Melis Karaca
Rusya’nın Ukrayna işgalinde dördüncü haftaya girilirken The New York Times (NYT) gazetesinde yayımlanan bir makale, ABD yönetiminin Ukrayna’ya askeri destek sağlamakla, Rusya tarafından bir hedef hâline gelmek arasında “ince bir çizgide olduğu” görüşünü aktardı. Makalede, ABD’li yetkililerin Türkiye’ye Rus yapımı hava savunma sistemi S-400’leri Ukrayna’ya gönderme önerisiyle ilgili olarak “Türkiye’nin F-35 programına yeniden girmesini sağlayabilir” ifadesi kullanıldı.
The New York Times’daki Mark Mazzetti, Helene Cooper, Julian E. Barners ve David E. Sanger imzalı,“ABD için Rusya’yla yüzleşirken belli belirsiz denge” başlıklı makalede, ABD’nin Rusya-Ukrayna savaşındaki rolünün Ukrayna’ya yardım etmek ile Moskova’yla çatışmadan kaçınmak arasında kalan kararlar ve fikir ayrılıkları karmaşasına neden olduğu belirtildi.
Rusya’nın başlattığı savaşın ilk haftalarında ABD’nin Ukrayna’ya tanksavar silahlar gönderdiği ancak savaş uçağı göndermediği, Ukrayna birliklerine hafif “kamikaze” saldırı dron’ları gönderdiği ancak Rusya’nın teknolojik avantajını azaltmak için siber savaş yürütmediği belirtildi. Makalede, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin ısrarlı hava sahasının kapatılması isteğinin de ABD yönetimi tarafından Rusya’yla savaşı genişleteceği için kabul edilmediği hatırlatıldı.
Makalede, Washington yönetiminin Ukrayna’ya destek konusunda “ince bir çizgide” olduğu, kararlar ve fikir ayrılıkları karmaşası yaşandığı aktarıldı.
“Yeni savaş diğer cephelerde de yeniden hesaplamalar yapılmasına neden oldu” denilen makalede, şöyle devam edildi: “Örneğin, ABD’li yetkililer Türkiye’nin Ukrayna’ya S-400 hava savunma sistemi sağlaması fikrini öne sürdü. Bu, Rus yapımı sistem, ABD’nin birkaç yıl önce NATO müttefiği olan Türkiye’ye yaptırım uyguladığı sistem. Şimdi ABD’li diplomatlar, Türkiye’yi Rusya’yla dansından çekecek ve Ukraynalılara en güçlü hava savunma sistemlerinden birini sağlayacak bir yol (olarak) görüyor.”
Makalede, Beyaz Saray ve Pentagon içinde Ukrayna’ya ulaştırılabilecek silahların uluslararası hukuka uygunluğu üzerine de tartışmalar yapıldığı belirtildi. Öte yandan “sınırı aşmak” noktasında, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kendi yorumları olacağına dair endişeler olduğu anlatılan makalede, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Ukrayna’ya yardım eden ülkelerin bedel ödeyeceği, Ukrayna’ya silah taşıyan araçların meşru birer askeri hedef olarak görüleceğini içeren açıklaması hatırlatıldı.
Makalede, ABD’li yetkililerin Türkiye’nin S-400’leri Ukrayna’ya göndermesine ilişkin fikri şöyle değerlendirildi:
“Bu teklif aynı zamanda Putin’in NATO’dan neyi kabul edebileceğine dair ve son yıllarda Moskova’yla köprüler kurduğu görülen bir NATO müttefiğinin ittifaka ve Ukrayna’ya destek bağlılığını pekiştirmek için ne kadar ileri gitmeye istekli olduğunu göstermek için bir test olur.”
Makalede, fikrin ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman’ın Türkiye ziyaretinde gündeme getirildiği belirtilirken başka bir üst düzey ABD’li yetkili, ABD’nin bu teklifin Putin’i kızdıracağını bildiğini söyledi. Ukrayna’nın hâlihazırda Türk yapımı dron’lar (SİHA’lar) kullandığı ancak Türkiye’nin hava savunma sistemi sağlaması durumunda Rusya’nın hedefi olmaktan endişe duyduğu belirtildi.
Makalede, Trump yönetimi döneminde, Türkiye’nin S-400 alımına karşılık alıcısı ve parça üreticilerinden olduğu F-35 programından çıkarıldığı hatırlatılarak “Ukrayna’ya hava savunma sistemi gönderme anlaşması, F-35 programına yeniden girmenin önünü açabilir” denildi.
Makale için ulaşılan ABD Dışişleri Bakanlığı’nın yorum yapmayı reddettiği, Washington’daki Türkiye Büyükelçiliği’nin de geri dönmediği belirtildi.
Makalenin yazarlarından NYT Beyaz Saray ve ulusal güvenlik muhabiri David E. Sanger, Twitter üzerinden de değerlendirme yaptı. Sanger, şunları yazdı:
“ABD, sessizce Türkiye’ye Rusya’dan tedarik edilen S-400 hava savunma sistemlerini Ukrayna’ya, Rus uçaklarına karşı kullanmaları için gönderme teklifini iletti.
İkili bir oyun: Ukrayna’ya var olan kapasitesinin çok daha üstünde bir kapasite sunar ve bir NATO üyesinin Rus savunma sistemi almasına ilişkin üç yıldır süren oldukça tatsız tartışmadan bir çıkış yolu olur. Türkiye kabul ederse, F-35 sevkiyatının da önü açılır. Türkiye’den henüz bir açıklama yok.”