeş ülke ve topluluklarla aramızdaki tarihsel ve kültürel bağlarımızı güçlendirmektedir. Nevruz'un, insancıl, paylaşımcı ve bütünleştirici yönüyle, dinsel ve ulusal sınırları aşarak umut, hoşgörü, kardeşlik ve dostluk günü olarak kutlanması, barış dolu gelecek için umutlarımızı artırmaktadır. Doğanın tüm renkleriyle canlanmaya başladığı baharın insanlığa, her zaman özlemini duyduğumuz barış, kardeşlik, umut ve yaşama sevinci getirmesini diliyor, Türk dünyasının ve yurttaşlarımızın Nevruz'unu kutluyorum. 21 Mart 2009 (AKP Milletvekili Özlem Müftüoğlu'nun mesajı) TOPLUMLARDA barış kültürünün oluşmasında ve sürekliliğinde sevgi, saygı ve hoşgörüye dayalı insan ilişkilerinin yanı sıra, evrensel değerleri vurgulayan ve önemini hatırlatan kültürel ve toplumsal etkinlikler büyük önem taşımaktadır. Geleneksel niteliğiyle yüzyıllardır canlı tutulan ve kutlanan, baharın gelişini ve doğanın uyanışını simgeleyen bir etkinlik olan Nevruz, dostluğun ve kardeşliğin yoğun olarak yaşandığı, birlik ve dayanışmanın güçlendiği özel günlerden biridir. Kendisindeki değişimleri doğa ile ilişkilendiren ve bütünleştiren insan, ilkbaharda doğanın canlanmasına tepkisiz kalamayarak, doğadaki bu değişikliği, tarihin eski dönemlerinden beri kutlamaktadır. Umut dolu güzel günlerin başlangıcı kabul edilen Nevruz; toplumları, birlik ve dayanışma içinde güçlendirmekte, bireylerin katıldığı etkinlikler, ulusal birliğimizi pekiştirmektedir. Anadolu'da, Orta Asya'da, Kafkasya'da, Orta Doğu'da ve Balkanlar'da ortak coşku ve benzer etkinliklerle kutlanan Nevruz, aynı zamanda kardeş ülke ve topluluklarla aramızdaki tarihsel ve kültürel bağlarımızı da güçlendirmektedir. Nevruz'un; insancıl, paylaşımcı ve bütünleştirici yönü ile ulusal sınırları aşarak umut, hoşgörü, kardeşlik ve dostluk günü olarak kutlanması, barış dolu gelecek için umutlarımızı artırmaktadır. Nevruz'un doğanın tüm renkleriyle canlanmaya başladığı baharın insanlığa, her zaman özlemini duyduğumuz barış, kardeşlik, umut ve yaşama sevinci getirmesini diliyorum.