ABD'de yayınlanan New York Times (NYT) gazetesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2017 yılı boyunca 'fırça attığı' Avrupa'yla yeni yıla girerken dost olmaya ve ilişkileri iyi göstermeye çalıştığını yazdı.
NYT'nin Patrick Kingsley imzalı yazısında, "Erdoğan bir zamanların dost ve ortaklarına burun kıvırmaktan vazgeçmişe benziyor" ifadeleri yer aldı.
tüm vize kısıtlamalarını kaldırması,Erdoğan, 16 Nisan Anayasa değişikliği referandumu sürecinde Avrupa ülkelerinin hükümet yetkililerine referandum kampanyası için izin vermemesine sert tepki göstermişti.
Yazıda dış politikadaki bu çetrefilli dönem şu ifadelerle hatırlatıldı:
"Bu yılın başında Erdoğan Hollanda hükümetini 'Nazi kalıntılarına' benzetti, Alman siyasetçileri 'Nazi uygulamaları' nedeniyle suçladı, tüm Avrupa kıtasını da 'ırkçı, faşist ve acımasız' yaptı.
"ABD ile ilişkiler de bundan daha iyi değildi. Türkiye'de ABD Dışişleri Bakanlığı için çalışan iki kişinin tutuklanması ile tırmanan kriz sonrası, iki ülke de tüm vize başvurularına kısıtlama getirmişti."
Yeni yıla günler kala Erdoğan'ın "fikir değiştirmiş gibi göründüğü" belirtilen yazıda, Cumhurbaşkanı'nın Çarşamba akşamı Tunus ziyareti öncesi uçakta basına yaptığı şu açıklamalara yer verildi:
"Her zaman söylediğim bir laf var. Biz düşmanı azaltmaya, dostu çoğaltmaya mecburuz. Ne Almanya'yla problemimiz var ne Hollanda'yla, ne de Belçika'yla. Tam tersine oralarda iş başında olanlar benim eski arkadaşlarım."
Erdoğan'ın "ruh haline göre dış politikasını değiştirmeye meyilli ve değişken mizacıyla" ünlü bir lider olduğu, Türkiye'ninse yıllarca hem Avrupa hem Orta Doğu'daki komşularıyla iyi ilişkilerini sürdürmeye çalıştığına dikkat çekildi.
NYT gazetesine konuşan bazı uzmanlar, Cumhurbaşkanı'nın bu tavrını, 2017'yi "uluslararası çapta dışlanmış" bir lider olarak kapatacak olmanın getirdiği "umutsuzluk" duygusuna bağladı.
Eski Avrupa Birliği Türkiye Büyükelçisi Marc Pierini'nin şu ifadelerine yer verildi:
"Türkiye Cumhurbaşkanı'nın son ziyaretlerini bir hatırlayın. Yunanistan'a ülke içi siyasetle ilgili amaçlarla gidip berbat bir kargaşa yarattı ve bir köprüyü daha yıktı. Avrupa'nın yarı haydut devleti Polonya'ya, daha sonra da Sudan, Çad ve Tunus'a gitti. Bu, diplomatik soyutlanmanın ibaresi."
NYT'nin yazısında ayrıca, Avrupa'yı sertçe eleştirmenin Türkiye siyaseti için farklı bir anlamı olduğuna deginildi.
"Batı'yı şeytanlaştırarak Erdoğan, ekonomideki zorlanma ve ülkedeki baskı ortamının hangi boyutlarda olduğuna ilişkin belirsizliklerin hayal kırıklığına uğrattığı seçmenleri kazanmak istiyor" denilen yazı, şöyle devam etti:
"Ancak Erdoğan referandumda kazandıktan sonra da kızgınlığı geçmedi. Haziran'da Erdoğan'ın hükümeti, Alman temsilcilerin Türiye topraklarındaki askeri birliklerini ziyaret etmesine izin vermedi. Temmuz'da ise hükümeti, Fransa ve ABD'nin Suriye'deki birliklerinin gizli tutulan konumlarını sızdırdı."
Avrupa cephesinden bakıldığında NATO üyesi Türkiye'nin göçmen krizi için kritik bir ortak olarak görüldüğü belirtilen yazıda, Avrupalı siyasetçilerin Türkiye'nin 'otokrasiye doğru çöküşünden" ise rahatsızlık duyduğu görüşü yer aldı.
15 Temmuz darbe girişimi sonrası, bazıları Avrupa pasaportuna sahip on binlerce insanın gözaltına alındığı, tutuklandığı ya da kovulduğu belirtildi.
NYT ayrıca, Orta Doğu'da ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıması sonrası Erdoğan'ın "Kudüs meselesiyle ilgili (Avrupalı liderlerle) görüştüğümde destek istedim, onlar da bizimle aynı çizgideydiler" sözlerine dikkat çekti.
Yazıda bu sözleri, Erdoğan'ın belli konularda da olsa hâlâ müttefiğe ihtiyaç duyduğuna dair bir işaret olarak nitelendirildi.
Öte yandan, Suriye'deki savaşa son verme arayışında Türkiye'nin Rusya'yla işbirliğini sürdürdüğü yıl boyunca, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a olan Rus desteğine de ses çıkarmadığı belirtildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hafta "Esed devlet terörü estirmiş bir teröristtir" açıklamasıyla da gündeme gelmişti.
Yazı, Eski AB Büyükelçisi Pierini'nin şu sözleriyle devam etti:
"Erdoğan'ın yakınlaşma çabalarının Avrupa'yla ilişkileri iyileştirmesi zor görülüyor. Özellikle birçok Avrupalı liderle dönüşü olmayan noktayı geçtiği düşünülürse...Erdoğan Avrupa'nın ruh halini tamamen yanlış okudu. Mart ve Eylül aylarında yaşananlardan sonra, köprü yıkıldı."
Avrupalı Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) savaşçılarının ülkelerine dönmemesi için Türkiye'nin sarf ettiği çabaların Avrupalı liderleri ikna edebileceği görüşünü dile getiren Çağaptay ise, buna rağmen Erdoğan'ın dış siyasetteki tavrını değiştirmek istemeyebileceği görüşünde.
"Erdoğan seçim anketlerindeki oranlarının hâlâ yeterince iyi olmadığını düşünüyor. Avrupalı ülkelerle yeni bir kriz yaratmadan önce bir dakika dahi düşünmeyecektir."